Türkiye'nin 'köprü' rolüne vurgu

ABD Başkanı Barack Obama, Cumhurbaşkanı Gül ile görüşmesinin ardından basın toplantısında, laik ve inanç özgürlüğüne saygılı Türkiye'yi desteklemeye devam edeceklerini belirterek, Türkiye'nin, Doğu ve Batı arasında 'köprü' rolüne vurgu yaptı. Terörle mücadele konusunda verdiği desteği yineleyen Obama, sözde 'Ermeni soykırımı' konusunda görüşlerinin değişmediğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye, beş yıla yakın bir aradan sonra ABD Başkanı'nı ağırlıyor. ABD Başkanı Barack Obama, görevine başladıktan sadece 3 ay sonra resmi bir ziyaret için dün Ankara'ya geldi.  ABD Başkanlık uçağı "Air Force One" ile 21.15'te Ankara'ya gelen Obama, uçaktan yaklaşık 20 dakika sonra indi. Obama ve beraberindeki heyeti Esenboğa havaalanında Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy, ABD'nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Ankara Valisi Kemal Önal, Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Mehmet Emin Alpman ve diğer yetkililer karşıladı.

 

İlk durak Anıtkabir

ABD Başkanı Barack Obama, bugün programının ilk durağı olan Anıtkabire gitti. Obama önce Atatürk'ün mozolesine çelenk koyarak, saygı duruşunda bulundu. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in eşlik ettiği Obama, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçerek, Anıtkabir Özel Defterini imzaladı. ABD Başkanı deftere şu satırları yazdı:
"Vizyonu, kararlılığı ve cesaretiyle Türkiye Cumhuriyeti'ni demokrasiye yönelten ve mirası tüm dünyaya kuşaklar boyunca ilham vermeye devam eden Mustafa Kemal Atatürk'e saygılarımı sunmak, benim için bir onurdur.
ABD'nin 44. Başkanı olarak, Türk-Amerikan ilişkilerini güçlendirmeyi, Atatürk'ün, halkına umut veren modern ve müreffeh bir demokrasi olarak Türkiye vizyonunu desteklemeyi ve
'Yurtta barış, dünyada barış' ilkesini gerçekleştirmeyi sabırsızlıkla bekliyorum."


Çankaya Köşkü'nde resmi tören

ABD Başkanı daha sonra, Çankaya Köşkü'ne gitmek üzere Anıtkabir'den ayrıldı.  Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD Başkanı Barack Obama'yı köşkte resmi törenle karşıladı. Törende, 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşları çalındı. Şeref Kıtası'nı denetleyen Obama, Türkçe ''merhaba asker'' diyerek kıtayı selamladı. Tören sırasında ve öncesinde geniş güvenik önlemleri alındı. Gül ve Obama daha sonra ikili görüşmelere geçti. İkili görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Gül, Obama onuruna çalışma yemeği verdi. Gül ve Obama daha sonra ortak basın açıklaması yaptı.

 

"AB'ye verdiği destekten dolayı teşekkür ederiz"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, basın açıklamasında sözlerine İtalya'daki deprem nedeniyle üzüntülerini belirterek başladı. Obama'nın denizaşırı ilk ziyaretini Türkiye'ye yapmasından onur duyduğunu belirten Gül, "ilişkilerimizin stratejik boyutunu gözden geçirdik, ekonomik ve teknolojik bouyutunu geliştirmek için çaba göstereceğiz" dedi. ABD'nin süper güç olarak dünyanın bir çok konusuyla ilgilendiğini belirten Gül, "Türkiye de bölgesel güç olarak bölgesindeki meselerle ilgilenmektedir ve bu konulara yaklaşımıza baktığımızda ABD ile birliktelik görüyoruz" diye konuştu. Terörle mücadele konusuna da değinen Gül, "Bu konuda yaptığımız işbirliğini geliştireceğiz" dedi. Gül, Obama'ya Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği destekten dolayı da teşekkür etti.

