'Türkiye erken seçim menziline girmiştir'
MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı, ''Başbakan ne kadar seçim yok derse desin Türkiye erken seçim menziline girmiştir. Seçimin Kasım ayında olacağını tahmin ediyoruz.'' dedi.
cumhuriyet.com.trMHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı, Kahramanmaraş Yaşar Pastanesi'nde düzenlediği basın toplantısında, partisinin 8 Ocak itibariyle yurt sathına dağılarak seçim çalışmalarına başladığını söyledi. Seçimlerin ne zaman yapılacağına dair inisiyatifin Başbakan'da ve AKP'de olduğunu anımsatan Bölükbaşı, şöyle konuştu: ''Türkiye'nin içinden geçtiği bu kriz dönemi özellikle Başbakan'ın, Türkiye'nin sosyal bünyesine patlamaya hazır saatli bomba olarak bıraktığı PKK, demokratik açılım ve ekonomide süratle kötüleşme eğilimi erken seçimi gösteren işaretlerdir. Başbakan, ne kadar seçim yok derse desin Türkiye erken seçim menziline girmiştir. Bunun vadesi farklı bir meseledir. Şartların kendisi için en uygun zamanı hesap ettiği için o dönemde erken seçime gitmek isteyecektir. Türkiye, Haziran ayından itibaren bütün unsurlarıyla seçim ortamına girecektir. Seçimin Kasım ayında olacağını tahmin ediyoruz. Bir tarih vermek gerekirse Kasım'ın ilk pazarı olan 7 Kasım, sanki makul bir tarih olarak öne çıkmaktadır.''
Gazetecelerin sorularını da yanıtlayan Bölükbaşı, terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'ın İtalya'da bir gazetede yazı yazmaya başlayacağı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi: ''Son yedi yıldır AK Parti hükümetinin müsamahası ile bu cani İmralı'dan terör örgütünü yönetmektedir. Sayın Başbakan'ın PKK açılımının patenti İmralı canisinindir. Orada sözde yol haritaları hazırlamakta, Başbakan da Mudanya savcısı eliyle yol haritasını Başbakanlığa getirtip kendi atacağı adımları senkronize çabası içerisindedir. İmralı adası terörist dinlenme kampına dönüşmüştür. Yakında da hiç şaşırmayın cep telefonu verilecektir. Eğer gerçekten yazı yazıyorsa bu hükümetten izinsiz olamaz.''
TSK ile hükümet arasında ayrışmanın olup olmadığı yönündeki bir soruya da Bölükbaşı, ''AK Parti'nin yedi yılına baktığınızda bütün kurumlarla çatıştığı, bütün kurumları birbiriyle çatıştırdığı, başta yargı olmak üzere anayasal kurumları yıpratma, karalama kampanyası başlattığı görülecektir. Ak Parti, manevi değerleri istismar ederek halkın bu duygularını siyasi rant haline getirmek istiyor. Son dönemde de yeni bir istismar aracı olarak Türk milletinin acıma ve merhamet duygularını kullanmayı, sermaye olarak benimsemiştir. Din duygularını istismar imkanı fazla kalmamıştır. Yeni bir mağduriyet malzemesi bulma arayışındadır'' yanıtını verdi.