"Türkiye'nin mahkum olmasından sevinç duymuyoruz"
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2003 yılında kapatılan HADEP'le ilgili verdiği kararı "Türkiye'nin mahkum olmasından sevinç duymuyoruz. Ama partilerimizin kapatılması da Türkiye demokrasisine çok zarar veriyor" şeklinde değerlendirdi.
cumhuriyet.com.trBDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan TBMM'de gazetecilerin soruları üzerine AİHM'in HADEP kararını değerlendirdi. AİHM'in verdiği kararın, ihlal kararı olduğunu kaydeden Kaplan "AİHM'in kararı, sözleşmenin 11'nci maddesinden, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün ihlaline bağlı bir karardır. Bu yönü çok önemlidir, tazmin yanı değil. Dikkat çeken bir nokta var; HADEP'teki suçlamalar, tıpkı DTP'de, daha önceki partilerde olduğu gibi, PKK'yle organik bağının olduğu, eylemlerde pankart açıldığı gibi, slogan atıldığı gibi. AİHM bu konuda çok net olarak, bunların organik bağın kanıtı olamayacağına da karar verdi. Bu yönüyle baktığımızda DTP kararını belirleyecek bir karar oldu. Yani Harry Batasuna tartışmalarını yaşamıştık. Bu kararla bu çöktü. Tabi HADEP tüzel kişiliği, temsil edenler yasaya dayanarak yeniden yargılama isteyebilirler. Ancak şu an ki Anayasa Mahkemesi maalesef uyum yasası çıkmadığı için, çalışamıyor, karar alamıyor.Bu nedenle Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un milletvekilliğinin iade başvurusunu bile yapamıyoruz. Çünkü uyum yasası yok. Nasıl çalışacağı belli değil. Böyle bir kritik durumla da karşı karşıyayız" diye konuştu.
Kaplan, "Kapatılan DTP ile ilgili bundan sonra yapılabilecek bir şey olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine ise DTP ile ilgili başvurunun hızlanacağına inandığını söyledi. HADEP kararının AİHM'de yedi yılda çıktığını belirten Kaplan şöyle konuştu:
"DTP kararının çok kısa bir zamanda çıkacağını düşünüyorum. Bütün bunlar gösteriyor ki; darbe anayasası değişmeden, siyasi partiler yasası değişmeden, ülkede kafalar değişmeden demokrasinin önünün açılması mümkün değil. Eğer bu kararlardan, bu mahkumiyetlerden, utanması sıkılması gereken birileri varsa, hangi sorumluluk mevkisindeyse bunu bilmeleri yetmiyor. Bunun önlemini almayanlar da bundan sorumlu. Bu Anayasayı değiştirmeyen hükümet de sorumlu, Anayasa Mahkemesi yargıçları da sorumlu. Keşke bir rücu mekanizması olsaydı. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği parti kapatma davalarında, -benim girdiğim HEP, DEP, ÖZDEP, şimdi de HADEP- bütün bu davaların verilen tazminatları, yargıçlara rücu edilseydi bir daha böyle bir karar vermezlerdi diye düşünüyorum. Türkiye'nin mahkum olmasından sevinç duymuyoruz. Ama partilerimizin kapatılması da Türkiye demokrasisine çok zarar veriyor. Gördünüz bütçe görüşmelerine katılamadık. Umarım ki yeni bir anayasa, siyasi partiler yasası değişikliğiyle bütün bu sorunları ortadan kaldırırız."