Türkiye’nin ihracatını vuracak

Geçen yıl rubledeki değer kaybı nedeniyle 1 milyar dolar kaybeden Türk ihracatçısının başı yine kurla dertle. Deflasyonla mücadele eden Avrupa’da parasal genişleme sonrası Avro/dolar 1.12’nin altına inerken Türkiye’nin ihraç birim fiyatları da yükseldi. Yıllık en az 8 milyar dolarlık kayıp bekleniyor.

Pelin Ülker /Ekonomi
 
Rusya ve Ortadoğu pazarında jeopolitik riskler nedeniyle sıkıntılar yaşayan Türkiye şimdi de Avrupa’da pazar kaybetme riskiyle karşı karşıya. 2013 ve 2014 yıllarında ortalama 1.32 seviyelerinde olan Avro/dolar paritesi, dün Eylül 2013’ten beri ilk kez 1.12 seviyesinin altına indi. Avro/TL de 2.6065 ile 20 Ağustos 2013’ten bu yana en düşük seviyesini gördü. Avro’daki bu düşüş, Türkiye açısından ihraç birim fiyatlarına baskı oluşturuyor. Her ne kadar parasal genişleme sonrası Avrupa’da toparlanma umudu doğsa da Türk Lirası Avro’ya karşı değerlendiği için bunun Türk ihracatçısına etkisi negatif olacak.
 
 
Avrupa en büyük pazar
 
Geçen yıl Orta Vadeli Program’a (OVP) göre ihracat hedefi 160.5 milyar dolar olmasına rağmen ihracatçılar yılı 157.6 milyar dolarla kapatmıştı. 2015 yılı ihracat hedefi ise 173 milyar dolar olarak belirlendi. Rubledeki değer kaybı yüzünden sıkıntılı bir dönemden geçen Rusya’ya ihracatta yaşanan kayıp, 2014’te 1 milyar doları geçmişti. Ancak Rusya’nın ihracattaki payı yüzde 3.8 iken Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan AB’nin payı yüzde 43.8. Bu da Avrupa’daki sıkıntıların Türkiye’ye yansımalarının daha olumsuz olabileceğini gösteriyor. 
 
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2015’te sadece pariteden dolayı ihracatçının 8 milyar dolar kayba uğrayacağını belirterek “İhracatçının dövizdeki bu oynaklıktan zarar görmemesi için hedge etme gibi korunma enstrümanlarını öneriyoruz” dedi.
 
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Rıdvan Mertöz, “Kurlardan dolayı birçok ihracatçının ağzını bıçak açmıyor. Yumurtaların hepsini bir sepete koymamaya çalışıyoruz. Sıkıntılar 2015’te de devam edecek. Maliyetlerimizi çok ciddi gözden geçiriyoruz. Dolarla ticaret yapılan ülkeleri gözümüze kestirdik. ABD ve Afrika’da ticaret merkezleri kurarak burada etkinliğimizi ve pazar payımızı artıracağız” diye konuştu. 
 
 
Paketin işe yarayacağı tartışmalı
 
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) kıtadaki ekonomik durgunluğun önüne geçmek için açıkladığı parasal genişleme programının yankıları sürüyor. Martta başlayacak olan aylık 60 milyar Avro’luk tahvil alım programının bölge geneline yayılan deflasyon tehdidine çare olması amaçlanıyor. Liderler ve uzmanlar, varlık satın alma paketinin bölgede yaşanan siyasi ve yapısal sorunları çözmeyeceğini düşünüyor. Hafta başında Türkiye’de bir konferans veren Nobel ödüllü iktisatçı Profesör Joseph Stiglitz de parasal genişlemenin reel sektöre ve yatırımlara yansımadığı sürece krizden çıkma konusunda işe yaramadığını vurgulamıştı. Stiglitz, ABD’de tahvil alım programlarının istihdam ve yatırımları artırmak yerine borsaları şişirdiğini belirtmişti. 
 
Davos’ta da ECB’nin açıkladığı varlık satın alma paketinin Avro bölgesine etkilerini değerlendirdi. ABD eski Hazine Bakanı Larry Summers, “Parasal genişlemenin her derde deva olacağını düşünmek ve bunun yeterli olacağına inanmak hata olur” dedi. Pakete bir eleştiri de Almanya Başbakanı Angela Merkel’den geldi. Frankfurt’ta yatırımcılarla bir araya gelen Merkel, “AMB’nin paketinin acil bir çözüm getirmesi beklenmemeli. Avrupa’da rekabetçiliği artırma baskısı her zaman devam etmek zorunda. Bundan başka bir şeyin bize yardımcı olacağına inanmıyorum” diye konuştu.
 
 
 
Merkez’den ihracatçıya destek
 
Merkez Bankası (TCMB) ihracatçıya düşük maliyetle finansman sağladığı ihracat reeskont kredisi limitini 15 milyar dolardan 17 milyar dolara yükseltirken, bazı döviz kazandırıcı hizmetleri de reeskont kredisi kapsamına aldı. TCMB ihracatın yanı sıra döviz kazandırıcı hizmetlerden turizm, sağlık, müşavirlik, yazılım ve mühendislik, taşımacılık ile bakım ve onarımı da reeskont kredisi kapsamına aldı. Böylece Merkez Bankası 2014’te 13 milyar dolar olan ihracat reeskont kredisi yoluyla TCMB rezervlerine sağlanan katkının getirilen yeni imkanlarla 2015’te 15 milyar doların üzerinde olacağını belirtti.
 
Açıklanan bir diğer önlem ise banka ve finansman şirketlerinin TCMB’de tutulan Avro cinsi hesap tutarları üzerinden yıllık binde 2 komisyon alınması oldu. Uygulamanın 1 Şubattarihinden itibaren geçerli olacağını belirten Merkez, kararın ECB’nin negatif faiz uygulamasının uzun bir süre daha devam edeceği yönündeki beklentiler çerçevesinde alındığını açıkladı.