Türkiye için "diaspora bonosu" önerisi

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin kriz dönemlerinde kesintiye uğrayan sermaye akışlarını telafi etmek için "Diaspora Bonoları" çıkarabilecekleri belirtildi. Türkiye'nin yurtdışında önemli diaspora topluluğu bulunan ülkeler arasında yeraldığı kaydedildi.

cumhuriyet.com.tr

Vanderbilt Üniversitesi'nden Prof. Suhas Ketkar ile Dünya Bankası Başekonomisti Dilip Ratha, IMF Finance&Development dergisinde yayınladıkları "Fonlamada Yeni Yöntemler" başlıklı makalede gelişmekte olan ülkelerin finansman kıtlığında sermayelerini artırmak için yenilikçi yaklaşımlar deneyebileceklerini belirttiler. Makaleye göre "Gelecek Kazançlar" üzerine çıkarılacak menkul kıymetler, kredi riskini ödünç alanlardan transfer ediyor, bu yolla likiditeyi genişletiyor ve kredi reytinglerini yükseltiyor. "Diaspora Bonoları" likiditenin artırılması anlamına gelirken "büyüme" ya da "performans" endeksli bonolar gelişmekte olan ülkelerde genel ve alt yönetimlerin performansları üzerine ödünç verme seçeneği oluşturuyor.

Yenilikçi finansman yöntemleri bulunmalı

Gelişmekte olan ülkelerin ödenmemiş kısa vadeli borçlarının trilyon dolarları bulduğuna, Dünya Bankası'na göre söz konusu ülkelerin 370-700 milyar dolar arasında bir mali boşlukla karşı karşıya kaldıklarına değinilen makalede, "Borç piyasasındaki şiddetli güven krizi karşısında ülkelerin geleneksel finansman araçlarından yararlanıp özel finansman temin etmeleri çok güçtür. Özellikle kamu sektörüne göre daha zorlu kredi rasyolarıyla karşı karşıya bulunan gelişmekte olan ülke özel sektör borçlananları için yenilikçi finansman yaklaşımları gerekmektedir" denildi.

Sermaye kıtlığının uzun dönem büyüme ve istihdam üretimini, iyi dönemlerinde bile sermayeye erişimi kısıtlı olan birçok gelişmekte olan ülkede tehlikeye attığı, resmi yardımların tek başına kısa ve orta vadedeki mali boşluk için köprü olamayacağı belirtilen makalede, "Eninde sonunda gelişmekte olan ülkelere özel sermaye akışlarını dağıtacak resmi bir fonlama kullanmak zorunlu olacaktır. Bunu yapmak için önceden işletilmeyen potansiyel yatırımcıların birikimlerini hedefleyen yenilikçi inansman yaklaşımları ya da varolan yatırımcıların birikimlerini değerlendirmeye yönelik 'kredi derecesinin artırılması' gibi yapılardan yararlanılabilir" denildi.

Brady bonoları başarılı oldu

1989'da ABD Hazine Bakanı Nicholas Brady'nin uygulamasından sonra Brady Bonoları olarak adlandırılan kıymetlerin, özellikle Latin Amerika ülkelerindeki banka borçlarını alınıp satılabilir bonolar haline getirdiği ve geniş bir yatırımcı temeli bulduğu örneği verilen makalede şöyle denildi:

"Gelişmekte olan ülkelerin yararlanabilecekleri bazı yenilikçi piyasa temelli finansman mekanizmaları 'dış topluluklarından (diaspora) borç alma', 'gelecek kazançların seküritizasyonu' ve 'büyümeye-performansa endeksli bono ihracı' gibilerini içerebilir. Orta Afrika ülkeleri diaspora bonoları ihraç ederek 5-10 milyar dolar toplayabilir."

