‘Türkiye’nin gücü bizim gücümüz’

Kazakistan Büyükelçisi Saparbekulı kendilerini ilk olarak Türkiye’nin tanıtıdığını söyledi.

İklim Öngel

Kazakistan Büyükelçisi Abzal Saparbekulı, “Türkiye uluslararası bir kuruluşta güçlü olursa Türk dünyası da güçlü olacaktır” dedi. 

Büyükelçi Saparbekulı, sorularımıza şu yanıtları verdi:

- Türkiye’nin diplomaside attığı adımlar Kazakistan’ı nasıl etkiliyor?

Türkiye, Kazakistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri. Türkiye hep bize destek verdi. Örneğin Kazakistan’ın 2018’deki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi olmayan üyeliğe seçilmesinde Türk diplomasisi destek oldu. O yüzden, Türkiye’nin güçlü konumu bizleri de olumlu etkiliyor. Biz Türkiye’nin AB üyelik sürecine şöyle bakıyoruz: Uluslararası politikada önemli bir gücün içinde bize yakın ve kardeş olan bir ülkenin olması bizi de güçlendirir. Güçlü bir Türkiye’nin AB’de olması bizim için avantajdır. Türkiye birçok alanda bize göre avantajlı ve deneyimlerini aktarmaya hazır. Kendi potansiyellerimizi tam olarak yansıtamadığımız ve sorunların çözümlerine yoğunlaşamadığımız sürece o işbirliğinden tam olarak yararlanamıyoruz.

- Ne gibi...

Mesela ulaştırma ve lojistik; Türkiye bu açıdan çok özel bir konumda. Bir tarafta Ortadoğu, bir tarafta Akdeniz Havzası, yukarıda Balkanlar ve Karadeniz. Yani merkez olabilir. Malların buraya gelip, İpek Yolu’ndaki gibi her tarafa dağılması gibi. Ticaretin yarısı şimdi Asya’ya kaydı. Asya’dan Avrupa’ya giden yolda bir güzergâh olması için aradaki Kazakistan, Azerbaycan, Gürcistan gibi ülkelerle işbirliği yapılması ve malların denizden değil karadan Türkiye üzerinden taşınması gerekir.

- İki ülkenin ticaret hacmi ne durumda?

Bizim bağımsızlık dönemimizde 30 milyon dolardan başlayan ikili ticaretimiz 2015 yılında 4 milyar dolara kadar ulaştı. Üç senedir bir yükselme trendi var. 2018’de 2.1 milyar dolarlık bir ticaretimiz vardı. Şimdi bu sene ilk sekiz ayda ticarette yüzde 68’lik bir artışımız oldu. Yıl sonunda 3 milyarı geçeceğimizi tahmin ediyoruz. Hedefimiz, cumhurbaşkanlarının koyduğu orta vadede 5 milyar, uzun vadede 10 milyar dolar. Ama bu yeterli değil. Kazakistan’ın dış ticaretteki durumuna bakarsanız, Türkiye’nin payı yüzde 1’i bile geçmez. 

- Son ziyaret Türkiye ve Kazakistan’ı birbirine daha çok yaklaştıracak mı?

TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay ve Kazakistan Başbakanı Sayın Askar Mamin’in eşbaşkanlığındaki  KEK toplantısı çok önemliydi. Yaklaşık 50 tane eylem planından başladık, 68’e kadar yükselttik. Türkiye’nin ithalat kalemlerini inceledik, Türk hükümeti de bizimkini inceledi ve şunları karşılıklı ihraç edebiliriz dedik. Bunları madde madde yazdık ama uygulamak önemli. Bununla ilgili Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde 3 ayda bir takip etme sistemi uygulanmaya çalışılıyor. 

- Hangi ürünler var, örnek verebilir misiniz?

Kazakistan’ın Türkiye’ye ihracat ettiği ürünler daha çok petrol ve petrol türevi enerji ürünleri. Ama son zamanlarda biz Türkiye’ye tarım ürünleri ihrac etmeye başladık. Mesela bu tarım ürünlerinin yelpazesini genişletebiliriz. Et ihraç edebiliriz. Bazı hafif sanayi ürünleri ihraç edebiliriz. Kazakistan bunun gibi 1000’e yakın sanayi ürünü ihraç edebilir. Ticaretin geliştirilmesi için ulaştırma-lojistiğin de maliyetlerini düşürmemiz gerekiyor. Bakû-Tiflis-Kars demiryolu projesi var. Bunu doldurmamız gerekiyor. Kazakistan geçen sene 1800 konteynır taşımacılığı yapmış bu hat üzerinde. Ama bu sene şu ana kadar 6 bin 500 konteynırı ulaşmış. Neredeyse yüzde 100’den fazla bir artış var yani.

- Türkiye Kazakistan arasında turizm ne durumda?