 

''Öneminizi vurgulamak için buradayım''

Obama da sözlerine İtalya depreminde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek başladı.
Gül ve ekibine müteşekkir olduğunu belirten, Türk halkına misfirperverliklerinden dolayı teşekkür eden Obama şöyle konuştu: "Bir haftadır Avrupa'da seyahat etmekteyim. Bu seyahati Türkiye'de bitirerek dünyaya vermek istediğim bir mesaj olup olmadığını soranlar oldu. Evet, vermek istediğim bir mesaj var. Türkiye sadece ABD için değil, tüm dünya için de önemli bir ülkedir." Türkiye'nin Batı ve Doğu'nun kesişme noktasında olduğunu ifade eden Obama, "Türkiye, Batı ve Doğu arasında köprü olarak tanımlanır. Hukukun üstünlüğüne saygı gösteren ve demokratik olan Türkiye çoğunluğu Müslüman olan bir nüfusa sahip olması itibariyle özgün bir yere sahiptir. Türkiye aynı zamanda bir NATO üyesidir. Bunların sonucu olarak birlikte çalışmamız ve bunun getirecekleri beni heyecanlandırıyor" diye konuştu.

 

"Bölgesel konuları konuştuk"

Görüşmede konuşulan konulara da değinen Obama şunları söyledi:
"Afganistan'ı ele aldık . Daha ilişkilerimizi nasıl geliştirebileceğimizi konuştuk. Irak'ta sağlanan gelişmeleri ve ABD Irak'tan çekilirken yapabileceklerimizi de paylaştık. Aynı zamanda nükleer silahların yayılması konusuna değindik. Terör konusunu da geniş kapsamda ele aldık. Bu konuda Türkiye'ye verdiğimiz desteği yineledim. Güven veren bir toplantıydı. Önümüzde sadece ikili ilişkileri değil, Batı dünyasıyla Müslüman dünya arasındaki ilişkileri de geliştirecek bir fırsat var." Görüşmede ticaret ve iş dünyasıyla ilgili de konuştuklarını söyleyen Obama, iki ülke ilişkilerinin sadece askeri konularla sınırlı olmadığını, ekonomik alanda da yapılacak şeylerin bulunduğunu ifade etti.

 

"Görüşlerim değişmedi"

Obama daha sonra gazetecilerin sorularını da yanıtladı. "'Ermeni soykırımı' ile ilgili görüşünün değişip değişmediğini" soran gazeteciye, "Görüşüm değişmedi. Cumhurbaşkanı Gül'ün liderliğinde, Ermenistan ve Türkiye arasındaki konuların çözümü için müzakereler devam etmektedir. Bu müzakereleri ben de izlemekteyim. Bunlar meyvelerini yakında verebilirler. Bu konuda benim düşüncelerim yerine Türkiye'nin düşüncelerine odaklanmalıyız. Bu konuyu çözüme ulaştırmaya çalışırken Türkiye'yi cesaretlendirmeli ve yapıcı olmalıyız" diye yanıt verdi.

 

"Siyasi değil, tarihi bir olaydır"

Gül de bu konuyla ilgili düşüncelerini şöyle açıkladı:
"Bu konu tabii çok tartışılan bir konu, ama bu konu hukuki ve siyasi bir konu değil, tarihi bir olaydır. 1915 yılında yaşanmış, 1. Dünya Harbi şartlarında, o günkü şartlarda dört cephede o günkü Osmanlı İmparatorluğu çarpışırken, maalesef kendi ülkesi içerisindeki bazı vatandaşları bazı ülkeler tarafından çok provoke edilmiş, sonunda bir çok iç çatışmalar olmuş, birçokları hayatını kaybetmiş. Hayatını kaybeden herkesin tabii ki acısını paylaşıyoruz. Ama unutmayın ki Türkler, Müslüman nüfus çok büyük bir kayba uğramıştır. Yine o dönemlerde ta Balkanlardan, Kafkaslardan milyonlarca Müslüman Türk nüfus yerlerinden mecbur edilmiş ve Türkiye'ye gelirken çok büyük kayıplar olmuştur. Dolayısıyla bütün bunlar o zamanın, o kargaşa ortamı içerisinde yaşanan olaylardır. Ama Türkiye Cumhuriyeti, modern cumhuriyet kurulunca yeni nesilleri nefret duygusuyla beslememek için bunları dünyada büyük olay yapmamıştır. Ama daha sonra maalesef siyasi amaçlı olarak bu konular dünyada özellikle diasporanın kendi kimliğini koruması amacıyla çok gündeme getirilmiştir."

