'Türkiye ucuz emek, enerji kaynağı olarak görülmüyor'
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin artık ucuz emek, iş gücü ve enerji kaynağı olan bir ülke olmadığını belirterek, ''O zaman bizim ileri teknoloji, araştırma, geliştirme, inovasyon ve yüksek katma değerli ürünler üreten sanayiye ihtiyacımız var'' dedi.
cumhuriyet.com.trBakan Ergün, Kartepe Sanayici ve İşadamları Derneğinin hizmet binası açılış töreninde, sanayici ve iş adamlarının bulundukları bölgenin gelişmesinde en önemli rolü oynayacak kişiler olduğunu söyledi. Bir ülkenin zenginleşmesinin en önemli kaynağının girişimciler olduğunu ifade eden Bakan Ergün, doğalgaz ve petrol zengini olmayan, ama geç bir nüfusu ve güzel coğrafyası, büyük bir tarihi, uluslararası ilişkileri olan stratejik bir ülke olan Türkiye'de girişimcilik, sanayiciliğin önemli zenginlik kaynağı olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin doğalgaz ve petrol zengini olamayacağına dikkati çeken Ergün, şöyle konuştu:
''Bugün dünyada artık bileğinin gücüyle zengin olmak da çok zor. Ama biz genç nüfusu ve girişimci potansiyelimizi iyi değerlendirmek ve beyin gücümüzle zengin olmak zorundayız. Bizim zenginliğimizin kaynağı budur. Önümüze çıkan fırsatları iyi değerlendirerek, coğrafyamızın, tarihimizin, toplumumuzun, uluslararası ilişkilerin bize sunduğu fırsatları iyi değerlendirerek zenginlik yolunda ilerleyebiliriz. Türkiye ucuz emek, iş gücü ve enerji kaynağı bir ülke olarak görünmüyor artık. Böyle bir ülke değiliz. O zaman bizim ileri teknoloji, araştırma, geliştirme, inovasyon ve yüksek katma değerli ürünler üreten sanayiye ihtiyacımız var. Daha çok girişimciye ihtiyacımız var. Her türlü ekonomik anlamdaki problemimizi çözmek ve zenginleşmek için bundan başka bir yol yok.''
Girişimciliğin içerisinde sanayiciliğin çok özel bir yer tuttuğuna işaret eden Ergün, gerçek toplumsal zenginliğin kaynağının sanayide olduğunun altını çizdi. ''Çünkü sanayi teknolojinin gelişmesine, yüksek katma değerli ürünlerin oluşmasın yol açan gerçek zenginlik kaynağıdır'' diyen Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Zahmetlidir, ama ticarete ve diğer hizmetler sektöründeki çalışmalara göre daha zahmetli bir iştir. Karı o kadar yüksek olmayabilir, ama insana verdiği haz çok daha yüksektir. Çünkü ortaya çıkardığımız ürünlerden milyonlarca insan birden istifade etmektedir ve ülkenizde gerçek bir zenginlik oluşmaktadır. Ticaret bireysel zenginlikler oluştururken sanayi toplumsal zenginlik oluşturur. Onun için girişimciliğin içerisinde sanayicilik özel bir yere sahiptir.
Zordur, zahmetlidir, yorar adamı, 'bazen yapılmaz bu iş vazgeçiyorum' dersin ama yine vazgeçemezsin. İnsanı gerçekten motive eden tarafları son derece yüksektir. Onun için sanayiciye ve iş adamına Türkiye'nin özel bir önem vermesi icap eder. Biz de özel bir önem veriyoruz. Bir ülkede sanayiciler ve iş adamları önünü görebiliyorsa yatırım yapar. İstikrar ve güven ortamı varsa yatırım yapacaktır. Ülkenin makro ekonomik dengeleri yerli yerine oturmuşsa yatırım yapacaktır. Girişimci olacaktır insanlar.''
Nihat Ergün, sanayici ve iş adamının iş yapabilmesi için siyasi zeminin yanında ekonomik, sosyal ve toplumsal şartların da uygun olması gerektiğini kaydetti. Türkiye'de mesleki eğitimde sorunlar olduğunu bildiren Ergün, geçmişte yapılan uygulamaların mesleki eğitimde büyük tahribata yol açtığını anlattı.
Ancak bugün yaptıkları çalışmalarla mesleki eğitimi yeni yeni toparladıklarını dile getiren Ergün, şunları kaydetti:
''Biz 2002 yılı sonunda iktidara geldik, ama mesleki eğitim için attığımız her adım Yüksek Öğretim Kurumundan, Danıştaydan, Anayasa Mahkemesinden ve dönemin Cumhurbaşkanından döndü. Hatta biraz daha ileriye doğru adımlar atalım dedik başımıza gelmeyen iş kalmadı. Kapatma davasına muhatap olduk. Bir de kapatma davası geçirdik o arada bu işleri düzeltelim derken.''