Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, salgının emekçiler üzerindeki etkilerini yorumladı: En çok ‘kayıt dışı’nı vurdu

Kayıt dışı çalışan kesimin salgın sürecinde hiçbir destekten yararlanmadığını söyleyen Ergün Atalay, hükümet ve Meclis’in bu kesim için harekete geçmesini istedi.

Mustafa Çakır

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, koronavirüs salgınının çalışma hayatında yarattığı sorunları Cumhuriyet’e değerlendirdi. “Hem ülkemizde hem dünyada bu hastalığın bedelini toplumun her kesimi ödüyor. İşsizler, emekliler, dar gelirliler bu süreci daha ağır geçiriyor” diyen Atalay, şu konulara dikkat çekti:

- En ağır geçirenler ise kayıt dışı çalışanlar. Çünkü hiçbir şeyden istifade etme imkânları yok. Ülkeyi yönetenler, Meclis bir an önce bu konuya çözüm bulmalı.

ÖRGÜTLÜ OLAN KAZANDI

- Bu süreçte örgütlü olmanın ne kadar önemli olduğu da ortaya çıktı. Örgütlü olanlar en azından sendikalara, kitle örgütlerine ulaşıyor. Sıkıntılarını anlatıyor ama kayıt dışı çalıştırmada bu yok. Ülke de bunun bedelini ödüyor. Sigorta yok, vergi yok, kayıp var!

- İşsizlik rakamları ortada. Ücretsiz izne çıkarılan işçilere aylık 1168 lira veriliyor. Bu rakamın en azından asgari ücretin altında olmaması lazım. Kısa çalışma ödeneği devam ediyor. Bu süreçte görevini yapan işverenler var. Ancak ağırlıklı olarak hep örgütlü olan yerlerde oluyor.

- İşten çıkarmanın yasak olduğu bir dönemde hâlâ bunu dinlemeyen işverenler var. Yasal değil. Bununla ilgili bize intikal edenleri bakanlığa bildiriyoruz. Duyamadıklarımızın ise bulundukları yerlerde valililiklere, Emniyet güçlerine, Çalışma Bakanlığı’na, Türk-İş il temsilciliklerine başvurmaları lazım.

- Öyle işyerleri var ki... Örneğin bazı market zincirleri. Devlet “4 gün sokağa çıkma yasağı var” diyor. 4 günü işçinin ücretinden kesiyorlar.

TENCERE KAYNAMALI

-Sosyal güvenceye almak lazım.

- Kâğıt toplayanlar var. Salgından dolayı eskisi gibi çalışamıyorlar. Bunlar geçimlerini neyle sağlayacaklar?

- Bu süreç beraber olma zamanı. İşçisi, işvereni, iktidarı, muhalefeti yan yana olursak meselenin altından kalkarız. Virüs zengin fakir ayırmıyor. Vakalar artıyor. Bu süreci beraber olursak, atlatırız. Olamazsak bu rakamlar çoğalır. Sessiz çoğunluğun sesi olmak zorundayız.

- Özellikle belediyelerde toplu taşıma araçlarının, metroların sayısını çoğaltmak lazım. İşyerlerinin çalışma saatlerini yeniden düzenlemesi lazım.

-Tencerenin kaynamasına önem vermemiz lazım. Tencere kaynamazsa hastalığın bedelini daha ağır ödüyor insanlar.