"Türkiye şevkini yitirmemeli"
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ''Eksikliklerimiz var, tamamlamamız lazım. Bu eksiklikleri tamamlarken bugün dünden daha hırslı olmaya mecburuz. Türkiye şevkini yitirmemelidir'' dedi.
cumhuriyet.com.trİstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) kuruluşunun 237. yıl dönümü dolayısıyla Ayazağa Yerleşkesi'ndeki Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''İTÜ Günü''ne katılan Demirel, üniversitelerin hür kurumlar olduğunu ve koordine edilseler de her üniversitenin gelecek için öğrenci yetiştirmenin tedbirlerini düşünmesi gerektiğine işaret etti.
Dünyanın 1945'den bu yana altın yıllarını yaşadığını, ülkelerin çok önemli ilerlemeler kaydettiğini, bilim ve teknolojide çok önemli atılımlar yaşandığını anlatan Demirel, Türkiye'nin de son 50 yılda çok önemli mesafeler katettiğini belirtti.
Türkiye'nin imar ve inşasında İTÜ'den mezun olanların büyük payları olduğunu ifade eden Demirel, şu anda ülke genelinde 45 mühendislik fakültesi bulunduğu için İTÜ'nün de artık Türkiye'nin imar ve inşa hareketlerini paylaştığını kaydetti.
Demirel, bilimde çok hızlı ilerlemeler yaşandığını, bilgilerin çok hızlı eskidiğini dile getirerek, yeni arayışlar ve keşiflerin önemli olduğunu belirtti.
Demirel, rekabetin, gelecek 10 yılda dünyada pek çok şeyi değiştireceğini, her şeyin daha iyisinin yapılması için çalışmaların sürdürüldüğünü, yani artık her şeyde daha rasyonel daha verimli arayışların ortaya çıktığını söyledi.
Dünyada bu çalışmaları başaran iki ülkenin ABD ve Çin olduğunu, Avrupa'nın bunların gerisinde kaldığını belirten Süleyman Demirel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu yıl, 69 trilyon dolarlık dünya gelirinin 15 trilyonuna ABD, satın alma gücü bakımından 9 trilyonuna da Çin sahip. Önümüzdeki günlerde bunun daha çok artacağını görüyoruz. Her iki ülkenin, araştırma ve geliştirmeye ayırdığı pay, gayri safi milli hasılalarının yüzde 3'ü düzeyindedir. Dünyada, teknoloji, bilim üretmeyen ülkeler, bundan sonra sömürülen ülke olacaktır. Onun için bilim ve teknolojide araştırma ve geliştirme fevkalade önemli bir hale gelmiştir. Dünyadaki yarış bu istikamete dönmüştür. Ülkemizin henüz araştırma geliştirmedeki payı yüzde 1'e gelmemiştir.''
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Demirel, yine de kimsenin endişe etmemesi gerektiğini vurgulayarak, ''1950'de 21 milyon nüfus vardı, bu nüfusun sadece 2 milyonu elektrik alırdı. 60 sene evvel Türkiye'de doğru dürüst asfalt yol yoktu. Bir yerden bir yere gidemezdiniz, şimdi gidemediğiniz bir yer yok'' diye konuştu.
Demirel, 1950'lerde iğneden iğneye her şeyi yurt dışında satın alan Türkiye'nin şimdi en önemli ihraç kaleminin otomotiv olduğuna işaret etti.
Yaklaşık 25 bin fabrikanın bulunduğuna, 134 ülkeye sanayi ürünü satıldığına ve tarımda çalışan nüfus oranının yüzde 87'den yüzde 20'ye gerilediğine dikkati çeken Demirel, ülkenin, bu noktaya gelmesinin İTÜ mezunları ile olduğunu söyledi.
Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Eksikliklerimiz var, tamamlamamız lazım. Bu eksiklikleri tamamlarken bugün dünden daha hırslı olmaya mecburuz. Türkiye şevkini yitirmemelidir. Büyük Atatürk'ün bize verdiği şevkle biz buraya kadar geldik. Bu şevk hiç kaybolmamalıdır. Türkiye'nin imar ve inşa gücü, teknoloji gücü bu müesseseye dayanır. Bu güç sadece Türkiye'yi imar ve inşa etmiş edildir. Dış ülkelerde imar ve inşaat yapan müteahhit, iş adamı ve mühendislerin de önemli bir kısmı bu müessesedendir. Onlarla da övünmemiz lazım.''
Gelecek günlerin çok önemli olaylara gebe olduğunu, dünyadaki yarışın gerisinde kalınamayacağını dile getiren Demirel, ''Türkiye bir dünya devleti olarak yoluna devam etmelidir. Hep beraber bir alkışlayalım Türkiye'yi'' dedi.
Demirel'in bu sözleri üzerine salondakiler uzun süre alkış tuttu.
Turgut Özal'ı andı
İTÜ'nün bu ülkeye sadece mimar ve mühendis değil, siyasetçi de yetiştirdiğini ifade eden Demirel, şunları söyledi:
''Bu müesseseden mezun olmuş kişi başbakan olmuşsa, buna dudak bükülür mü? Cumhurbaşkanı olmuşsa dudak bükülür mü? Bükülmez. Ben burada 28 sene beraber çalıştığımız, yediğimiz içtiğimiz, lokmamızı paylaştığımız bir aziz arkadaşımın hatırasını tazeleyeceğim. O Turgut Özal'dır. Türkiye'de hem başbakanlık hem cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Başbakanlık yapan diğer bir değerli arkadaşımız daha var. Ben de başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yaptım. Zaten cumhurbaşkanlığını çok değil, 11 kişi yaptı bugüne kadar. İki tanesi buraya düştü ve sizin başınızı dik tutacak şekilde başarılı oldular.''