Kazakistan’dan Türkiye’ye yılda yaklaşık olarak 500 bin turist geliyor. Kazakistan açısından Türkiye bir numara. Türkiye’den Kazakistan’a çok turist geldiğini düşünmüyorum. Geçen sene toplam uluslarası 8 milyon turist geldi. Hepsi de turist değildi. Bence Kazakistan’ın ilgi çekebilecek alanları, kış, doğa turizmi olabilir. Tanrı Dağları var, dünyanın en modern kayak merkezi. Kültür turizmi olabilir. 

- 2030 planlamanız nasıl gerçekleşti, 2050’de neleri planlıyorsunuz, Türkiye bu planlamada nasıl bir yerde?

Bu planlama Kazakistan güçlü devlet olarak eğitimde, sosyal-ekonomik politikada gelişmesine yönelik bir program. 2030 programının ana hedefleri tüm kategorilerde dünyanın ilk 50 ülkesi arasında yer almaktı. 2030’u beklemeden bunların çoğunu gerçekleştirdik. Bugün milli gelir, sağlık, eğitim gibi birçok alanda 50 ülke arasındayız. Sonra Kazakistan 2050 stratejisi açıkladı. Bunun hedefi dünyada ilk 30 ülke arasında yer almak. Ama bizim hedefimiz sadece ekonomik değil. İnsan kalitesinin geliştirilmesiyle ilgili. Hukuk devleti ve yolsuzlukla mücadele programımız var. Her bölge için dengeli bir gelişme programımız var.  

- Nazarbayev’in görevini kendiliğinden bırakmasıyla oluşan geçiş süreci tamamlandı mı?

 “Geçiş dönemindeki Cumhurbaşkanı sözünü pek uygun bulmuyorum. Tokayev halkın seçtiği, Kazakistan’ın ikinci cumhurbaşkanı. Kendisine halkın desteği her gün artmakta. Tabii uluslararası siyasetçiler buna geçiş dönemi diyebilir, belli bir anlamda haklı da olabilir çünkü herkes için ortak bir endişe vardı: “Nazarbayev sonrası Kazakistan nasıl olacak?” Kazakistan’da yeni bir dönem var. Yeni Cumhurbaşkanımız gençlere daha çok yer verilmesiyle ilgili politikalar uyguluyor. Yeni bakanlarımız genç nesillerden atanıyor.

- Bir uranyum bankası mı kuruldu?

Kazakistan nükleer silahlanmada dünyanın 4. en büyük nükleer silah deposuna sahipken kendi isteğiyle bunlardan vazgeçti. Onun için nükleer alanda öncü rol oynadı. Şimdi yüzde 5’e kadar zenginleştirilmiş uranyumu bir yerde saklama projesi var. Bununla ilgili çeşitli müzakereler yapıldı ve 2017’de bunun anlaşması sağlandı. Kazakistan dünyada uranyum üretiminde ilk ülkelerden biri. Uranyum rezervi açısından da dünyanın ikinci ülkesi. Biz bu uranyum tabletlerini üretiyoruz. Bu konuda Türkiye’ye de açığız.

- Türkiye’den gönderilen IŞİD’liler arasında vatandaşınız var mı?

Biz Suriye’deki vatandaşlarımızı getirmek için toplam 4 insani operasyon yaptık ve 850 vatandaşımızı getirdik. Bunların yüzde 80’i zaten kadın ve çocuk. Bunların içinden 20 kişilik bir grubu, Türkiye ile işbirliği üzerinden getirdik. Orada hâlâ Kazak vatandaşları olduğu yönünde yeni bilgiler aldık, varsa bunları alacağız.

- Kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in uygulamalarına baktığımızda, Atatürk ile benzerlikleri  olduğunu görüyoruz. Atatürk Kazakistan için ne anlam ifade ediyor?

Sayın Nazarbayev Türk dünyasındaki birçok kuruluşun mimarı, fikir sahibidir. Bunlardan birisi Türk Konseyi, bir de Uluslararası Türk Akademisi’dir. Türk Akademisi’nin “Türk Barometre” adli bir araştırma yapmış. Araştırmada, “Türk dünyası modern tarihindeki en ünlü isim kim” diye soruluyor. Herkes “Atatürk” yanıtı veriyor. Atatürk; zorlu ve çetin bir dönemde, dünyada tek bir bağımsız Türk Cumhuriyeti kalmayacakken bunu sağlayan liderdir. Atatürk, etrafında Türk halkı bağımsızlık mücadelesi vermeseydi, bağımsız Türk Cumhuriyeti diye bir ülke olmayabilirdi. Atatürk modern Türkiye’yi kuran, kurumsallaştıran kişidir ve bence Türkiye’de bile Atatürk çok iyi tanınmıyor. Atatürk’ün gençliğe, tarihe, kültüre, devlet sistemine, demokrasiye, çağdaşlığa dair fikirleri bizim için örnek teşkil ediyor. Kurucu Cumhurbaşkanımız birçok konuda Atatürk’ü örnek almıştır. Bu kadar Türk dünyası Atatürk zamanında olsaydı çok daha fazlasını yapardı belki. Ona nasip olmadı. Ama günümüzde Türk dünyası Avrasya’da barış ve istikrarın bir merkezi olabilir. Onun için güçlü Kazakistan ve Türkiye’nin her alanda işbirliği şart.