Türkiye'de her yıl 500 kişi balıklama atlama sonucu ölüyor
Türkiye’de her yıl 500 kişi sığ suya balıklama atlarken boynunu kırıyor. Bunların yarısı solunum yetmezliği nedeniyle ölüyor. Geriye kalanların bir kısmı da yaşamı boyunca omurilik felçli olarak tekerlekli sandalyeye mahkûm oluyor.
cumhuriyet.com.tr
Hürriyet'te yer alan habere göre Türk Nöroşirürji Derneği Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şükrü Çağlar, derinliğinden emin olunmayan, 2 metreden sığ yerlere balıklama atlanmaması uyarısı yaptı. Her yıl binlerce kişi sığ sulara dalmaktan dolayı boyun kırığı ve omurilik hasarı nedeniyle felç riskiyle karşı karşıya kalıyor.
Boyun kırıkları en sık 5 ya da 6’ncı omurda gelişiyor. Kırıkların özelliği bu seviyede kol ve bacak kaslarının yanı sıra solunum kaslarını da besleyen sinirleri etkilemesi. Prof. Dr. Çağlar, “Bu tip kazalarda en kıymetli organımız olan boyun omurilik bölgesi, kırık nedeniyle parçalanan omurga tarafından kesiliyor ya da sıkıştırılarak fonksiyon dışı kalıyor. Omurilik yaralanmalarında yanlış ilk yardım ise kazazedelerdeki hasarı artırmakla kalmıyor ölüme de yol açabiliyor” dedi.
Suya balıklama dalmak, omurilik yaralanmalarında dördüncü sırada yer alıyor
Yaş ortalaması 20-29
Yaralananların yaş ortalaması 20-29 ve çoğunluğu da erkek. Prof. Dr. Çağlar, “İçi görülemeyen suya balıklama atlanmamalı. Ne kadar iyi dalınırsa dalınsın ağır bir yaralanma yaşanabilir” dedi. Prof. Dr. Çağlar ayrıca şunları hatırlattı:
"Balıklama dalarken yaralanmaya yol açan hasarın olduğu yerdeki omurilik düzeyine bağlı olarak kol ve bacaklarda değişik derecelerde felç oluşabilir.
Yüzme biliyor olabilirsiniz ancak su aldatıcı olabilir. Size derin gibi görünen yer sığ olabilir."
Tehlikeli yerlerde uyarı tabelası bile koymuyorlar
ABD ve Avustralya’da deniz kıyılarına yerleştirilen uyarı levhaları sayesinde sığ suya balıklama atlama vakalarında yüzde 70 oranında azalma görüldü. Prof. Dr. Çağlar, “Türkiye’de ise 28 ilin denize kıyısı bulunmasına rağmen, İstanbul dışındaki yerlerde ne yazık ki bir tek uyarı tabelası bile yok. Hayat karartan bu tip kazalarla ilgili olarak her yaz öncesi her ilin sağlık müdürlüğü, okullar ve sosyal farkındalık projesi altında sahillerde ve havuzlarda bilgilendirme ışığı ya da bilgi panolarının dikkat çekici bir şekilde bulundurulması gerekiyor” dedi.
Türk Nöroşirürji Derneği Spinal ve Periferik Sinir Cerrahisi Grubu Başkanı Prof. Dr. Kadir Kotil ise yaralanma halinde şunların yapılmasını önerdi:
"Olay anında ilk iş olarak 112 aranmalı.
Boyun mümkün olduğunca sabit tutulmalı, hareket ettirilmemeli, sert bir yakalıkla tespit edilmeli.
Hava yolu temin edilmeli ve akciğere kaçan suyun drenajı için hasta ters yan yatırılmalıdır. Bacaklardan tutulup, suyu boşaltması için sarkıtılmamalı.
Hastanın boynundaki şekil bozukluğu düzeltilmeye çalışılmamalı. Boyun omurları kırılmış olabilir. Ancak omurilik henüz hasar görmemişse, ilk yardım ve hastanın taşınması sırasında boyna verilecek uygunsuz bir pozisyon, kırık kemik parçalarının omuriliğe baskı yapması ve kesip hasar vermesine sebep olabilir."