"Türkiye'nin ak-babalara ihtiyacı yok"

Avukat Gürkan Çakıroğlu, yeni parti iddiaları ile ilgili yaptığı açıklamada, "İsmi geçen şahıslar ülkenin içinde bulunduğu durumdan gerek eylemleri gerekse de eylemsizlikleri ile pay sahibi kişilerdir" dedi. Çakıroğlu,“Bu isimler geçmişte malum AK Parti'nin önde gelen isimleri yani bir nevi babalarıydı. Bu geçmişin üç Ak Babası üç farklı eylem tarzı ile memlekete zarar vermişlerdir" ifadesini kullandı.

Gül'ün oturduğu Cumhurbaşkanlığı makamını muhakemeden yoksun tavrıyla noterliğe çevirdiğini savunan Çakıroğlu, "Feyzioğlu-Erdoğan atışmasında ki ezik tavrı ile de hem makamını küçük düşürmüş hem de liderden çok ikinci adam olabileceği gerçeğini açık bir şekilde ortaya koymuştur" dedi. Çakıroğlu şöyle devam etti:

"Davutoğlu ise gerek Dışişleri gerekse de Başbakanlık koltuğunda otururken ülkenin dış politikasını belirleme de birincil etken olmuş ve Türkiye’yi dostu olmayan bir ülke haline getirip Suriye’de ki iç savaşın körüklenmesine sebep olmuştur. O kadar basiretsiz bir politika benimsemiştir ki Cumhuriyet’in saygın politikaları sonucu oluşan uluslararası itibarını yerle yeksan etmiştir.

Bu iyi kötü çirkinin iyisi Babacan’dır lakin o da aktif siyasi hayatı boyunca siyasetçiden çok iyi bir teknokrat görüntüsü vermiştir. Olaylara dair düşüncelerini söylemekten çekinen, sesini dahi zor duyuran bir adam ne parti kurabilir ne de partisini sürükleyebilir.

"Eylemsizlikleri ile yine ülkeye zarar verdiler" 

Yani üç isminde ülkenin geldiği durumdan dolayı vebali büyüktür. Şark kurnazlığı yapıp günahlar Erdoğan’ın deyip kendilerine yer açmaya çalışmasınlar. Yaptıkları eylemlerle ülkeye zarar verdikleri gibi akabinde de kötü gidişata dur diyecek cesareti gösteremedikleri için eylemsizlikleri ile yine ülkeye zarar vermişlerdir.

İktidarı ve muhalefeti ile kutuplaştırma siyaseti üzerinden yükselerek buzullar inşa ettiler ve yurttaşlarımızı o buzulların içine hapsettiler. Artık ülkenin tüm mahalleleri kaynaşmak, kucaklaşmak istiyor. Artık bu ötekileştirici dilin açtığı yaralar sarılmak isteniyor. Kimlik siyaseti ile alt komşu ile üst komşunun arasını açan ve ülkenin yarısını terörist ilan eden siyasetin zehirli dilini geride bırakmak istiyorlar. Türkiye’nin ihtiyacı olan kutuplaşmak değil kucaklaşmak; hesaplaşmak değil barışmak…

"Bu isimlerin hiçbiri parti kuramaz"

Avukat Murat Uysal ise “Çözüm Platformu'nun Recep Tayyip Erdoğan, kendi isteğiyle AKP Genel Başkanlığını birisine vermediği müddetçe nasıl ki hiçbiri kongrede aday dahi olamıyorsa, bu isimlerin hiçbiri parti falan da kuramaz. Diyelim ki kurdular, bu vizyonsuzlukla hiçbir yere varamazlar. ‘Şam’da namaz kılacağım’ diye yola çıkıp Süleyman Şah Türbesi’ni taşımak zorunda kalan beceriksizlikle, görev süresi sonunda noterler birliğinden plaket almadığına şaşırdığımız adamların partilerinden ne bekleyecek bu millet?” diyerek açıklamalarını sonladırdılar" dedi.