Bu noktaya gelince Türkiye'nin tarihçilerin, bu işin uzmanlarının biraraya gelerek konuyu çözmeleri yönünde teklifte bulunduğunu hatırlatan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Buna siyasetçiler, buna hukukçular karar veremez ki. Onun için gelin o zaman dedik, 'Ortak bir tarih komisyonu kurulsun ve komisyon neye karar verirse buna razıyız.' Biz bunun için Türkiye'nin bütün arşivlerini sonuna kadar açtık ve bu arşivlere Ermeniler de olmak üzere, herkesi çağırdık. Bir adım daha atıp, şunu söyledik: 'Buna eğer herhangi bir ülke mesela ABD olabilir, Fransa olabilir, çok ilgi gösteriyorsa, bu ortak tarih komisyonuna onlar da girebilirler ve neticeye hazırız' dedik."

 

"Ermenistan ile ilişkilerimizin normalleşmesi için çabalıyoruz"

Gül, Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesi için çalışmaların sürdüğünü de belirterek, "Bunun ötesinde Türkiye olarak bölgemizde herkesle iyi ilişkiler içinde olmayı çok arzu ediyoruz. Ermenistan'la maalesef ilişkilerimiz bu anlamda çok yoktu. Her ne kadar birçok Ermenistan vatandaşı, neredeyse 70 binin üzerinde Türkiye'de çalışıyor, kazanıyor ve birikimlerini ailelerine gönderiyorsa, uçak seferleri varsa bile, kültürel faaliyetler varsa bile diğer ilişkilerimiz yoktu. Bütün bunları normalleştirmek için de Sayın Başkan'ın biraz önce söylediği gibi görüşmeler başladı. Bu görüşmelerin en iyi şekilde neticelenmesini arzu ediyoruz."

 

"Terör konusunda verdiğimiz destek meyvelerini veriyor"

"Bush döneminde ABD-Türkiye ilişkilerinde sıkıntılar yaşandı. Sizin başkanlığınız döneminde ABD-Türkiye ilişkileri diğer dönemden nasıl farklılaşacak?" ve "Terör örgütü PKK'nın tasfiyesine ilişkin ne tür somut adımlar göreceğiz?" sorularına da Obama, "2003'ten başlayarak gördüğümüz sorunlara rağmen dost ve müttefik olmaktan geri durmadık. PKK bizim de terör listemizde, Türkiye'ye tehditi azaltmak için gereken desteği vereceğiz. Son yılda da bu desteğin meyvelerini gördük. Terörizmin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği konusunda hemfikiriz" dedi.

 

"Laik ve inanç özgürlüğüne saygı gösterilen Türkiye'yi destekliyoruz"

Bu aşamada daha güçlü ABD-Türkiye ilişkilerinin kurulmasının, bu ilişkilerin bir model ortaklık oluşturmasıyla mümkün olabileceğini ifade eden Obama, bu modelle baskın olarak Hristiyan bir ulusla, çoğunluğu Müslüman olan Batılı bir ülkenin bir araya gelerek, Avrupa ile Asya arasında bulunan Türkiye ile ABD'nin birlikte, modern uluslararası bir camia oluşturabileceğini söyledi. Obama, "Biz, Hristiyan nüfusa sahip olmamıza rağmen, Hristiyan bir ulusuz demiyoruz, bizi birleştiren bağlar var. Aynı şekilde, laik ve inanç özgürlüğüne saygı gösterilen Türkiye'yi desteklemeye devam edeceğiz" dedi. Obama, Batı ve Doğu olarak birlikte hareket edilebilirse dünyaya bir mesaj verileceğini, bunun da son derece sıra dışı bir etkisi olabileceğini düşündüğünü belirtti. Obama, bu ortaklığı önümüzdeki günlerde görmeyi dört gözle beklediğini sözlerine ekledi.

 

Yoğun güvenlik önlemleri

Obama, için Ankara'da yoğun güvenlik önlemleri alındı. Obama'nın geçeceği yol ve diğer güzergahın hassas noktalarına özel harekat timine mensup polisler konuşlandırıldı. Obama, Ankara ziyareti sırasında kendi koruma ekibi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün koruma ekibi ve Ankara Emniyet Müdürlüğü Devlet Büyükleri Koruma Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından üçlü koordinasyonla korunuyor. Öte yandan Obama'nın kalacağı otelin 24 katlı kule binası bir günlüğüne tamamıyla Obama ve ekibine tahsis edildi.

 

Haberin fotoğrafları için: http://www1.cumhuriyet.com.tr/?im=galeri&kid=178&sn=1#sd