Türkiye Felsefe Olimpiyatı yapıldı

On altıncı Türkiye Felsefe Olimpiyadı 4 Mart Pazar günü, Ankara, Antalya, Batman, Bursa, Çanakkale, Denizli, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Mersin ve Samsun olmak üzere on iki merkezde yapıldı.

cumhuriyet.com.tr

Bu yılki olimpiyatta Terry Eagleton, Amartya Sen ve Ömer Naci Soykan'dan birer alıntı verildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın izniyle Türkiye Felsefe Kurumu (TFK) tarafından 16 yıldır düzenlenen Türkiye Felsefe Olimpiyadı, Uluslararası Felsefe Olimpiyadı (IPO)’nın ulusal basamağıdır. Türkiye, Dünya Felsefe Federasyonu şemsiyesi altında ve UNESCO himayesinde bir organizasyon olan IPO’nun beş kurucu üyesinden biridir. Yarışmada derece alan ve iyi düzeyde yabancı dil bilen ilk iki öğrenci ülkemizi bu yıl 16-20 Mayıs 2012 tarihleri arasında 36 ülkenin katılacağı, Norveç’in Oslo şehrinde düzenlenecek olan XX. Uluslararası Felsefe Olimpiyatı’nda temsil edecek.

İstanbul'daki merkez olan Özel Saint Benoît Fransız Lisesi'ndeki olimpiyada TFK Çocuklar İçin Felsefe Birim Başkanı Nuran Direk ile TFK Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Betül Çotuksöken katılarak öğrencilere sertifika verdiler. Fransız Müdür Luc Vogint'in hoşgeldiniz konuşmasının ardından Çotuksöken öğretmen ve öğrencilere "Felsefe'nin Gücü ve Güçsüzlüğü" başlıklı bir konuşma da yaptı. Sertifika Töreni Saint Benoit öğrencileri Almira Akbay&Amara Köprülü'nin piyano dinletisi ile renklendi. 
 
XVI. Felsefe Olimpiyadı Soruları
 
“Bir parkta üzerinde “Yalnızca Beyazlar içindir” yazılı bir bankta otururken, kendi kendime ırkçılığa karşı olduğumu anımsatmanın faydası yoktur(…) İdeoloji deyim yerindeyse, kafamda değil oturduğum banktadır.”
(Terry Eagleton, İdeoloji, Çev. Muttalip Ozan, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2005. s.-68)
 
 “Açıktır ki, metod sorunlarıyla uğraşmaya başlamamız gerekiyor. Evrensel bir değer nedir? Bir değerin evrensel sayılması için herkes tarafından kabul edilmesi mi gerekiyor? Eğer bu gerçekten gerekli ise,  o zaman evrensel değerler kategorisi boş olur.”
(Amarty Sen, “Democracy as a Universal Value” Jounal of Democracy, 10 (1999) s.8)
 
“Eğitimin bir insan hakkı olduğu savının iki sonucu vardır. Birincisi: haktan vazgeçilmesi düşünülemez. Dolayısıyla, kişilerin “Ben eğitilmek istemiyorum” demesi söz konusu olamaz. İkincisi: siyasal birlik, yani devlet, tüm bireylerinin eğitim hakkından yararlanmasını sağlamalıdır. Bireyler için hak olan şey, devlet için görevdir.”
(Ömer Naci Soykan, “Özgür Eğitim”, Küreselleşeme Sürecinde Eğitim Sorunlarının Felsefi Boyutu  Sempozyum konuşması 2009 s.296)