Türk diasporası Almyanya'da

Makalede "Diaspora Bonoları" konusunda bilgi verilirken Türkiye'nin Almanya'da bulunan nüfusuyla dünyada yurtdışında önemli "diasporası" bulunan ülkelerden biri olduğu belirtildi ve şu bilgiler verildi:

-Hindistan ve İsrail hükümetleri, likidite krizleri sırasında ödemeler dengesine destek gereksinimleri ve finansal altyapı, konut, sağlık ve eğitim projelerinde kullanmak üzere diasporalarının zenginliklerini işleterek 40 milyar dolar toplamışlardır. İsrail İçin Kalkınma Şirketi tarafından ihraç edilen diaspora bonoları ülkenin yıllık dış fonlama programının yinelenen bir uygulaması olmuş, 1951'den bu yana 25 milyar doların üzerinde para toplamıştı. Hindistan Devlet Bankası üç kez diaspora bonosu ihraç etmişti. 1991'deki ödemeler dengesi krizini izleyen dönemde 1998'de ülke nükleer denemeler dolayısıyla ve 2000 yılında. Hindistan Devlet Bankası bu yolla 11.3 milyar dolar toplamıştı. Yahudi diasporası yatırımcıları, İsrail İçin Kalkınma Şirketi'nin bonolarını satın aldıklarında, belki de 'yurtseverlik kazanç indirimi' şeklinde daha iyi ifade edilebilecek bir yüksek fiyat ödemişlerdi. Dışarıda yaşayan Hintliler ise Hindistan için fonlamanın alışılan kaynakları hemen hemen tükendiğinde Hindistan Devlet Bankası bonoları almışlardı.


"Diaspora bonoları yurtseverliğin ispatı fırsat verir"

-Diaspora bonolarının temelindeki iki gerekçe yatar. Bu bonolar ülkelerin dış finansmanı için, özellikle finansal zorluk dönemlerinde istikrarlı ve ucuz bir kaynaktır. Diaspora bonoları, yatırımcıları için orijin ülkelerine yardım ederek yurtseverliklerini gösterme fırsatı verir. Bundan başka diaspora bonoları için olabilecek en kötü senaryo, bono ihraç edenin faiz ödemelerini rezerv paradan ziyade yerel para cinsinden yapmasıdır. Fakat diaspora yatırımcılarının, ödemelerin bu yerel parayla yapılması riskini diaspora -dışı yatırımcılara göre daha az endişeyle karşılama olasılığı vardır.

-Büyük diaspora toplulukları bulunan ülkeler arasında, Asya'dan Filipin, Hindistan, Çin, Vietnam ve Kore, Latin Amerika'dan El Salvador, Dominik Cumhuriyeti, Jamaika, Kolombiya, Guatemala ve Haiti ve Doğu Avrupa'dan Polonyalı gruplara sahip olan ABD, Koreli ve Çinli büyük bir diaspora varlığını barındıran Japonya, geniş Hint ve Pakistan cemaatine sahip İngiltere, Türkiye, Hırvatistan ve Sırbistan'dan gelen nüfusla Almanya, Cezayir ve Fas'tan cemaatlerle Fransa ve komşu ülkelerden aldığı göç nüfusuyla Güney Afrika bulunmaktadır. Ayrıca zengin körfez ülkelerinde bulunan Afrikalı, Endonezyalı, Bengaldeşli, Filipinli, Pakistanlı ve Hint göçmenler de diaspora bonoları için potansiyel alıcılardır.

-Amerika'da diaspora bonosu satılması, devlet kurumlarına kayıt ve açıklık şartları dolayısıyla finansal kurumları zayıf olan ülkeleri yıldırmaktadır. Fakat düzenleyici şartları görece daha az sıkı olan Avrupa'da önemli diaspora varlığı bulunan ülkeler buralardan fon toplayabilmektedirler.

"Gelecekteki nakit alımlarına dayalı seküritizasyon"

Seküritizasyonun (menkul kıymetleştirme) bugünkü küresel krizin köklerinin ABD'deki borç seküritizasyonuna dayanması dolayısıyla bugünlerde "olumsuz" bir terim olarak algılanabildiği, ancak sorunun asıl varlıkların aşırı değerlendirilmesinden kaynaklandığı belirtilen makalede, "Bu hata tekrar edilmedikçe ve asıl teminattaki değer düşüşlerini karşılayacak sigorta sağlanması durumunda rezerv paraya bağlı borç seküritizasyonu, düşük küresel risk iştahı ortamında borç toplama arayışına giren gelişmekte olan ülkeler için yaşamsal bir seçenek olacaktır" denildi.

