Türkiye'de AIDS'li hasta sayısı arttı

İnsan sağlığını tehdit eden ''Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu” adıyla da bilinen AIDS, yeterli korunma önlemlerinin alınmadığı ülkelerde yayılmaya devam ederken, Türkiye'de bildirilen AIDS vaka ve taşıyıcılarında son yıllarda artış kaydedildi.

AA

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Aralık 2012 verilerine göre dünyada 35,3 milyon kişi HIV enfeksiyonu ile beraber yaşıyor. Bu sayının 32,1 milyonunu yetişkinler, yetişkinlerin 17,7 milyonunu ise kadınlar oluşturuyor. 15 yaş altı çocuklar ise 3,3 milyon olarak bildirliyor.

HIV enfeksiyonunun en yüksek görüldüğü bölgeyi 25 milyon ile Sahra altı Afrika oluşturuyor. 2012 yılında yeni HIV enfekte kişi sayısı toplam 2,3 milyonu bulurken, 2001 yılından beri kişi sayısında yüzde 33 azalma kaydedildi. Ancak pek çok bölgede hasta sayılarının azalmasına rağmen Türkiye de dahil olmak üzere komşuları Doğu Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde hasta sayıları artıyor. Epideminin başından beri yaklaşık 38 milyon kişi hayatını bu hastalık nedeni ile kaybederken, 2012 yılında bu hastalığa bağlı ölümler 1,6 milyon ile pik yaptığı yıl olan 2005'den beri yüzde 29 oranında azaldı.

Türkiye'de durum

Türkiye'de ilk defa 1985 yılında 3 HIV/AIDS vakası olduğu bildirilirken, daha sonra her yıl vaka sayılarında giderek artış gözlendi.

Sağlık Bakanlığı 2013 verilerine göre, Türkiye'de toplam 6 bin 802 HIV/AIDS hastası bulunuyor. En sık görülen bulaşma yolunun başında yüzde 46,1 ile heteroseksüel cinsel temas, yüzde 9,9 ile homoseksüel cinsel temas, yüzde 1,9 ile de damar içi uyuşturucu madde  kullananların ortak paylaştığı enjektör geliyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de en sık görülen yaş aralığını 20-49 yaş oluşturuyor. 6 bin 802 hastanın yüzde 72'sini (4 bin 931) ise erkek hastalar oluşturuyor.

3 yolla bulaşıyor

HIV enfeksiyonu sadece erişkinleri değil, bebek, çocuk, genç, yaşlı demeden herkesi tehdit edebilen, henüz tam kür sağlayabilecek tedavisinin ve aşısının bulunamadığı bir hastalık olarak tanımlanıyor. Tedavide kullanılan ilaçlar ekonomik olarak yük getirmekle beraber, geçen yıllar içinde kullanımı kolay ve yan etkileri oldukça az bir duruma getirildi.

HIV korunmasız yolla yapılan her türlü cinsel temasla, kan ve kan ürünleriyle, anneden bebeğe gebelikte, doğumda ve emzirmekle bulaşabiliyor.

Bu yolların dışında dokunmak, el sıkışmak, sarılmak, aynı yerde oturmak, aynı havayı teneffüs etmek, aynı tabaktan yemek yemek, çatal, bıçak, kaşık, bardağı kullanmak, aynı sauna, havuz, tuvaleti paylaşmak, telefon kulaklığı, gözyaşı, ter ile, sivrisinek, böcek arı sokması ile HIV bulaşmıyor.

Hastalığın belirtileri

Hastalık ateş , yaygın veya bölgesel lenf bezlerinde büyüme ( Boyun, koltuk altı ve kasık bölgesinde şişlik) ile başlıyor. Bu hastalık tablosu  iyileştikten sonra uzun yıllar hiçbir şikayet olmayabiliyor. Daha sonra ishal, yaygın lenf bezlerinde büyüme, kilo kaybı, ağızda mantar enfeksiyonu (pamukçuk)  gibi bulgular görülüyor. Ayrıca AIDS le birlikte görülebilen fırsatçı enfeksiyonlar ve kanserler de  ortaya çıkabiliyor.

Yıllara göre Türkiye'deki rakamlar

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de bildirilen AIDS vaka ve taşıyıcılarının yıllara göre dağılımı şöyle: