'Türkiye Ligi'ni öldürmek istemiyoruz'
Fenerbahçe Genel Menajeri Maurizio Gherardini, "Maccabi gelecek sezon lig ve EuroLeague takımlarını ayıracakmış. Bakın, biz bunu yapmak istemiyoruz. Ancak kurallar bize karşı olursa, biz de Türkiye Ligi’ni öldürecek bu hamleyi yapmak zorunda kalabiliriz" dedi.
cumhuriyet.com.trMaurizio Gherrardini: Mutlaka çözüm için beraber hareket etmeliyiz. Maccabi gelecek sezon lig ve EuroLeague takımlarını ayıracakmış. Bakın, biz bunu yapmak istemiyoruz. Ancak kurallar bize karşı olursa, biz de Türkiye Ligi’ni öldürecek bu hamleyi yapmak zorunda kalabiliriz. Günün sonunda hep beraber şunu düşünmeliyiz; ‘Nasıl daha iyi yapabiliriz?’ daha doğrusu ‘Nasıl beraberce daha iyiye gidebiliriz?’ kesinlikle potansiyelimiz var. Daha iyisini yapabiliriz. Peki daha iyisini yapmak nedir? Daha çok para harcamak mı? Ben buna kesinlikle katılmıyorum. Benim açımdan daha iyisini yapmak, daha iyi fikirlere sahip olmaktır.
- Üstünde durduğumuz salon konusu da kesinlikle çok önemli. Gidip de, her takımdan 10 bin koltuklu salon beklemenin anlamı yok. Ancak salonların da bir standarda ihtiyacı var. Aksi takdirde ligin kalitesini bir üst seviyeye çekmek zor.
- Genelde gündemimiz A takımlar ama genç takımları daha sık konuşmalıyız. Sene başı bütçeleri ayarlarken, gençlerin gelişimine dair detayları atlamıyorum.
- Biz, Efes, TOFAŞ ve Banvit; sağlam scouting ağları kuralım. Bulduğumuz oyuncuları da gerekirse birbirimizle paylaşalım. Ve neticede hepimiz kazanalım.
KİLİT CÜMLE: KOÇLARA KOÇLUK YAPMAK...
- Genelde gündemimiz A takımlar ama genç takımları daha sık konuşmalıyız. Sene başı bütçeleri ayarlarken, gençlerin gelişimine dair detayları atlamıyorum.
- Biz, Efes, TOFAŞ ve Banvit; sağlam scouting ağları kuralım. Bulduğumuz oyuncuları da gerekirse birbirimizle paylaşalım. Ve neticede hepimiz kazanalım.
KİLİT CÜMLE: KOÇLARA KOÇLUK YAPMAK...
- Benim için kilit cümle şu: Koçlara koçluk yapmak. Bu işe başlarken en tepeye koymamız gereken unsur kesinlikle bu. Masaya fikirleri yatırıp, koçlarla ‘neyin iyi, neyin kötü’ olduğunu konuşmalıyız. Her şeyden önce onların bu gelişimi göstermesi gerekiyor. Burada biraz konuşmak ve öne çıkmak yanlış algılanıyor.
YABANCI SAYISINA DAHA YENİ ANLAŞTIK
YABANCI SAYISINA DAHA YENİ ANLAŞTIK
Alper Yılmaz: Şüphesiz ortak bir plan yapmak ve planı hep beraber takip etmek. Biz bunu EuroLeague’de yapmaya başladık. Ancak Türkiye’de bunun oturması için karşılıklı daha büyük bir efor lazım. Federasyon mutlaka daha uzun vadeli bir planla kulüplerin karşısına çıkmalı. Bu 5 yıllık bir plan olabilir. Sürekli ‘Önümüzdeki yıl ne olacak?’ diye düşünmemeliyiz.
- Bence Türkiye Ligi olarak, 6 yabancı kuralına yeni adapte olduk. Türk oyuncular, maç başına 200 dakikalık pastanın ortalama 60 dakikasını alıyor. Basite indirgersek; 1.5 Türk oyuncu devamlı parkede. Az önce 5 yıllık plan dedim ya, bu planların meyveleri toplama evresi var. Biz bu yabancı kuralına yeni adapte olduk, bırakın meyveleri toplayalım.
YAPI OLARAK AVRUPA'NIN EN İYİ 2. LİGİ DEĞİLİZ!
