"Türkiye, AB'deki taraftarlarını harekete geçirdi"
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmasına ilişkin yaptıkları olumsuz açıklamalar etkisini hala sürdürüyor. Konuyla ilgili Le Monde gazetesi, Türkiye'nin AB'deki taraftarlarını harekete geçirdiğine dikkat çekerken, 27 AB devletinden 22'sinin ya Türkiye'nin üyeliğinden yana olduğunu; ya da sessiz kaldığını, Fransa ve Avusturya'nın açık karşı çıkarken Almanya'nın bölündüğünü yazdı.
cumhuriyet.com.trFransa'nın önde gelen gazetelerinden Le Monde,
"Türkiye, Avrupa'daki taraftarlarını harekete geçiriyor"
başlıklı haber analizinde, Türkiye'nin Haziran'daki Avrupa Parlamentosu seçimlerine rehin olmak istemediğini belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in "imtiyazlı ortaklık" ısrarına ilişkin eleştirisel açıklamalarına dikkat çekti.
"Çek başkanlığında iki başlığın açılması riski var"
Türkiye ile müzakerelerin önemli ölçüde yavaşladığını, 35 başlıktan sadece 10'unun açıldığını kaydeden gazete, "Çek başkanlığı sırasında bloke edilen başlıktan hiç biri serbest bırakılmayacak, 'vergi' ve 'sosyal politika' ile ilgili fasılların da Haziran sonunda hazır olmaması riski var. Bu iki başlık, en az iki fasıl açmak isteyen Türkiye'nin en sadık destekçilerinden İsveç'in başkanlığı sırasında yılın ikinci yarısında açılabilir" diye yazdı.
Le Monde, Türkiye'nin Paris ve Berlin ile ilişkilerin NATO zirvesinde gerginleştiğini belirterek, "Sarkozy ve Merkel, Türkiye'nin, ABD'nin baskılarının karşısında vazgeçmeden önce Danimarkalı Anders Fogh Rasmussen'in örgüten başına getirilmesine direnmesini olumlu karşılamadı" dedi. Gazete, Sarkozy ve Merkel'in, Türkiye'nin AB üyeliğine destek veren ABD Başkanı Barack Obama'ya gösterdiği tepkileri de anımsattı.
"Katılma perspektifi giderek inandırıcılığını kaybediyor"
Gazeteye konuşan, Türkiye'nin AB üyeliğinden yana bir ülkenin diplomatı da "Mevcut iklim, (Türkiye'de) reformların lehinde değil ve Türk yönetici sınıfı üzerindeki nüfuzumuzu olumsuz etkiliyor çünkü katılma perspektifi giderek inandırıcılığını kaybediyor" şeklinde konuştu.
Stokholm'un da, Kıbrıs'taki müzakere sürecinin özellikle AB'nin Türkiye'nin Ek Protokolü uygulmasını değerlendireceği bu yılın sonunda atmosferi rahatlatabileceğini umduğu dile getirildiği haberde Fransa ve Almanya'nın tutumunun karşısında Türk hükümeti, Türkiye'nin üyeliğinden yana olan Avrupa liderleri ile buluşmaları çoğalttığı vurgulandıktan sonra şöyle devam edildi:
"AB üyesi 27 ülkeden 22'si ya daha çok Türkiye'nin AB üyeliğinden yana; ya da ses çıkartmıyor, ikisi de (Danimarka ve Hollanda) tereddüt gösteriyor. İkisi de (Fransa ve Avusturya) tamamen karşı, Almanya ise bölünmüş durumda. Başbakan ve Hıristiyan demokratlar, imtiyazlı ortaklık çağrılarında bulunuyor ancak Eylül ayındaki parlamento seçimlerindeki rakipleri, Frank-Walter Steinmeier ve sosyal demokratlar, Türkiye'nin AB'ye girmesinden yana olmayı sürdürüyor."
Fransız gazetesi, Polonya ve Portekiz'in son günlerde Türkiye'nin tam üyeliğine desteklerini teyit ettiklerini, İspanya'nın da destek verdiğini belirtirken İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt'in Türkiye'nin Avrupa projesinin "Birliğin stratejik bir önceliği" olmaya devam ettiğini vurguladığına dikkat çekerek bu sözleriyle İsveç'in başkanlığa iki ay kala Fransızlar ve Almanların 'imtiyazlı ortaklık' lehindeki çağrılarını reddettiğine dikkat çekti.