Makalede Meksika'da geçmişte petrol, maden ve metal ihracatına, havayolu bilet gelirlerine, kredi kart bordrolarına, uluslarararası telefon konuşmalarına, petrol ve gaz lisansları ve vergi gelirlerine dayalı menkul kıymetler çıkarıldığı kaydedildi. Banka portföyünde yer alan araçların gelecekte sağlayacağı nakit akımlarının, yani "Çeşitlendirilmiş Ödeme Haklarının - ÇÖH" teminat gösterilerek dış finansman sağlanmasından da söz edilen makalede, "ÇÖH'ler dayanaklarının çeşitli olmasından dolayı akışları istikrarlı bulunduğu için dikkate değerdir. 2002-2004 arasında Brezilya uluslararası sermaye piyasalarına erişmede zorluk çekerken birçok Brezilya bankası 4.9 milyar dolarlık ÇÖH seküritizasyonu sağladı" bilgisi verildi.

Gelecekteki Nakit Alımlarına Dayalı Seküritizasyonun risklerine değinilirken, bugün söz konusu bonoların ihracının potansiyelin çok altında bulunduğu, bunun "cazip alacakların" ve "yatırım yapılabilecek güçlü yerel varlıkların" azlığı, özellikle iflas yasaları olmak üzere açık yasaların yokluğundan kaynaklandığı, ancak yine de bugün onyıl öncesine göre daha az bariyerle karşılaşıldığı belirtildi.

Büyümeye- performansa endeksli bonolar

Sabit kupon ödemeli bonoların ülkenin ödeme gücüyle zaman zaman çatışabildiği, dış ya da iç şokların büyümeyi yavaşlattığı dönemlerde gelirlerin düştüğü ve sosyal güvenlik net harcamalarının yükseldiği belirtilen makalede, "Mali baskıda artış ülkeyi borç ödeyememe ya da borç ödemek için fon sağlarken üretimde şiddetli düşüş arasında tercih yapmaya itebilir. Büyüme endeksli bonolar bu sorunun üstesinden gelmek için tasarlanmıştır. Bu bonoların kuponları ülkenin GSYİH'sındaki büyüme performansına göre çeşitlenir, onun ödeme gücünün göstergesidir. Bu özellik gelişmekte olan ülkenin ekonomik yavaşlama sırasında daha az, genişleme dönemlerinde daha fazla ödemesini sağlar" denildi. Büyüme performansına endeksli bonoların GSYİH hesaplamalarındaki kesinlik tartışmaları yüzünden fazla yaygın olmadığı, sadece Arjantin, Bosna Hersek, Bulgaristan ve Kosta Rika'da uygulandığı belirtildi. Uygulama GSYH'da bir büyüme eşiğinin aşılması durumunda bono sahiplerine ödemelerin de belli oranda artmasına dayanıyor.

Belediyeler, liman idareleri bonoları

Makaleye göre, gelişmekte olan ülkeler için büyümeye endeksli bonoların bir benzeri de gelirlerin daha kesin olarak saptandığı belediyeler, diğer yerel yönetimler, liman yönetimleri gibi kuruluşların çıkarabildikleri "Performans Endeksli Bonolar" oluşturuyor. Makalede, "Bu gibi enstrümanlar şu anda test edilmiş değil, ancak yükselen piyasalarda borç almak isteyen büyük ademimerkezi idareler için potansiyel olarak yararlı görülmektedir" denildi. Makalede ayrıca uluslar arası çok taraflı ekonomik kuruluşlarla resmi kredi veren kuruluşların piyasa yeniliklerinin teşvik edilmesinde önemli rol oynadıkları, şiddetli finansman boşluğuyla karşılaşan gelişmekte olan ülke borçluları için kredi artışını sağlayabilecekleri belirtildi. Kuruluşların büyüme endeksli bono ihracına destek olma amacıyla, GSYİH verilerini saydamlaştırma ve kesinleştirme alanında açık bir rolü bulunduğu kaydedildi.