Türkçe isim savcılığa kaldı

Türkçe'nin önemi üzerine yazılmış en güzel şiirlerden biri de Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın "unutmuşum ana demesini bile, öykünmüşüm türküsünü ellerin, ağzıma bir kara düşmüş bağışla beni, türkçem benim ses bayrağım" dizeleri...

Mete Kızık/Cumhuriyet

TDK son 40 yıllık süreçte kuruluş amacından çıktığı bilinen durum. Dilimizi geliştirmek,  yabancı kelimelerin egemenliğinden  koruması ve kurtarması gerekirken   'müsait' kelimesini bile cinsiyetçi, kadınları horlayan biçimde tanımlaması tepkilere yol açıyor. Oysa benzer yapıdaki I 'Academie Française'nin (Fransız Akademesi) onayı alınmadan  sosyal, iletişim, teknoloji, eğitim gibi çeşitli alanlarda yabancı kökenli bir kelime kullanılamıyor. Fransa Kültür Bakanlığı yabancı kökenli “e-mail” kelimesinin resmi dairelerde kullanılmasını bile yasaklıyor. Ülkemizde ise yabancı dil işgali artık kanıksanmış duruma gelmek üzere. Öyle ki  konuşma arasında Fransızca ya da İngilizce kökenli kelimeler kullanmak adeta' entellektüellik olarak görülüyor... 

Bu manzaraya karşı çıkanlarda yok değil. 

Kuşadası Limanı'nı girişindeki 'Port Of Kuşadası' yazısının yanına 'Kuşadası Limanı' yazısının eklenmesi istemi bir çok kurumun olumsuz yanıtından sonra savcılığa kaldı.

Kuşadası'nda yaşayan Av. Hüseyin Alevci iki yıl önce yetkili kuruluşlara başvurarak limandaki tabelanın değiştirilmesini, Türkçe sözcüklerin kullanılmasını istedi. Türkiye'de bir limanın adının Türkçe olması gerektiğini belirten önce Kuşadası kaymakamlığı'na başvurdu. Dilekçe Aydın Valiliğine gönderildi. Aydın Valiliği 30. 7. 2013'de “ EGEPORTS ismini şirket Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi Başkanlığı'nca tescil ettirdiğinden sadece tescil edilen ismini kullanmaktadır' yanıtını verdi. Bunun üzerine Alevci,  Kuşadası Belediye Başkanlığı'na başvurdu. “ O yazı belediyemiz tarafından yazılmamıştır. Mülkiyeti Mal Müdürlüğü, üst kullanım hakkı Ege Port Liman İşlet. A.Ş.'ye aittir. Talebinizi adı geçen şirkete yapınız “ yanıtını aldı. Limanı işleten şirkete başvuran Alevci'ye herhangi bir cevap verilmedi. Bunun ardından Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na başvurdu. Bakanlıktan verilen yanıtta. ” Limanlar Yönetmenliği'nin maddelerinde talebinize uygun bir madde veya hüküm bulunmamaktadır” denildi. 

 

Bu gelişmelerin ardından avukat Alevci, son çare olarak Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvururken,”805 sayılı ' İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkında Kanuna Muhalefet' durumu yaşanmaktadır. Bunu uygulayacak kurum adeta yok. Şüpheli şirket bu yasal zorunluluğa uymamakta, kurumlar görevini yapmamaktadır” görüşünü dile getirdi. 

Savcılığa başvurusundan yanıt bekleyen Alevci şunları söyledi:

“ Dükkan, iş yeri tabelalarının neredeyse tümüyle yabancı dilde yazılı olduğu bir ülkede hiç olmazsa sınır kapısının girişinde Türkçe yazı olmasını istedim. Bu amaçla yola çıktım. Bugünkü durum ancak sömürge ülkelerinde görülebilir. Bu durum beni rahatsız ediyordu. Kendi ülkemin sınır kapısında Türkçe isim olmaması anlaşılır, kabul edilir bir durum değildi. Büyük devlet olduğunu iddia eden ülkeler, öz dillerine sahip çıkmalıdır. Bu nedenle yazının yanına Türkçe isim eklenene kadar mücadelemi sürdüreceğim “