'Türkiye'de her yıl 91 bin çocuk anne oluyor'
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun (UNFPA) 2014 yılı "Dünya Nüfusunun Durumu Raporu"na göre, Türkiye'de her yıl 91 bin çocuk anne oluyor.
AAToplum Gönüllüleri Vakfı'nın (TOG) 10 yıldır uygulayıcı ortağı olduğu UNFPA'nın "1,8 milyarın gücü: Ergenler, gençler ve geleceğin dönüşümü" başlıklı 2014 yılı raporu, dünya ile eşzamanlı olarak bir basın toplantısıyla açıklandı.
Dünya Nüfusunun Durumu Raporu'na göre; dünyada hayatta olan genç nüfus sayısı 1,8 milyara ulaşırken, milyonlarca genç okula gitmiyor, gitse de öğrenme için gerekli asgari kritik seviyelere dahi ulaşamıyor. Gelişmekte olan bölgelerde gençlerin yüzde 60'a kadarı çalışamıyor ya da sadece düzensiz işlerde çalışıyor ve okuyamıyor. 500 milyondan fazla genç, günde 2 doların altında hayatta kalmaya çalışıyor. Yoksul ülkelerdeki gençler, giderek derinleşen dijital uçurumlardan dolayı modern ekonomilerde iş yapabilmek için gerekli teknolojik olanakların dışına itiliyor.
Gençler, kendi ihtiyaçlarının en iyi şekilde nasıl karşılanabileceğine dair karar alma süreçlerinin dışında kalıyor. Yüksek yoksulluk riskiyle karşı karşıya olmalarına rağmen gençler, her üç ülkeden 2'sinde ulusal yoksulluk azaltma stratejileri ve kalkınma planları hazırlanırken, sürecin tamemen dışında bırakılıyor. Her gün 18 yaş altı 39 bin kız çocuğu evlendiriliyor.
"15-19 yaş grubundaki her bin kadın başına 28 doğum düşüyor"
Türkiye, 76,6 milyonluk nüfusunun dörtte birini oluşturan gençlerle (19 milyon) Avrupa'nın en genç nüfuslu ülkesi konumunda bulunuyor. Genç nüfusun yüzde 14,2'si evli. Türkiye'de geçen yıl boşanan genç erkeklerin yüzde 53,1'i, genç kadınların ise yüzde 35,3'ü, ilk yılında evliliklerini bitirdi.
Ülkede, 19 yaşın altındaki evli 6 gençten ancak biri etkili gebeliği önleyici yöntem kullanırken, Türkiye'de 15-19 yaş grubundaki her bin kadın başına 28 doğum düşüyor.
"Genç kadınlar internete daha az erişiyor"
Rapora göre, Türkiye'de genç kadınlar internete daha az erişebiliyor. Her 5 genç erkekten 4'ü internet kullanırken, bu oran genç kadınlarda yüzde 55 seviyesinde bulunuyor.
Gençlerin üçte ikisi mutlu olduğunu söylerken, her 10 gençten biri mutsuz olduğunu belirtiyor.
Türkiye'de 15-24 yaştaki her beş gençten biri, iş aradığı halde bulamıyor. 15 ile 29 yaş arasındaki kadınların ortalama eğitim süresi 4,3 yıl iken, erkeklerin 5,2 seviyesinde bulunuyor. 15 ile 29 yaş arası kadınların yüzde 52'si ne çalışıyor ne de okuyor. Yüksek öğrenimde net okullaşma oranı yüzde 38,5 seviyesinde bulunuyor.
