Türkiye'den 4.8 milyar dolarlık kayıp

Merkez Bankası verileri "Kasımda yüksek miktarda para girişi oldu, o yüzden çıkışlar da fazla oluyor" diyen Bakan Şimşek'i yalanlıyor.

Pelin Ünker/Cumhuriyet

Cari açık, döviz borçları ve sıcak paraya bağımlık gibi nedenlerle dünyanın en kırılgan ekonomilerinden biri olarak gösterilen Türkiye’de seçim öncesi artan siyasi riskler sonrası piyasalardan yabancı kaçışı sürüyor. Merkez Bankası'nın likidite adımları sıcak parayı Türkiye'de tutmaya yetmiyor.

Geçen hafta Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Forum İstanbul'da yaptığı konuşmada, Türkiye'nin büyüyebilmek için yabancı sermayeye ihtiyacı olduğunu belirterek güven vurgusu yapmıştı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise hükümetin açıkladığı yapısal reform paketinin kasım ayında yüksek oranda yabancı sermaye çektiğini söyleyerek "Çıkışların bu kadar fazla olması normal" demişti.

 

4.8 milyar dolar kaçtı

Başbakan Ahmet Davutoğlu yapısal reform paketini 6 Kasım 2014'te açıkladı. Merkez Bankası verilerine göre 7-14 Kasım 2014 haftasından 24 Nisan 2015'e kadar devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) ve repo piyasasına kur farkından arındırılmış olarak 3 milyar 825 milyon dolar girdi. Aynı dönemde 4 milyar 807 milyon dolar ise para piyasalarından çıktı. Yani kaçan sermaye miktarı geleni çoktan aştı. Gelen sermayenin kaçması bir yana 982 milyon dolarlık ekstradan ekstradan çıkış yaşandı.

 

İki katına çıktı

Kasım ayında hükümet yapısal reform paketini açıkladıktan sonra 541 milyon dolar para girişi oldu. Şimşek'in karşılaştırma yaptığı nisan ayının henüz açıklanan 24 Nisan verilerine göre 1 milyar 39 milyon dolar çıkış yaşandı. Özetle nisan ayı tamamlanmadan kaçan para geleni ikiyi katladı.

 

Enflasyon açıklanacak

Bu hafta yurtiçi piyasaların gündeminde enflasyon olacak. Nisan ayı enflasyon verileri 4 Mayıs’ta açıklanacak. Enflasyonun döviz fiyatlarındaki artış ve yapılan benzin zamlarının olumsuz etkisiyle yüksek gelmesi bekleniyor. Gıda fiyatlarında ise bir süre önce yaşanan don olaylarının fiyatlar üzerinde yükseltici etkisi olabilir.

Geçen hafta Merkez Bankası (TCMB) yılın ilk enflasyon raporunu açıkladı. Rapora göre 2015 yıl sonu tüketici enflasyonu tahmini yüzde 5.5’ten 6.8’e, 2016 tahmini ise 5’ten 5.5’a yükseltildi. Diğer yandan TCMB Başkanı Başçı, gıda fiyatlarında yılın ikinci yarısında düşüş olacağından ve enflasyonun düşme eğilimine gireceğinden söz etti. Başçı, kurdaki artışın da aşırı olmadığını ve kalıcı hasar bırakmadığını iddia ederek faiz artışına gerek duyulmadığını söyledi. Yıl başından bu yana TL yaklaşık yüzde 13 değer yitirdi.

 

Açık artıyor

Türkiye’de açıklanan diğer bir önemli veri mart ayı dış ticaret dengesiydi. Dış ticaret açığı kur etkisiyle martta yüzde 17.2 artarak 6.15 milyar dolar oldu ve Kasım 2014'ten beri ilk kez artış gösterdi.

 

Gözler Fed'de

Bu haftanın küresel piyasalar açısından en önemli gündem maddesi ABD Merkez Bankası Fed’in 28-29 Nisan’da düzenlediği Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısıydı. Fed, ekonomide ilk çeyrek itibariyle görülen yavaşlamaya dikkat çekse de bunun geçici olduğunu ve orta vadede ekonominin büyümeye devam edeceğini söyledi. Ekonomistlere göre mevcut ekonomik durumda bunun yıl sonuna doğru gerçekleşmesi daha yüksek olasılık. Bu nedenle Avro/dolar paritesi 1.12 seviyesine kadar yükseldi.

 

Müzakereler sürüyor

Yunanistan ile kreditörleri arasındaki görüşmelerle ilgili ise Başbakan Tsipras’ın müzakelerdeki rolünün artması piyasalar tarafından olumlu algılanıyor.

Müzakerelerin gelecek hafta bir anlaşmayla sonuçlanabileceği ya da en geç 11 Mayıs’ta yapılacak Avro Bölgesi Maliye Bakanları toplantısına kadar ilerleme kaydedileceği belirtiliyor.

Bu da Avro'nun küresel piyasalarda güçlenmesinin bir nedeni.

 

Kur yükselebilir

Geçen hafta kur ve faiz oranları, ABD dolarında küresel piyasalarda kaydedilen gerileme ve Fed’in olası faiz artışını öteleyececeği beklentileriyle geriledi. Dolar/TL serbest piyasada 2.7010'dan kapandı.

Haftaya küresel piyasalarda 8 Mayıs’ta ABD tarım dışı istihdam verisi açıklanacak. Türkiye’de ise enflasyon izlenecek. Nisan ayı enflasyonunun yüzde 1.4 civarında olan beklentilerin üzerine çıkması ve yıllık enflasyonun da yüzde 8’e doğru yükselmesi TL'yi olumsuz etkileyebilir.