- Bence Türkiye Ligi olarak, 6 yabancı kuralına yeni adapte olduk. Türk oyuncular, maç başına 200 dakikalık pastanın ortalama 60 dakikasını alıyor. Basite indirgersek; 1.5 Türk oyuncu devamlı parkede. Az önce 5 yıllık plan dedim ya, bu planların meyveleri toplama evresi var. Biz bu yabancı kuralına yeni adapte olduk, bırakın meyveleri toplayalım.
YAPI OLARAK AVRUPA'NIN EN İYİ 2. LİGİ DEĞİLİZ!
Tolga Öngören: Basketbolumuzun içinde Gherrardini gibi insanların bulunması çok kıymetli. Tecrübeleri ve bilgi birikimiyle bu konuda liderlik edebilecek donanımda...
Biz kendimizi değerlendirirken, sık sık “Avrupa’nın en iyi 2. Ligi” olduğumuzu iddia ediyoruz. Ancak icraata bakınca, yapısal olarak o seviyede olmadığımız çok net gözüküyor. Mutlaka değiştirmemiz gereken şeyler var. Türk basketbolunun acilen, bizi yukarıya taşıyacak, kendimize özgü bir yapılanmaya ihtiyacı var. Şu an bir yapı var mı? Mutlaka var ancak ayakları yere çok iyi basmıyor. Kriterler ve bunları destekleyecek yaptırımlar çok daha sert olmalı. Yapısal problemleri alıp da, yabancı sayısına indirgemek sorunları çözmez. Biz Tofaş olarak, sayı böyle de kalsa, aşağı veya yukarı da çıksa çok önemsemiyoruz. Çünkü asıl sorunlar, bu tartışmadan çok daha derin.
TÜRK OYUNCULARLA BAŞARMAK İSTİYORUZ
Biz kendimizi değerlendirirken, sık sık “Avrupa’nın en iyi 2. Ligi” olduğumuzu iddia ediyoruz. Ancak icraata bakınca, yapısal olarak o seviyede olmadığımız çok net gözüküyor. Mutlaka değiştirmemiz gereken şeyler var. Türk basketbolunun acilen, bizi yukarıya taşıyacak, kendimize özgü bir yapılanmaya ihtiyacı var. Şu an bir yapı var mı? Mutlaka var ancak ayakları yere çok iyi basmıyor. Kriterler ve bunları destekleyecek yaptırımlar çok daha sert olmalı. Yapısal problemleri alıp da, yabancı sayısına indirgemek sorunları çözmez. Biz Tofaş olarak, sayı böyle de kalsa, aşağı veya yukarı da çıksa çok önemsemiyoruz. Çünkü asıl sorunlar, bu tartışmadan çok daha derin.
TÜRK OYUNCULARLA BAŞARMAK İSTİYORUZ
Turgay Çataloluk: Bu işe girdiğimiz günden bu yana, vizyonumuz ve amacımız belli. Biz, devamlılığı olan bir organizasyon ortaya çıkardık. Başarılı olmak istiyoruz ve bunu yaparken Türk oyuncuların bu işin içerisinde olmasını hedefliyoruz. Bugüne kadar yaptıklarımızla da bunu gösterdik. Bu ligde herkesin misyonu farklı. Zaten olması gereken de bu. Burada hem bir geleneği, hem de geleceğe dair planı olan kulüplerle beraberiz. Efes, Fenerbahçe ve Tofaş gibi kulüplerin sayısı mutlaka artmalı. Mesele kesinlikle ‘Az para, çok para’ işi değil. Vizyon ve organizasyon işi. Ancak biz bu organizasyon kalitesinde standardı yakalamakta zorlanıyoruz. Gerek bizim ligde, gerekse alt ligde çok sayıda çarpık yapı var. Federasyonun bu noktada yaptığı Gelişim Ligi hamlesi önemliydi. Açıkçası bizim pek ihtiyacımız yoktu; zira ikinci ligde rekabetçi bir takımımız zaten var. Ancak bu şekilde yapılanmamış takımlar açısından kıymetli. Çünkü takımların artık Avrupa’daki takımlar gibi ‘gerçek’ basketbol kulüpleri olması lazım. Altyapısıyla, üst yapısıyla daha ciddi organizasyonlara dönüşmeliler.