"Türkiye'nin politikası ABD ile ilişkileri sınıyor"

İran'ın nükleer yakıt takası anlaşmasının ardından Türkiye'nin "Komşularla sıfır çözüm" politikasının arkasındaki faktörler tartışılıyor. Bu politikanın ABD'yi kızdırma riskini içerdiğini savunan Wall Street Journal, "Brezilya'nın da arabuluculuğu ile yapılan anlaşma, komşulara uzanma politikasının bir parçasıdır ancak ABD ile ilişkileri sınıyor" yorumunu yaptı.

cumhuriyet.com.tr

ABD'nin en çok satan gazetesi Wall Street gazetesi, İran'ın nükleer yakıt takasına anlaşmasının Türkiye açısından ne anlamına geldiğini irdeleyen Türkiye muhabiri Marc Champion'un imzasını taşıyan "Riskli Anlaşmada Türkiye, Güvenlik Ticaret Arıyor" başlıklı bir haber analizini yayımladı. Gazete "Türkiye'nin İran ile nükleer anlaşmasına ilişkin çalışmaları, güvenlik ve ticaret uğruna ve bazen Washington'u kızdırma riski de göze alarak, komşuları ile sorunları çözme çabasının bir parçasıdır" yorumunu yaptı.

 

"Washington ile Ankara arasındaki potansiyel ihtilaf giderek netleşiyor"

Türkiye'nin "Komşularla sıfır sorun" politikasının çerçevesinde Suriye, Irak, Rusya, Yunanistan ve İran gibi ülkelerle ticaret için sınırları açtığını ve "gergin ilişkileri" iyileştirdiğini kaydeden gazete, bu politikanın "mimarı" da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun olduğunu belirtti.

Gazete şöyle devam etti: "Bu politika, bazı alanlarda başarılı oldu ve Türkiye'ye bir miktar nüfuz ve ticari pazarlar kazandırdı. Bu politikaların bazılarına da ABD'den güçlü bir desteği var.Ancak son bir yılda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Gazze istilası nedeniyle İsrail'e saldırırken, Ermenistan ile sınır anlaşmasından geri adım atarken ve Hamas, Suriye ve İran'ın uluslar arası tecridine son vermeye çabalarken Washington'un istedikleri ile Ankara'nın Türkiye için iyi olduğunu düşündükleri arasındaki potansiyel ihtilaf giderek daha net bir biçimde görülüyor."

"İran Türkiye-ABD ilişkilerinde kırılma noktası oluşturabilir"

Wall Street Journal'a konuşan Washington'daki düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Etütler Merkezi Türkiye Programı Direktörü Bülent Alirıza da, İran'ın "Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde bir kırılma noktasını oluşturabileceği"ni savunurken "Türkiye, yaptırımlara direndiği ve Güvenlik Konseyi'nde karşı oy kullandığı gibi görülürse eğer, ilişkide bir mini kriz olur" şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun anlaşmanın arkasında durduğunu, Türkiye'nin komşuları arasında geliştirdiği güvenin bir göstergesi olduğunu söylediğini kaydeden gazete, Türkiye'de anlaşmaya ilişkin tepkileri kastederek, "Pazartesi günü buradaki görüş, bir Türk zaferi yönündeydi" diye yazdı.

"Türkiye komşuları cezbetme taaruzlarının çoğunun merkezi ticaret ve boru hatları var"

ABD'li gazete, Başbakan Erdoğan dahil, Türk yetkililerinin, İran'a yeni ekonomik yaptırımların başarısız olacağını defalarca söylediklerini belirtirken de Türk yetkililerinin Irak'a uygulanan yaptırımların en çok olumsuz etkilenen ülkelerden biri olduğunu söylediklerine de işaret etti. Gazete şöyle devam etti:

"Ticaret anlaşmaları ve boru hattı kontratları, Türkiye'nin komşularına yönelik cezbetme taarruzlarının çoğunun merkezinde yer alıyor ve özellikle İran'ın, Türkiye'nin, doğal gaz ve petrol Batı Avrupa piyasalarına ulaştıran bir enerji merkezine dönüşme yönündeki çekirdek stratejik hedefini gerçekleştirmeye yardımcı olma potansiyeli var."

"İranlılar artık Türkiye'ye çok borçlu"

Bu çerçevede Washington'nun diğer bir düşünce kuruluşu Carnegie Endowment üst düzey yetkilerinden Henri J. Barkey'in Türkiye'nin dış politikasının başlıca lokomotifi ticari" olduğu yönündeki görüşünü de aktardı. Barkey ayrıca, "İranlılar şimdi Türklere çok borçlu ve Türkler bu borç ödenmesini bekler" yorumunu yaptı.

WSJ, 2004 yılında Türkiye'nin İran'da elde ettiği iki büyük kontratı olan 200 milyon dolarlık Tahran Havaalanı'nın yeni terminali ve 2.5 milyar dolarlık Turkcell projesinin Tahran'daki "şahinlerce" iptal ettirildiğine dikkat çektikten sonra her iki anlaşmanın, Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerine dikkat çekilerek "güvenlik" gerekçesiyle karşı çıkıldığını kaydetti. Gazete, haberine son verirken şu değerlendirmeleri de yaptı:

"AKP'nin islami köklerinin dış politikayı etkileyip etkilemediği sorgulanıyor"

"Türkiye'nin İran, Suriye ve Ortadoğu'daki başkalarına yönelik açılımları, Türkiye ve yurt dışındaki bazıları, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin İslami köklerinin, hükümetin dış politika tercihlerini etkileyip etkilemediğini ve Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı üyesinin Batı'dan uzaklaşıp uzaklaşmadığını sorgulamaya yöneltti. Türk hükümeti ise, her iki iddiayı yalanlıyor."