'Türkiye'nin ekseninde kayma yoktur'

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ''Türkiye'nin yönünü batıdan doğuya çevirdiği, bir eksen kayması yaşandığı'' şeklindeki değerlendirmelere ilişkin olarak, ''Türkiye'nin ekseninde kayma yoktur. Küresel kriz dünyanın, dünya ekonomisinin eksenini kaydırmıştır'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin doğu ile batı arasında tarihi, kültürel bağları ve lojistik imkanları sayesinde sahip olduğu köprü konumunu en iyi şekilde değerlendirerek, dünya ekonomisinin yeni oluşan dengelerine hızlı şekilde adapte olduğunu ifade etti. Doğu Avrupa'da 12 ülkenin, Ortadoğu'da 11 ülkenin, Kuzey Afrika'da 5 ülkenin, BDT'de 10 ülkenin Gayri Safi Yurt İçi Hasılaları (GSYİH) toplandığında, Türkiye'nin GSYİH büyüklüğüne ancak denk geldiğine dikkat çeken Çağlayan, ''Türkiye, 850 milyon insanın yaşadığı Orta ve Doğu Avrupa, BDT, Ortadoğu, Körfez Bölgesi ve Kuzey Afrika bölgelerinde bulunan ülkeler arasında en yüksek GSYİH'ya sahip olan ikinci ülkedir'' dedi.

Türkiye'nin ekseninde kaymanın söz konusu olmadığını belirten Çağlayan, şunları kaydetti:
''Eksen kayması, küresel krizin de etkisiyle dünya ekonomisinde yaşanmaktadır. Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 60'ını Avrupa'ya yapan bir ülkedir. Onun için burada kayan bir eksen aranıyorsa, o bizim eksenimiz değildir. Avrupa'nın, hatta dünyanın ekseni kaymıştır. Dünyanın her bölgesiyle her ülkesiyle hem siyasi hem ticari hem de ekonomik ilişkilerin artması gereken önemli bir döneme giriyoruz. Şimdi bizim için önemli eksen, dünya eksenidir.''
 

'Yeni pazarlara yönelmek kaçınılmaz'

Avrupa'da geçen yıl başlayan talep gerilemesi ve avro-dolar paritesinde ortaya çıkan gelişmelerin yaşandığı bu dönemde Türkiye'nin yeni pazarlara yönelmesinin kaçınılmaz hale geldiğine işaret eden Çağlayan, bu durumun sadece Türkiye'nin değil Brezilya, Çin ve pek çok ülkenin yöneldiği bir çözüm olduğunu belirtti. Pazar bağımlılığının azaltılması için yaptıkları çalışmalarla, Kuzey Afrika'ya ve Ortadoğu'ya olan ihracatta önemli artışlar yakalandığını bildiren Çağlayan, bu gelişmelerin de pazar ve ürün çeşitliliğini artırma yönünde uyguladıkları politikaların ne kadar isabetli olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Çağlayan Türkiye'nin ihracatının 2009 yılında 2008'e kıyasla Libya'ya yüzde 67,5, Cezayir'e yüzde 10,4, Mısır'a yüzde 83,6, Senegal'e yüzde 6, Brezilya'ya yüzde 10,4, Suriye'ye yüzde 27,8, Irak'a yüzde 30,8, Pakistan'a yüzde 5,2 oranında arttığını bildirdi. 2009 ile kıyaslandığında 2010 yılının ilk 4 ayında da benzer artışlar yaşandığını kaydeden Zafer Çağlayan, yılın ilk dört ayında Libya'ya yapılan ihracatta yüzde 18,6, Brezilya'ya ihracatta yüzde 122,7, Suriye'ye ihracatta yüzde 25,9 ve Pakistan'a ihracatta yüzde 99,6 oranında artış kaydedildiğini belirtti.
 

'Türkiye dünyanın her tarafıyla iş yapan bir ülke'

Türkiye'nin, komşu ve çevre ülkeler stratejisi ve serbest ticaret anlaşmalarıyla dünyanın her tarafıyla iş yapan bir ülke haline geldiğini vurgulayan Çağlayan, şu değerlendirmelerde bulundu: ''Bugün Türkiye dünyadaki toplam 224 gümrük bölgesinin 220'sine, 20 binden fazla mal gönderen bir ülkedir. Türkiye dünyanın her tarafıyla ticaret yapan, dünyanın her tarafıyla dostluk kuran, dünyanın her tarafında olması gereken bir ülkedir. Türkiye büyük bir ülkedir. Bölgesindeki en güçlü ekonomiye sahiptir. Doğu Avrupa Ülkelerinin 2009 yılı temel ekonomik göstergelerine baktığımızda; Türkiye 615,329 milyar dolar GSYİH ile Arnavutluk (12,185), Bosna-Hersek (17,133), Bulgaristan (47,102), Estonya (19,123), Hırvatistan(63,188), Karadağ (4,114), Kosova (5,352), Letonya (26,247), Litvanya (37,254), Makedonya (9,238), Sırbistan (42,879) ve Yunanistan (330,8) GSYİH'lerinin çok üzerinde bir büyüklüktedir. 12 ülkenin GSYİH'lerinin (614,615) toplamı ancak Türkiye'nin rakamına denk gelmektedir.''
 

'Kaybedecek vaktimiz yok'

Ortadoğu'daki 14 ülkenin 2009 yılı ekonomik göstergelerine bakıldığında da benzer bir tablonun görüldüğünü belirten Çağlayan, Kuzey Afrika ülkeleriyle karşılaştırıldığında da Cezayir, Fas, Libya, Mısır ve Tunus'un GSYİH'leri toplamının Türkiye'nin GSYİH rakamının altında kaldığını bildirdi. Çağlayan, ''Özetlemek gerekirse, 850 milyon insanın yaşadığı Orta ve Doğu Avrupa, BDT, Orta-Doğu, Körfez Bölgesi ve Kuzey Afrika bölgelerinde bulunan ülkelerin GSYİH toplamı yaklaşık 5 trilyon dolardır. Türkiye bu ülkeler içinde Rusya'dan sonra en yüksek GSYİH'ye sahip olan ülkedir'' dedi. Bu ülkelerin 2009 ihracatının yaklaşık 3 trilyon dolar düzeyinde olduğunu, Türkiye'nin ise 102 milyar dolar ihracatla bölgede en fazla ihracat yapan beşinci ülke konumunda bulunduğunu ifade eden Çağlayan, sıralamada Türkiye'nin önünde yer alan ülkelerin ihracatında petrol ve doğal gaz gibi doğal kaynakların payının yüksekliğine dikkat çekti.

Amaçlarının Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümünde dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girmek, 500 milyar dolardan fazla ihracat gerçekleştirmek ve en az 10 uluslararası markaya sahip bulunmak olduğunu belirten Çağlayan, ''Bu büyük hedeflere ulaşmak büyük düşünmekle mümkündür. Bölgesinin en güçlü ekonomisine sahip, doğu ile batının merkezinde bir ülke olarak eksen kayması tartışmalarıyla kaybedecek zamanımız yoktur'' dedi.