‘Türkiye’nin kanıtı yok’

ABD’li üst düzey bir yetkili, Türkiye’de OHAL’in artık gereksiz olduğunu ve OHAL’e dayanarak yapılan tutuklamalardan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

Duygu Güvenç

Türkiye-ABD ilişkilerini normalleştirme çabalarında başta Pastör Brunson olmak üzere mahkemelerin vereceği kararlar beklenirken üst düzey bir ABD’li yetkili, “Brunson ve diğerlerinin suçlu olduğuna dair kanıt yok. OHAL olmasa yargıçlar bu kararı veremezdi” dedi. Yetkili, Türkiye’nin OHAL’e artık ihtiyacı kalmadığını belirtirken, Kongre’de OHAL ile birlikte hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü konusundaki çok fazla endişe olduğunun altını çizdi.

Ankara ile Patriot füzeleri konusunda görüşmelerin yeniden başladığını belirten yetkili YPG’lilerin çıkartılması için Mınbiç konusunda devam eden görüşmeleri “Orta noktadayız” diye tanımladı. İki ülke arasındaki ilişkilere dair ABD’li üst düzey yetkilinin görüşleri şöyle:

Liderler devrede: Birkaç ay önce olsa iki ülke arasındaki ilişkilerin kötü durumda olduğunu söylerdim geçmişe göre. Şu an çok daha iyimserim. İlişkilerin olumlu yönde ilerlediğini söylemek için iyi nedenler var. Bence liderlerimiz ilişkilerin düzeltilmesinde kararlılar. Çok yaklaştık; onlar iki ülkenin 50 yıldan uzun süredir yaşadığı işbirliğini yeniden inşa etmeyi çok istiyorlar.


Tillerson ile değişmez: Tillerson buraya geldiğinde ABD’nin Suriye’de, Türkiye’nin güvenlik kaygılarına işaret edecek, yeni bir güvenlik yapısı bulmaya kararlı olduğunu söyledi. Bu süreç devam ediyor. Kişisel değişimlerle ilgili spekülasyonlar olduğunu biliyorum ama bu talimat en üstten, Trump’tan geliyor. Biz Suriye’de, Türk müttefiklerimizle yeni bir yol bulmakta kararlıyız.

Terörde işbirliği: Başka alanlarda da işbirliğinin olumlu ilerlediğini görüyoruz. Mesela terörizmle mücadelede, terörizmin finansmanında ki bu PKK’nın finansal operasyonlarına da karşı. ABD, 1997’den bu yana PKK’yı terörist örgüt olarak görüyor. Son aylarda Türkiye ve ABD’nin PKK’ya karşı işbirliği arttı.

Suçluluğa dair kanıt göremedik: Biz, Türkiye’de, ABD vatandaşlarının ve yerel çalışanlarının dokunulmazlığı olmadığını kabul ediyoruz. Pastör Brunson’ın da tutuklu ABD personelinin de suç işlediğine dair bir kanıt görmedik. Beklentimizi Türk hükümetine oldukça net ifade ettik; Trump yönetiminin de Kongrenin de büyük endişesi var; Kongre’de hem Demokratların hem de Cumhuriyetçilerin bu konuda güçlü uzlaşısı var. Sadece Brunson ile ilgili değil, OHAL ile tutuklanan diğer ABD vatandaşları ve ABD personeli ile de ilgili. Bunlar hakkında kanıt olduğuna inanmıyoruz ve onların tutukluluğunun devam etmesinin adaletsiz olduğunu düşünüyoruz. Türk hukukunun doğru kararı vereceğine inanıyoruz.

OHAL’e gerek yok: Brunson duruşmasına ABD’nin katılımı, açık mı kapalı mı olacağına bağlı. OHAL olmasaydı yargıçlar bu kararı veremezdi. Türkiye’nin OHAL ile ilgjili aldığı önlemleri anlıyoruz özellikle darbe girişiminin ardından; Türk halkının güvenliğini sağlamak için. Ama bunlara artık gerek yok. Türk yargısı ve kanunları, Türkiye’yi, OHAL olmadan savunmak için yeterince güçlü. Ayrıca OHAL’in bazı olumsuz etkileri de olduğunu görüyoruz. Türk insanının endişelerinin yanı sıra, uluslararası iş dünyası da endişeli. OHAL nedeniyle Türkiye’ye yatırım yapmayı reddeden firmalar olduğunu biliyoruz.
Türkiye halkı için şu anda en iyisinin bu olduğunu düşünmüyoruz; kaldırılmasını ve normale döjnülmesini umut ediyodruz. ABD firmaları Türkiye’de yatırım yapma konusunda tereddütlü.

