Türkiye mahkum oldu
Dink davasını Türkiye aleyhinde sonuçlandıran Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, insan haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Türkiye'yi mahkum etti.
cumhuriyet.com.trAvrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2007 yılında suikast sonucu hayatını kaybeden gazeteci Hrant Dink davasıyla ilgili kararını bugün açıkladı. Mahkeme Türkiye'yi mahkum etti. Türkiye Dink ailesine, mahkeme masrafları da dahil olmak üzere 133 bin Avro tazminat ödeyecek.
AİHM, ölümünden önce Hrant Dink'in ve daha sonra ailesinin yaptığı 5 ayrı başvuruyu ele aldığı davayı ortak bir karara bağladı. AİHM Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin yaşama hakkı, ifade özgürlüğü ve etkili başvuru hakkıyla ilgili maddelerini ihlal ettiğini belirtti.
Ailesi, Hrant Dink'in Türkiye'de yargılanıp mahkum olmasıyla aşırı uçların hedefi haline geldiğini, devlet tarafından korunmadığını ve saldırının faillerinin etkili şekilde soruşturulmadığını iddia ediyordu.Türkiye'nin gönderdiği savunmada Dink'in yazılarıyla ilgili "Nazi benzetmesi" yapılması büyük tepki çekmişti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dostane çözüme gidilebileceğini söylemiş, ancak bu gerçekleşmemişti.
Dink ailesinin avukatı Arzu Becerik ise AİHM kararını NTV canlı yayınında değerlendirdi. Becerik’in değerlendirmesi şöyle:
“Gerekçeli kararı göremediğimiz için ayrıntılı bir değerlendirme yapmak yanlış olur. Bu beklediğimiz bir karardı, özellikle ifade özgürlüğü konusunda. Türkiye'deki hüküm uluslararası kriterlere aykırılık oluşturuyordu. Ayrıca yaşam hakkı konusundaki karar da yine beklediğimiz bir hükümdü. Cinayetten önce kamu görevlilerinin gerekli önlemleri almamış olmaları, gelen istihbaratları yeterince değerlendirmemeleri, sorumlular hakkında gerekli davaların açılamaması gibi unsurlar vardı.
Mahkemenin kararı çok anlaşılır bir şey, İstanbul 14. Ağır Ceza'da görülen davada sadece tetikçiler var, kamu görevlileri yok. AİHM'e biz bunu anlattık ve bu doğrultuda bir karar verdi.
Bundan sonra yürüyen davalar var, o davalarda da bir yanıt alamadık, birçok talebimiz var ve bunlar da karşılanmadı. Yargılama süreci devam ediyor, sona erdiğinde AİHM'e başvuru yapacağız. Sorumlular ve kamu görevlileri yargılanıp ceza alana kadar çabamız sürecek.”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM), 2007 yılında bir suikast sonucu öldürülen Hrant Dink ile ilgili davada Türkiye'yi suçlu buldu. İhlal olduğu gerekçesiyle Türkiye'nin, manevi tazminat ve mahkeme masrafları olarak 133 bin 595 Euro ödemesine hükmeden Mahkeme, Dink'in olası saldırılara karşı korunmamasını ifade özgürlüğü ihlali olarak da niteledi. AİHM, 2007-2009 döneminde ilki Hrant Dink, diğerleri ise öldürülmesinden sonra eşi Rakel, çocukları ve kardeşi tarafından yapılan beş ayrı başvuruya ilişkin olarak açılan davayı sonuçlandırdı. Kararda Dink'in 2003-2004 döneminde Agos gazetesince yayımladığı ve Ermeni kökenli Türk vatandaşlarının kimliğine ilişkin görüşlerini dile getirdiği sekiz makalenin sonucunda "Türk kimliğine haraket"ten dolayı mahkum olmasının ardından 2007 yılında öldürüldüğüne dikkat çekildi.
'Dink'in ifade özgürlüğü hakkı ihlal edildi
Türkiye'deki Dink hakkındaki yargı sürecine ilişkin ayrıntılı bilginin de verildiği kararda suikast olayı ve buna ilişkin tartışmalı soruşturmalara da vurgu yapıldı. Olayların TCK'nın 301. maddesinin henüz değiştirilmediği bir dönemde meydana geldiğine dikkat çekilirken Mahkeme'nin 30 sayfayı aşan kararında yaptığı ilginç saptamaların bazıları özetle şöyle:
-Dink, TCK 301 maddeden suçlu bulunmasıyla aşırı milliyetçi çevrelerin gözünde Türk kökenli tüm insanlara hakaret eden bir kişi olarak gösterildi. Yargıtay'ın, Dink'i suçlu bulan alt mahkemenin kararını onaylamasından sonra aşırı milliyetçi militanların saldırılarına karşı devlet tarafından koruma önlemlerinin alınmaması, Dink'in ifade özgürlüğü hakkının ihlali anlamına geliyor.
-İfade özgürlüğünün etkin bir biçimde kullanılması, koruma önlemlerini gerektirebilir. Esasen bazı vakalarda devletin, ifade özgürlüğünü, özel kişilerden gelen girişimlere karşı da koruma mecburiyeti var.
-Tehdit altındaki Dink'in korunmaması, meşru hiçbir amaçla bağlanamaz.
-İfade özgürlüğünün demokratik bir toplumun en başlıca temellerinden biridir.
-Yargıtay tarafından yapılan 'Türklük' tanımı, uluslararası anlaşmalar ile tanınan veya tanınmayan, tüm dini, dil veya etnik azınlıkları dışlıyor.
İhlal edilen maddeler
Türk yargıcı Işıl Karakaş'ın da yer aldığı Mahkeme oy birliği ile aldığı karara göre, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "yaşam hakkı"na ilişkin 2'nci, "ifade özgürlüğü"ne ilişkin 10'uncu, "etkin çare"ye ilişkin 13'üncü maddesinin ihlal edildiğine hükmetti. Buna karşın AİHM, "adil yargılanma hakkı"na ilişkin 6'ncı ile 7'nci ve 14'üncü maddelere ilişkin şikayetlerin incelenmesine gerek olmadığına da karar verdi.
Tazminat kararı
Dava kararında ihlallerin olduğunu vurgulayan Mahkeme, yüklü bir tazminat da belirledi. Buna göre, Türkiye'yi, manevi tazminat olarak Dink'in eşi ve çocuklarına toplam 100 bin, kardeşi Hosrof Dink'e beş bin olmak üzere 105 bin Euro manevi tazminatı ödemeye mahkum etti. Türkiye buna ek olarak mahkeme masrafları olarak da ise toplam 28 bin 595 Euro ödeyecek.