"Türkiyem, Nereye Götürüyorlar Seni?"
cumhuriyet.com.trOzan Şükran Kurdakul’u 16 Aralık 2004’te yitirmiştik. Niçin anımsadım Kurdakul’u?
Ölümünden birkaç yıl önce, İstanbul-Kadıköy Belediye Kültür Merkezi’nde, Dünya Şiir Günü’nde bir şiirini okumuştu: “Türkiyem Nereye Götürüyorlar Seni?” Şiirin bu dizesi o günden beri kulaklarımda. Bunda kuşkusuz güzel yurdumun uçuruma doğru götürüldüğü gerçeği yatıyor.
İllerimizin kurtuluş yıldönümlerinin kutlandığı şu günlerde, uçurumun kıyısındayız. Sevr Antlaşması koşulları yürürlüğe konuluyor. Kıbrıs sorunu dağ gibi önümüzde duruyor. Komşularımızla ilişkilerimiz bozuk. İçte bir Ergenekon davası sürüp gidiyor. Teröristler kahramanmış gibi karşılanırken, yurdumuzun çıkarını savunan aydınlarımız yargılanmak için aylarca içerde bekletiliyorlar. Gelin de şimdi Cumhuriyet gazetesindeki köşesinden, ölünceye değin “Yargıyı da ele geçiriyorlar” diye seslenen Mustafa Ekmekçi’yi anımsamayın... Yargıtay’ın telefonlarının dinlendiği, sistemin tehlikede olduğu günlerden geçiyoruz. Atatürk’ün ölüm gününde, TBMM’de Kürt açılımını, demokratik açılımı tartışıyoruz. Tartışma gününün yanlış seçildiğini söyleyenler, Meclis’te Atatürk’e sahip çıktıklarını belirten pankartlar açınca, kınanıyorlar. “Atam izindeyiz”, “Atam seni unutmadık” demek suç sayılıyor neredeyse. Ulusal istenç bir daha çiğneniyor.
Şükran Kurdakul’un sesi, kulaklarımdan hiç gitmiyor: “Türkiyem nereye götürüyorlar seni?”