Türkiye sera gazı emisyonlarını %116 artırmayı planlıyor
Türkiye; 2012-2030 yılları arasında toplam sera gazı emisyonlarını %116 oranında artırmayı planlıyor. Bu, yılda ortalama %5’lik bir artışa denk geliyor.
ALİ ÇELİKKAN
Türkiye, iklim değişikliğini önlemek için plan ve öngörüleri gösteren INDC (İklim Değişikliğiyle Mücadele İçin Ulusal Katkı Niyeti) Bildirimi’ni açıkladı. INDC ‘katkı niyetleri’ Aralık’taki Paris Zirvesi için büyük önem teşkil ediyordu. Sunulan resmi bildirime göre Türkiye; 2012-2030 yılları arasında toplam sera gazı emisyonlarını %116 oranında artırmayı planlıyor. Bu, yılda ortalama %5’lik bir artışa denk geliyor. Bunun için verilen sebepler, ‘ekonomik büyüme zorunluluğu’ ve Türkiye’nin ‘iklim değişikliğiyle mücadelede karşılaştığı finansal problemler’.
‘Kimseye danışmadılar’
Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Levent Kurnaz, “Açıklanana INDC denilemez, INDC’de sera gazı salınımını azaltmak amaçlanır, biz iki katından fazla artırmayı planlıyoruz. Yani devletimiz 2030 yılına kadar iklim değişikliği konusunda harekete geçmeyeceğini açıklamış oldu. Kararların bir sene içinde tüm taraflarla birlikte görüşüldükten sonra alındığı yazıyor. Bu doğru değil, devlet ve sanayiciler oturup bu hedefleri uygun gördü. Akademisyenlere, STK’lere danışan olmadı. Ama en azından artık üzerine konuşulabilecek bir INDC var, masada bir sayı olması pazarlık yapmanın ve iyileştirme olmasının da yolunu açmış oluyor. Bu bir başlangıç ve ileride bu açılımın daha makul seviyelere yükseleceğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
‘Büyük bir hayal kırıklığı’
TEMA Vakfı Çevre Politikaları Bölümü INDC Bildirimi’yle ilgili; “TEMA Vakfı olarak bu (bildirimle ilgili) herhangi bir bilgimiz ve katılımımız olmadığını ifade etmek istiyoruz. Buradan anlaşılacağı üzere, enerji yoğun, kömüre ve diğer fosil yakıtlara dayalı ekonomik büyümenin devam edeceği öngörülüyor ve yeşil ve karbonsuz bir büyümenin de mümkün olduğu tamamen göz ardı ediliyor” ifadelerini kullandı. Bu şekilde devam edilirse Türkiye’nin kişi başına karbon emisyonunun 2030 yılında Avrupa ülkelerinin iki katına ulaşacağını vurgulayan TEMA, “İklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerin başında gelen Akdeniz Havzası içinde yer alan Türkiye’nin bildiriminin, iklim değişikliğinin özellikle tarım, gıda güvenliği ve şehirler üzerindeki etkilerine uyum konusunda da somut stratejiler içermemesi nedeniyle de oldukça önemli eksiklikler” taşıdığına dikkat çekti. Türkiye’nin INDC Bildirimi’nin iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlayamayacağı görüşünde olan TEMA; “Tam tersine iklim krizinin daha da derinleşmesine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu bildirim bizleri büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştır” görüşünü paylaştı.
Türkiye'nin sera gazı salınımı, 2030'da 929 milyon tona yükselecek
Türkiye’den farklı yaklaşım
Türkiye, INDC Bildirimi’nde diğer ülkelere kıyasla farklı bir yaklaşım sergiledi. Çoğu ülke bir ‘kararlılık’ göstergesi olarak INDC Bildirimi’ni aylar öncesinden teslim etti. 2030’da yerküredeki ısı artışı seviyesini %2’nin altında tutma hedefine ulaşmak isteyen ülkeler, sera gazı emisyonlarını başlangıç değeri seçtikleri yıla kıyasla ciddi bir oranda düşürmeyi öngördü. Örneğin Norveç, 1990 senesindeki sera gazı emisyonunu, 2030’da ‘en az %40 azaltmayı’ amaçlıyor. Türkiye ise, geçmiş seneleri baz almak yerine ‘işler olduğu gibi devam ederse’ verisi üzerinden, azaltımını gelecekteki artış üzerinden yapacağı (%21) sözünü verdi. Türkiye, bir ‘kararsızlık’ göstergesi olarak da, INDC Bildirimi’ni 1 Ekim’deki son teslim tarihinden saatler önce açıkladı.