Türk sporunda altyapı ve tesisleşme sorunu
Elimizde çok net rakamlar olmasa da alınan neticeler ve sporcularımızın sergiledikleri performans dikkate alındığında Türk sporunda çok ciddi altyapı eksikliklerinin var olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Gerçi kulüplerimizin çoğunun açtığı spor okulları ülkemizde mevcuttur ama bazı istisna yerler dışında bu spor okullarında verilen temel eğitim maalesef yetersiz veya yüzeysel kalmaktadır.
cumhuriyet.com.trTemel eğitimini eksik ve yetersiz olarak alan sporcularımızın katıldıkları özellikle uluslararası müsabakalarda bu eksikleri su yüzüne çıkmaktadır. Kulüplerimizin çoğu futbola aşırı derecede önem verip futbolda da harcamalarını genellikle altyapılarına değil de yabancı oyunculara veya yurtdışında hazır yetişmiş gurbetçi oyunculara yönelik yapmaktadırlar. Aslında bu durum futbolda böyle olduğu gibi diğer branşlarda da farklı değildir ülkemizde. Diğer branşlarda da derece almış veya madalya kazanmış olan sporculara baktığımızda bazı istisnalar olsa da genellikle ya yabancı kökenli sporculara ya da dış ülkelerden gelip ülkemiz vatandaşlığına geçmiş sporculara rastlamaktayız. Oysa esasında altyapıya yatırım yapıp buradan yetişecek sporculara gerekli şansı tanıyarak onlara sabır gösterip, gelişimlerini sağlamak hem daha az maliyetli olacak hem de kulüplerin geleceğini de güvence altına çok verimli bir yatırım olacaktır. Ama kulüplerimizin çoğunun genel bakış açısı kısa vadeli ve günü kurtarmaya yönelik olduğundan altyapılara harcanacak parayı gereksiz bir harcama olarak görmekte ve altyapıdan yetişen sporculara şans tanıyıp, onlara gereken sabrı göstermeyi, gereken zamanı tanımayı göze alamamaktadır. Bu durumda da tabi ki ülkemizin trilyonlarca parası yani altyapıya harcanacak olan paranın kat be kat fazlası ne yazık ki yurtdışına gitmekte ve heba olmaktadır. Bu durum kulüplerimizin büyük çoğunluğunun büyük bir borç sarmalının içine girmesine de yol açmaktadır. Altyapı ve sporcu yetiştirme konusunda kulüplerimiz bu durumda olduğu gibi ne yazık ki siyasi iktidarların da -ülkemizdeki her alanda olduğu gibi- herhangi bir girişimi ve politikası bulunmamaktadır. Ülkemizin içinde bulunduğu olumsuz ekonomik koşullar bizce bahane edilerek altyapılara ve spora -yüksek sayılamayacak harcamalar yapılsa da- yeterli kaynak ayrılmamaktadır. Oysa ülkemiz sporundaki ciddi altyapı eksiklerinin giderilmesi için çok ciddi ve verimli yatırımlara mutlaka ihtiyaç vardır.
Tabi altyapıdan bahsedip de tesisleşme de altyapıdan bağımsız olarak düşünülemez. Burada da altyapılardaki durumdan farklı bir durum sözkonusu değildir. Kulüplerimizin çoğu altyapıya ödenecek paraları olduğu gibi tesisleşme hamleleri için de yapılacak harcamaları gereksiz yapılacak bir masraf kalemi olarak görmekte ve yurtdışı kamplarına önemli paralar harcamaktadırlar. Yine de bu yurtdışı kamplarına yapılan harcamaları Anadolu takımlarına oranla tesisleşmede daha ileride olan İstanbul'un üç büyük kulübü de yapmaktadır. Bilindiği kadarıyla bu kamplarda oynadıkları özel maçlardan ve bu maçların şifreli kanallarda yayınından kazançlarda sağlamaktadırlar. Siyasi iktidarların altyapıda olduğu gibi tesisleşme konusunda da herhangi bir politikaları yoktur. Siyasi iktidarların genelde tesisleşmeden anladığı yapılan sınırlı sayıdaki tesislere ayrılan yetersiz ödenekler ile-bu ödeneklerin de iller arasında adaletli ve dengeli dağıldığı da söylenemez ama-bazı belediyelerin hükümetten aldıkları sınırlı ödeneklerle yaptıkları yetersiz sayıdaki bazı spor tesislerinden ibarettir. Oysa bireylerin daha küçük yaşlardan itibaren spora yönelmelerini sağlamak ve Türk sporunun tesisleşme ile ilgili sıkıntılarının giderilebilmesi için tesisleşme hamlelerine önem vermek çok önemli bir yere sahiptir ülkemiz sporu için.