'Türkçe-Kürtçe lugat hazırlanıyor'
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Türkiye'de Türkçe-Kürtçe bir lügatımız yok. TDK'ya bu görevi verdim" dedi.
cumhuriyet.com.trHabertürk'ün canlı yayınına konuk olan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Türkiye'de siyaset liderlerin karizmasıyla belli bir noktaya gelecektir. Dünyada da bu böyledir ama bütün bunlardan daha güçlü bir şekilde Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de bir halk kahramanı olduğunu söylemeliyim. Bu genel başkanlığın ötesinde liderlik gösterisidir. Onun bu dominant faktörü karşısında muhalefetin işi de çok zor. Eziliyorlar, onunla yarışamıyorlar, başa çıkamıyorlar. Bir takım çılgınlıkların, hakarete varan sözlerin altında yatan da budur. Ama nihayet bu bir insan, hepimiz fani bir hayatın içindeyiz. Sadece bir şahsa bağlı olarak bu iş yürümez. Atalarımızın dediği gibi, 'Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür.' İnsanlar belli bir noktaya kadar görev yapar ama zaman içerisinde kurumsal kimliğin güçlenmesi gerekir. Halk kurumsal kimliği güçlü görürse, genel başkanımızın yerine kim gelirse gelsin AKP'ye olan güven sarsılmayacaktır" dedi.
Oslo görüşmeleri
Oslo görüşmeleri konusuna da değinen Arınç, yapılan görüşmelerin MİT tarafından yapıldığını ve bunun yapılması gerektiğini, kendisinin de o zaman bu konuda gerekli açıklamaları yaptığını söyledi. Arınç, MİT'in görevinin Türkiye'nin güvenliği için tedbirler almak olduğunu belirtti ve "MİT'in bir görevi de iç ve dış istihbaratı toplamaktır. Hatta zaman zaman MİT'in görevini yabancı istihbarata verip iç istihbaratı başka bir organın yapması şeklinde konuşmalar oldu ama bu birbiri içerisine geçmiş ikili görevi bugüne kadar değişmedi" dedi. MİT'in gerekli gördüğü durumlarda Oslo tarzı görüşmeler yapabileceğini, ihtiyaç duyduğu her zaman bunu gerçekleştirebileceğini ifade etti. Arınç, Abdullah Öcalan'la geçmişte de askerlerin ve bir takım başka temsilcilerin görüştüğü yönünde söylentilerin olduğunu, terör sorununun çözümü için Öcalan'ın örgüt içindeki nüfuzunu olumlu anlamda kullanmanın gerekli olduğu düşünürse MİT'in bu tür görüşmeleri de yapabileceğini düşündüğünü söyledi.
"Türkçe-Kürtçe lügat hazırlanıyor"
Arınç, şunları söyledi:
"Şimdi üniversitelerimiz Kürtçe eğitim formasyonu vermeye başladılar. Çünkü Kürtçe seçmeli ders oldu. Türkiye'de bir şeyler yapılıyor. Ret, inkar politikaları geçmişte kaldı. Biz Kürtçe seçmeli ders için öğretmen yetiştirmeye çalışıyoruz. Şu an Kürtçe'yi seçmeli ders olarak talep eden öğrenci sayısı beklediğimizden az. 21 bin civarında. Biz daha fazla olur diye tahmin ediyorduk ama olmadı. Şimdi Türkiye'de Türkçe-Kürtçe bir lügatımız yok. Farklı enstitülerin ve kurumların bastırdığı lügatlar var. Bunlardan birisini Diyarbakır ziyaretimde Sayın Osman Baydemir bana hediye etmişti, zannediyorum Kürt Enstitüsünün bastığı bir kitaptı. O da mutlaka değerli bir kitaptır. Ama bizim, 'Bizim yapacağımız bir Türkçe-Kürtçe lügate ihtiyacımız var.' TDK'ya bu görevi verdim. TDK öncelikle öğrencilere yönelik ders kitaplarıyla sınırlı, günlük pratik hayata yönelik bir lügat hazırlığında ama daha kapsamlısını, bugüne kadar hiç yapılmayanı yapmak üzere bir bilim kurulu, bir çalışma kurulu oluşturdular."