'Türkiye'de cezaevinde IŞİD'le konuşabiliyorduk'

Musul'da rehin tutulan 49 konsolosluk personeli karşılığında Türkiye tarafından serbest bırakıldığı iddia edilen IŞİD militanlarından birisi İngiliz Times gazetesine konuştu. Şanlıurfa'da tutuldukları hapishanede internet bağlantıları olduğunu ve IŞİD'le konuştuklarını anlatan Shabazz Suleman adlı militan, pizza dahi yiyebildiklerini, görevli polislerin de kendilerine çok iyi davrandığını anlattı.

cumhuriyet.com.tr

Musul’da rehin tutulan 49 Türkiye vatandaşı karşılığında Türkiye makamları tarafından serbest bırakıldığı iddia edilen Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarından birisi İngiliz Times gazetesine konuştu.

BBC Türkçe'de yer alan habere göre, 19 yaşındaki İngiltere vatandaşı Shabazz Suleman rehine takasında yer aldığını iddia ederek, değiş tokuşu Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) yürüttüğünü, yaklaşık bir ay bekledikten sonra kendilerine dışarıda onları bekleyen bir otobüs olduğunun söylendiğini anlattı.

Suriye’nin Rakka kentinden Times muhabirleri ile konuşan Suleman, yaklaşık 200 IŞİD üyesinin 49 konsolosluk çalışanı karşılığında takas edildiğini söylüyor.
Suleman, “Bize özgür olduğumuzu söylediler. Sınırda değiş tokuş oldu. (Sonra) IŞİD’e doğru gittik” dedi.

ŞANLIURFA'DA HAPİSHANE

Suleman Şanlıurfa’da açık alanda bir “hapishanede” çoğunluğu Çeçen olan 35 başka IŞİD üyesi ile beraber tutulduklarını söylüyor.
Haberin muhabirlerinden John Simpson, BBC Türkçe’ye verdiği bilgide Suleman’ın kendilerine, “hapishanenin” polis tarafından idare edildiğini, zaman zaman MİT’in gelip ziyarette bulunduğunu aktardığını anlattı. Suleman’ın bu “hapishanede” gördüğü kişiler ya Arap yarımadasından Araplar ya da Ruslardan oluşuyor.

IŞİD’LE HAPİSTEN İRTİBAT

Suleman “polisler dostaneydi” derken, hapiste internet bağlantıları olduğunu, IŞİD’le konuştuklarını, IŞİD videosu izlediklerini aktarıyor. Polislerin neden Suriye’de savaşmak istediklerini anladığını söyleyen Suleman, “Esad’dan, İsrail’den vb. nefret ediyorlar. Müslüman Kardeşlerin ideolojisindeler” diyor.

 
 
 


Kendisine IŞİD’le bağlantısı kurulmadan sınır dışı edilme ya da takasın bir parçası olma seçeneklerinin sunulduğunu söyleyen Suleman, ailesi kendisi hakkında İngiltere polisine ve Türk makamlarına kayıp bildiriminde bulunduktan sonra MİT tarafından iki kez ziyaret edildiğini de iddia etti.

HAPİSHANEDE PİZZA

Hapishane günlerini “iyi” olarak tanımlayan Suleman, hapishanede pizza yediklerini de söyledi.
İngiltere’nin High Wycombe kasabasında sınavla seçerek öğrenci kabul eden tarihi Royal Grammar School’da okumuş olan Suleman, mezun olduktan sonra uluslararası ilişkiler okumak için bir üniversiteden kabul aldığı dönemde, Suriye’deki iç savaşı takip ederken, Twitter üzerinden ilişkiye geçtiği kişilerin etkisi ile radikalleşmiş.

Sınırdan geçmeye çalışırken yanlış yöne giderek “doğrudan Türklerin eline” gittiğini söyleyen Suleman, önce biraz dövüldüğünü ama bunun çok olmadığını daha sonra hastaneye götürüldüğünü ve askeri istihbarat tarafından sorgulandığını anlatıyor. Suleman kendisine para cezası kesildiğini, yetkilileri yardım görevlisi olduğuna ikna ettiğini ve kendisine sınır dışı edileceğinin aktarıldığını anlatıyor.

Times daha önce ikisi İngiliz en on AB vatandaşının rehine takasında yer aldığını yazmıştı.

ERDOĞAN: VELEV Kİ TAKAS VAR...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Eylül ayında Birleşmiş Milletler’in Genel Kurul görüşmelerine katılmak üzere New York’a hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında “Türk rehinelerin kurtarılması için takas yapıldı mı” sorusuna, “Velev ki olsa dahi böyle bir takas olmuş olsa bile ben şuna bakarım: Benim 49 vatandaşımızın karşılığı hiçbir şeyle değişmez, hamdolsun ailelerine kavuştu diye düşünürüm” cevabını vermişti.
Erdoğan IŞİD’le maddi bir pazarlığın söz konusu olmadığını siyasi bir pazarlık yapıldığını belirterek şunları söylemişti: “Burada eğer maddi bir pazarlıktan bahsediyorlarsa böyle bir şey katiyen söz konusu değil. Ama siyasi noktada diplomatik bir pazarlıktan bahsediyorlarsa tabi ki siyasi, diplomatik bir pazarlık kesinlikle söz konusu. Zaten bir diplomasi zaferidir bu. Bu siyasi bir pazarlığın neticesidir.”

(radikal)