Türkiye'nin ilk okaliptüs ormanı 70 yaşında

Bu yıl 70. yaşını kutlayan, Tarsus'un Karabucak mevkiinde bulunan okaliptüs ormanı, ambalajdan kağıda, ilaçtan kozmetik sanayisine kadar pekçok alana katkı da bulunuyor.

cumhuriyet.com.tr

Mersin'in Tarsus ilçesinin Karabucak mevkisinde, 1939 yılında kömür havzalarında ihtiyaç duyulan maden direğinin temini için bataklık alanda kurulan okaliptüs ormanı, ambalajdan kağıda, ilaçtan kozmetik sanayisine kadar geniş bir alanda ekonomik katkı sağlıyor.

Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Ersin Yılmaz, 70 yıl önce 885 hektar alanda yapılan okaliptüs ağaçlandırmasının aynı zamanda Türkiye'nin ilk planlı, programlı, projeye dayalı ağaçlandırma çalışması olduğunu belirtti.

Dr. Yılmaz, Türkiye genelinde 20 bin, Karabucak mevkisinde bin 200 hektar alanda okaliptüs yetiştiriciliği yapıldığını ifade ederek, okaliptüs ormanlarının bugün pek çok sanayinin ham madde ihtiyacını karşıladığını bildirdi.

Okaliptüsün hızla büyüyen bir ağaç türü olduğunu ve geniş kulanım alanı bulunduğunu kaydeden Yılmaz, şöyle konuştu: ''Okaliptüslerin ana kullanım alanları kağıt ve ambalaj sanayisi, yakacak odun, kerestelik odun, maden direği, tel direği, bayrak direği, çit kazığı, rüzgar perdesi, odun kömürü, arılar için nektar ve yapraklarından tıbbi ve kozmetik amaçlı yağ üretimi şeklindedir. Okaliptüs çiçekleri arıcılık için önemli olup birçok ülkede okaliptüsler rüzgar perdesi, koruyucu orman şeridi ve park-peyzaj ağacı olarak kullanılıyor. Okaliptüslerin kök ve dalları kömür yapımında, yaprakları dericilikte, gövdeleri bayrak direği olarak kullanılmakta olup odunları da iyi kalitedir.''

Yılmaz, Türkiye'de iyi koru niteliğindeki doğal ormanlarda bile yıllık ortalama cari artım hektarda ancak 3-3,5 metreküpe ulaşabilirken okaliptüs ıslah çalışmaları sonrasında yılda hektarda 50 metreküp artırıma ulaşıldığını söyledi.
 

8-10 yılda kesim çağına geliyor

Okaliptüslerin 8-10 yılda kesim çağına geldiğini belirten Yılmaz, ağaçların bu sürede 30 santimetre çap ve 35 metre boya ulaşabildiğini kaydetti. Okaliptüslerin diğer ağaç türlerinden çok daha fazla su kullandığı yönünde bazı kesimlerce ortaya atılan varsayımların doğru olmadığını belirten Yılmaz, ''Okaliptüs ağaçlarının sanıldığının aksine diğer ağaç türü ağaçlandırmaları ve doğal ormanlarla karşılaştırıldığında, buharlaşma yoluyla yağış suyu kaybının, terleme oranlarının, yer altı suyu azalmasına etkisinin ve su tüketiminin düşük olduğu ortaya çıkmıştır'' dedi.

Türkiye'deki okaliptüs türlerinin su kıtlığı ve kuraklık dahil hiçbir çevresel zarara neden olmaksızın yetiştirilebileceğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti: ''Ülkemizin ham madde ihtiyacının tamamını doğal ormanlarımızda karşılamamız mümkün değildir. Bu nedenle hızla büyüyen ağaçlandırmalara ve dolayısıyla okaliptüs ağaçlandırmalarına ihtiyacımız var. Bu yönüyle okaliptüs ağaçlandırmaları ülkemizin doğal ormanlarının korunmasına katkıda bulunuyor. Hızlı gelişen bir tür olması nedeniyle okaliptüslerin diğer türlerine göre su isteği daha fazla olmakta ancak aynı miktarda su kullanımıyla diğer türlere göre daha fazla odun elde edilmektedir. Bu durum özellikle iklim değişikliğinin önlenmesi ve karbon tutunumu bakımından büyük önem arz etmektedir. Doğal ormanlara baskının azaltılmasında ve odun ham maddesi arz açığının kapatılmasında okaliptüsün önemli katkısı bulunuyor.''