Türk Ticaret Kanunu Uygulamaları
cumhuriyet.com.trYeni Türk Ticaret Kanunu uygulamalarında iki yıl geride kaldı. Kanundaki hataların varlığı veya yokluğunu anlamak için biraz daha zamana ihtiyaç var. Bu da ancak 4-5 yıl sonra, yani Yargıtay’ın uygulama aşamasından sonra belli olacaktır.
Prof. Hirsh hazırlıklarını, o zamanlar Ankara Hukuk Fakültesi’nde, Adalet Bakanlığı adına hâkim ya da savcı olmak için “parasız yatılı sınavı”nı kazanarak okumakta olan öğrencilerin kaldığı arka binada, özel çalışma odasında yürütmüştü. (Bu oda daha sonra, 1944 yılında fakülte dekanlığına yükselecek olan Prof. Ahmet Esat Arsebük tarafından hazırlanmıştı.) Prof. Hirsh yaptığı çalışmaların karşılığında Türk hükümetinden hiçbir ücret talep etmemiştir ve almamıştır. Aziz hocam Prof. Hirsh, 1952’de Ankara Hukuk Fakültesi’nden ayrılıp anayurdu Almanya’ya döndükten sonra, “Hür Berlin Üniversitesi” Rektörlüğü’ne seçilmiştir. Onun hazırlamış olduğu 1 Ocak 1957’de yürürlüğe girmiş olan kanun, tam 54 yıl Türkiye’de ticaret hayatına yön vermiştir.13 Ocak 2011 tarihli ve 6102 sayılı yeni “Türk Ticaret Kanunu” ise aslında yerli ve yabancı hiçbir dokümana dayanmayan ve hatta “bilimsel bir atmosferi” dahi olmayan bir kanundur. Kanunun tasarı metni Prof. Dr. Ünal Tekinalp başkanlığında 51 kişilik bir hukukçu grubu tarafından 5 yılda hazırlanmıştır. Metinde yer alan deyimlerin büyük bir kısmı daha başlangıçta “özensiz, çelişkili ve bozuk cümleler” içermekteydi. Tasarıda yer alan bazı hususlar ise Türkiye’nin “sosyal ve kültürel” yapısı ile bağdaşmadığı gibi anayasaya da aykırıydı. Örneğin tasarının TBMM, “Adalet Komisyonu”na sevk edildiği ilk şeklinde, anonim şirketlere yönetim kurulu üyesi olabilmek için üyelerin tümünün yükseköğretim görmüş olmaları koşulu getiriliyordu (s.359). Bu koşul ile anayasanın “eşitlik ilkesi” ve yine anayasanın 49’uncu maddesinde yer alan “her Türk vatandaşının dilediği alanda çalışma ve sözleşme yapma hürriyeti” tümüyle ortadan kaldırılıyor, onun yerine anayasaya aykırı hükümler getiriliyordu. Sonradan, tasarı Adalet Komisyonu’nda görüşülürken bu çok büyük hatadan dönüldü, “yükseköğretim görmüş olma” koşulu, dörtte bire indirildi. Tarafımdan yapılan bir eleştiri ile (*), “yüksekokul mezunu olma” koşuluna karşı Türkiye’nin gerek ticari ve gerekse sanayi hayatında “yüz akı” olan rahmetli Vehbi Koç ve rahmetli Sakıp Sabancı beyler örnek gösterildi. (Adalet Komisyonu bu eleştiriyi dikkate aldı.)Türk Ticaret Kanunu tasarısının bu kadar hatalı, çelişkili ve hatta yürürlükteki anayasa da aykırı bir şekilde düzenlenmesinin yegâne sebebi dönemin ilgili bakanlıklarıdır. Kanun tasarısının komisyon başkanı olan Prof. Dr. Ünal Tekinalp, doçentlik tezini Almanya’da aziz hocam Pof. Hirsh’in yanında, hazırlamış bir akademisyendir. Ne acıdır ki, 7 Şubat 2007 tarihli bir gazetede yaptığı açıklamalarda, muhterem hocamızın hazırladığı “Türk Ticaret Kanunu”nu alaylı bir üslupla eleştirmekten ve aziz hocamızı küçümser bir tavırla anmaktan hiç çekinmemiştir.Yeni kanun, tasarı aşamasından bu yana eleştiriliyor. Ben bu kanunu ilk eleştirenlerdenim. Ayrıca Prof. Dr. Şükrü Kızılot da bir gazetedeki köşesinde, iki ay süreyle eleştirilerde bulundu. Sonunda Ticaret Bakanlığı üst düzey yetkilileri bu eleştirilere katıldı ve tasarı son şeklini alarak kanunlaştı. Yeni Türk Ticaret Kanunu uygulamalarında iki yıl geride kaldı. Kanundaki hataların varlığı veya yokluğunu anlamak için biraz daha zamana ihtiyaç var. Bu da ancak 4-5 yıl sonra, yani Yargıtay’ın uygulama aşamasından sonra belli olacaktır.(*) Yeni Türk Ticaret Kanun Tasarısı Üzerine Görüşler, Güncel Hukuk Dergisi, Temmuz/2005, sayı. 19, sh. 36-39
İsmail DOĞANAY Yargıtay On Birinci Hukuk (Ticaret) Dairesi Onursal BaşkanıTürk Ticaret Kanunu, Atatürk döneminde Türkiye’ye davet edilmiş olan Alman profesörlerden aziz hocam, Ord. Prof. Dr. Ernest E. Hirsch tarafından hazırlanmıştır.