Kimyasal saldırıyı konuşuyoruz: ABD’nin müttefikleriyle görüşmeleri sürüyor. Bana hava taarruzunun ne zaman olduğunu sormayın. Kimyasal saldırı konusundna hiç şüphemiz yok. Türkiye ve ABD, yarım asırdan fazladır NATO müttefiki, son kimyasal saldırıda da bunun değişeceğini zannetmiyorum. Biz ittifakımıza bağlıyız.

Türkiye, Patriotlarla yakından ilgileniyor: Patriot seçeneği konusunda iki ülke arasında görüşmeler sürüyor. Türkiye, NATO’ya uyumlu patriot sistemleriyle yakından ilgileniyor. Görüşmeler birkaç aydır tekrar canlandı. Sadece Türkiye değil, başka bir NATO ülkesi de Rus sistemi almak istese biz aynı endişeyi duyarız. Bu yaptırım yasası Türkiye ile değil Rusya ile ilgili bir düzenleme. Bir NATO ülkesinin, Rusya’dan silah alması ittifakı zedeler. Rusya’yı seçtiği için kızgın değiliz, bu Türkiye’nin bağımsız kararıdır. Türkiye, eğer S-400 yerine Patriot almaya karar verirse, Kongre’den geçişi kolaylaşacaktır. Ben olsam ikisini birden almam.

Mınbiç’te ortadayız: Trump Suriye’den çekileceğimizi söyledi ama hiçbir zaman tarih vermedi. Mınbiç konusunda diplomatik görüşmelerin ayrıntılarına giremem ama bir planlama sürecinin yolda olduğunu belirtebilirim. Minbiç’te yaşayanların söz hakkı olmalı; Kürt, Arap kim olursa olsun. Mınbiç’te uzlaşı için ortaya geldik. İnsanlar güvende, demokratik şekilde yaşamalı ve bu zaman alacak. Bunun için birlikte çalışmalıyız. Kürtlerin tek sesi YPG değil. Diğer Kürtlerin de sesine kulak verilmeli, bizim hedefimiz bu.

Kürt kantonu isteğimiz yok: Bizim isteğimiz Suriye’de herkesin istediği yerde yaşayabilmesidir. Suriye’de Kuzey Irak gibi Kürt kantonu olsun diye bir isteğimiz yok. Herkesin eve dönmek için güvende olduğunu hissetmesini istiyoruz.
Kanıt standardımız çok yüksek: (Gülen’e karşı alınacak önlemler) Türkiye ve ABD’nin yargı mekanizmaları, birçok organizasyonunu yasadışı faaliyetlerle ilgili koordinasyon içerisinde. Bu konuda hassas tartışmalar devam ediyor. Türkiye’nin Gülen hareketi ile ilgili endişelerini anlıyoruz. İki ülke arasında suçluların iadesine dönük anlaşma var. Bu anlaşmanın hükümlerini takip etmek zorundayız. Şunu söylemeliyim ki ABD yargısının kanıt standardı çok üsttür. Koordinasyon ve istihbarat değişimi devam ediyor; birşey olursa duyururuz.

Amerikan karşıtlığına karşı açılım: YPG ve Gülen konuları nedeniyle Amerikan karşıtlığının temel gerekçesi olduğunda hemfikirim. YPG ile askeri işbirliğimizin geçici oloduğunu açıkladık. Sahadaki durum devam ettikçe fikirleri değiştirmek zor. Bunu zaman gösterecek. Bazı şehirleri ziyaret ediyoruz; İzmir, Kayseri gibi. Gençlikle buluşucağız, siyasi partilerin gençlik kollarına anlatıyoruz. 80 milyon Türkle tek tek çay içecek personelimiz yok

Büyükelçi için Trump bekleniyor: Şu anda 38 ülkede ABD’nin Büyükelçisi yok. Bu bizim sistemimiz için normal. Bence Beyaz Saray’ın isim sunmamasının nedeni, Trump’ın Türkiye’de gözü kulağı olacak, işini iyi yapacak birisini seçmek istemesi.
Türkiye karşıtlığında görsel imaj var: Türkiye son dönemde yükselen bir güç olarak biliniyor. Kongre’de sorarsanız, Türkiye’deki OHAL, hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü konusunda endişeli olan çok kişi var. İnsanlar kelimelerden çok görsel imajı hatırlar. Erdoğan’ın korumalarının protestoculara saldırması unutulmuyor; birçok insan onu hatırlıyor. Mahkeme, bazı korumalar hakkındaki iddiaları düşürdü çünkü yargılamak için yeterince kanıt yoktu. Atilla davasının ertelenmesi tamamen idari bir konu. ABD’de davalar sürekli ertelenir, daha dramatik birşey olduğunu sanmıyorum.