'Türkiye'de artan bir kutuplaşma var'

Almanya Federal Meclisi Kültür ve Medya Komisyonu'nun Türkiye ziyareti dolayısıyla, Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz'un evsahipliğinde bir resepsiyon verildi. Almanya Büyükelçiliği'ndeki resepsiyona, aralarında kimi ülkelerin büyükelçilerinin de bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Türkiye'yi ziyaret eden 5 komisyon üyesinden biri olan Alman Birlik 90/Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia  Roth, resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Türkiye ziyaretiniz sırasında basın-yayın kuruluşlarını da ziyaret ettiniz. Bazı büyük basın kuruluşlarıyla hükümet arasında problemler var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna, şu yanıtı verdi: ''Kültür ve medya komisyonuyla birlikte buradayım. Kültür, insanlar arasında köprüler kurabilir, o nedenle çok önemli. Fatih Akın'ın 'Köprüyü Geçmek' belgeselindeki gibi. Bence toplumlarımızın da köprülere ihtiyacı var. Türkiye'nin Avrupa'ya doğru köprüye, Avrupa'nın da Türkiye'ye doğru köprüye ihtiyacı var. Ama, Türk toplumunda çok fazla duvar ancak yeteri kadar köprü olmadığını düşünüyorum. Toplumunuzda artan bir kutuplaşma olduğunu hissediyorum. Bu da beni gelecek konusunda korkutuyor.''

Her demokratik ülkenin farklı görüş veya yaklaşımlarının olması gerektiğini ifade eden Roth, uzun zamandır Türkiye'de iç sorunların yoğun bir biçimde yaşandığını kaydetti. Bu sorunların da reformları durdurduğunu ve bunun çok kötü olduğunu belirten Roth, ''Türk toplumundaki ve siyasetindeki bu iç sorunlar kesinlikle sona ermeli ve reform süreci yeniden başlamalı'' diye konuştu. ''Doğan Holding'e vergi ihbarnamesi konusunu'' anlamakta zorlandığını belirten Roth, ''Bence bu biraz seçim kampanyası kokuyor. Çünkü seçimlere çok az kaldı'' dedi. Roth, bu konunun ''basın özgürlüğü açısından tehlike arzettiğini'' de bildirdi.
 

'Başbakan Kürtçe sözcükler kullanıyorsu neden Ahmet Türk konuşmasın'

Bugün TRT-6'ya yaptığı ziyaretin hatırlatılması ve kanalla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine ise Roth, kanala ziyaretinin kendisi için ''tarihsel bir an'' olduğunu ve TRT-6'nın ileriye doğru atılmış önemli bir adım olduğunu söyledi. Roth, ''TRT-6'nın resmi Kürtçe yayını yapan bir kanal olması, Türkiye'deki Kürtler'in kültürünün tanındığını açıkça ortaya koyuyor. Bu da Türkiye'ye zarar vermiyor, daha da zenginleştiriyor'' dedi. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün, partisinin grup toplantısının bir bölümünde Kürtçe konuşmasıyla ilgili de Alman parlamenter, konuyla ilgili haberleri okuduğunda kendi kendine, ''Başbakan Erdoğan Kürtçe konuşabilirken, neden Ahmet Türk konuşamıyor'' diye sorduğunu bildi. Roth, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sayın Erdoğan, Diyarbakır'dayken Kürtçe sözcükler kullandığında, bu doğru ve normal oluyor da, neden Ahmet Türk grup toplantısında Kürtçe konuşamıyor. Bunun da normal olması gerekir. Eğer TRT-6 varsa, eğer Erdoğan Kürtçe sözcükler kullanıyorsa, neden Ahmet Türk de Kürtçe konuşamasın.''