Öneriler
Raporda; çözüm önerileri de şöyle sıralanıyor:
"Gençlerin eğitilmesi, beceri kazanmaları ve sağlıklı olmaları için gerekli olan kapsamlı plan ve politikaların geliştirilmesi ve gençlerin de bu karar alma süreçlerine katılımının sağlanması, gençlerin eğitim ve iş becerileri edinmelerine yönelik yatırımların artırılması ve aldıkları eğitimlerin işgücü piyasasına uygun hale getirilmesi, özellikle genç kadınların işgücü piyasasına girmelerine ve kadınların ev-iş arasındaki dengeyi kurmalarına olanak sağlayan üretken istihdam ortamının yaratılması, gençler arasında yaygın olan beyin göçünü önlemek için ülke içindeki iş fırsatlarının artırılarak gençlere geleceklerine güvenle bakabilecekleri olanakların sunulması, gençlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı ihtiyaçlarının karşılanması, HIV/AIDS de dahil olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmaları, genç kadınların doğurganlık hakkında bilinçli seçimler yapmaları ve istenmeyen gebelikler ile ilgili bilinçlendirilmeleri için okul dışında kapsamlı cinsellik eğitimi verilmesi, gençleri olumsuz yönde etkileyen erken yaşta evlilikler ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele için gerekli yasaların çıkarılması ve uygulanması gerekiyor.
Romanlar ve kırsal kesimde yaşayan gençlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetleri ve bilgiye erişimlerini sağlamak için özel çaba gösterilmeli. Gençlere yönelik cinsel sağlık ve üreme sağlığı verilerinin izlenip ve işlenmesiyle ortaya çıkan sonuçlar politikaların iyileştirilmesinde kullanılmalı."
"Türkiye'de her yıl 91 bin kız çocuğu anne oluyor"
UNFPA Türkiye Temsilci Yardımcısı Zeynep Başarankut Kan, dünyada nüfusun dörtte birinin gençlerden oluştuğunu, gelişmekte olan ülkelerde gençlerin, nüfusun yarısına kadar çıkabildiğini dile getirerek, dünyadaki gençlerin yüzde 90'ının az gelişmiş ülkelerde yaşadığını ve 73 milyonun üzerinde gencin işsiz olduğunu anlattı.
Kan, her gün 39 bin kız çocuğunun evlendirildiğine değinerek, Türkiye'de ise her yıl 91 bin kız çocuğunun anne olduğunu ve evliliklerin üçte birinde kadınların 18 yaş altında bulunduğunu söyledi.
Türkiye'de eğitim müfredatında cinsel sağlık bilgisinin kapsamlı olarak yer almadığını ve "genç dostu sağlık birimlerinin" yetersiz olduğunu belirten Kan, genç kadınların yarısının iş ve eğitim hayatında yer almadığını ifade etti.
Kan, Türkiye'de her 5 gençten birinin işsiz olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Daha fazla politika, daha fazla katılım, ihtiyaçların belirlenmesi konusunda devletin atması gereken ciddi adımlar var. Türkiye'nin ayrıca özel bir durumu da var. Türkiye, önümüzdeki 25-30 yıl içinde demografik fırsat penceresi dediğimiz bir dönemden, bir geçiş döneminden geçecek. Hızlı doğurganlık ve ölüm oranlarının azaldığı, çalışan nüfusun tüm nüfusa oranının artığı ve gençleştiği bir dönem. Bu fırsatı değerlendirmek için Türkiye'nin özellikle gençlere, sağlık, istihdam ve eğitim alanlarında ciddi bir yatırım yapması, gençlerin katılımını artırması gerekiyor. Bireysel hakların yerine getirilmesinin yanında sosyal ve iktisadi kalkınmaya ciddi bir yatırım yapmış olacak Türkiye böylelikle."
"Okullaşma oranı, AB standardının altında"
TOG Genel Müdürü Evren Ergeç de Türkiye'de okullaşma oranının yüzde 38,4 ile AB standardının oldukça altında yer aldığını belirterek, okulu terk oranı Türkiye'de 37,5, AB'de ise yüzde 12 olduğunu kaydetti.
Ergeç, Türkiye'de gençlerin işgücüne katılımının yüzde 39,6 iken, işsizliğin de yüzde 19 seviyesinde bulunduğunu söyledi.