Türker: Bekleyip göreceğiz
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün yeni bir parti kurma girişimini değerlendirirken, ''Arkadaşımız siyaset yapmak istiyorsa partisini kurmasını beklemeliyiz, görmeliyiz'' dedi.
cumhuriyet.com.trDSP Genel Başkanı Masum Türker, eski Adalet bakanlarından Hikmet Sami Türk ve DSP'ye katılan eski milletvekilleri Erol Tuncer ve Uluç Gürkan ile TBMM Mustafa Necati Evi'nde düzenlediği basın toplantısında, TBMM'ye sundukları Siyasi Partiler Kanunu, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Milletvekili Seçim Kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun tekliflerine ilişkin bilgi verdi.
Seçim barajının yüzde 5'e düşürülmesi gerektiğini ifade eden Türker, Türkiye'nin tamamının temsil edilmediği bir seçim sisteminin adil olmadığını söyledi.
Siyasette kadın-erkek eşitliğine de büyük önem verdiklerini vurgulayan Türker, bu nedenle kadın ve erkeklerin yüzde 50 oranında temsil edildiği bir adaylık sisteminin getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Anayasa'nın bazı hükümlerinin halen 12 Eylül'ün izlerini taşıdığını ve sivil bir anayasa anlayışıyla toplumsal uzlaşmanın sağlanmasının da bu nedenle mümkün olamadığını belirten Türker, şöyle konuştu:
''Böyle bir anayasa değişikliği önerimizde anayasa değişikliğini parlamentodaki oy çokluğuna göre değil, parlamentoda temsil edilen bütün partilerin ve temsil edilmeyen halkı temsil eden diğer partilerin de üzerinde uzlaşacağı metinler olarak ele alınması gerekmektedir. Eğer oy çokluğuna dayanarak bir anayasa değişikliği anlayışıyla yola çıkılırsa bu anayasa değişikliğinin de uzlaşma sağlanmadan gerçekleştiği için askeri dönemlerde yapılan anayasa değişikliklerinden farkı olmayacaktır. Biz parti olarak anayasa değişikliği konusunda bütün kesimlerin düşüncelerinin alınması, tartışılması ve ondan sonra bir mutabakat metninin oluşturulmasından yanayız.''
''Bekleyip göreceğiz"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Türker, ''Mustafa Sarıgül Hareketi için solu bölmeye yönelik bir hareket tartışmaları var. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?'' şeklindeki soru üzerine, ''Şimdi, ortada bir parti yok. Türkiye'de bir hareket var, niye partisi kurulmuyor?'' diye sordu.
Gündemde erken seçim tartışmalarının olduğunu anımsatan Türker, ''Türkiye'nin bence artık ani kurulmuş partilerle seçimde tercih yapmasına olanak veren sistemler de demokratik olmayan sistemlerdir ve bu tür sistemler partilerdeki lider sultasını daha da pekiştiren yapılandırmalardır'' dedi. Türker, şunları söyledi:
''Onun için Sayın Sarıgül'ün neler yaptığı konusunda pek bir şey söyleyemiyoruz. Aynı anketlere de bakıyoruz, bir gün bir ankette yüzde 28 çıkıyor, son bir anket yayınlandı, o anketin de geçen aybaşında, aradan 20 gün geçmeden yüzde 1.7 yayımlanmıştı. Onun için burada spekülatif olan bütün davranışları bence siyasetin ciddiyetini bozan davranışlar olarak görüyorum.
Arkadaşımız siyaset yapmak istiyorsa, yanındaki arkadaşlarla birlikte partisini kurmasını beklemeliyiz, görmeliyiz. Parti kurulsun. Bu şu anda kamuoyunda adeta grekoromen güreşi yapıyoruz, bir siyasi partiyiz, yapımız var, kurallara göre biz davranıyoruz. Ama karşımızdaki serbest güreş yapıyor, ortada organizasyonu yok, bir siyasi parti yok. O istediği yerden dalacak ama biz grekoromen kurallarına göre dalıyoruz. O nedenle bu konudaki hareketi solu bölme olarak düşünmüyorum. Zaten kendi açıklamalarında Turgut Özal'ı örnek alıp gittiğini söylüyor. Onun için bekleyip göreceğiz.''
Türker, bir başka gazetecinin, SHP Genel Başkanı Hüseyin Ergün ve eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar'ın kendisine yaptığı ziyareti anımsatması üzerine, ''10 Aralık Hareketi, Alevi ve Bektaşi Federasyonunun çalışmaları konusunda bilgi verdiler ve bizim de bunlara katılmamızı istediler. Biz, prensip olarak DSP'nin seçime kendi bayrağı ve adı altında gireceğini söyledik'' yanıtını verdi.
Uzlaşmaya varırlarsa platform oluşturulabileceği yönündeki görüşlerini ziyarette SHP'ye ilettiklerini anlatan Türker, ''Özellikle muhalefet boşluğunu dolduracak ve solda merkezi kucaklayacak böylesi güçlü bir yapılanmaya açık olmamızdan memnun olduklarını söylediler. Kendi aralarında konuşacak, tartışmalarını yürütecekler, belli bir noktaya vardıkları zaman böyle bir platform için görüşme yapabileceğimizi söylediler'' dedi.