Türk dizileri bölge kültüründe devrim yaratıyor
İtalyan Uluslararası Etnik Siyaset ve Göç Araştırma Ağı (Ethnobarometer) Müdürü Alessandro Silj, modernliğin İslam dünyasında kök salmasında, kadınlar ve televizyonun kilit rol oynayacağını savundu.
cumhuriyet.com.trSilj, İtalya'daki günlük gazetelerden Corriere della Sera'da, "Kadınlar televizyonla birlikte İslam'ı modernliğe taşıyacak" başlığıyla yayımladığı makalede Türkiye'nin bölgenin modernleşmesinde "simgesel bir önem" taşıdığını da kaydetti.
Alessandro Silj, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye'nin Ortadoğu'da giderek ön plana çıktığına işaret ederek, "Türkiye örneği, tüm bölgede daha özgür yeni bir kadın figürünün ve de kültürel ve toplumsal değişimlerin simgesi konumundadır. Erdoğan, ekonomiyi canlandırmasının ardından bölgesel düzeyde karşısına çıkan fırsatların farkındadır. O, becerikli, modern ve şanslı bir insan. Bu konuda televizyonun, onun tarafından yönlendirilmeyle alakası olmaksızın tümüyle kendi medya dinamiği neticesinde, Türkiye'nin Ortadoğu'da seçkin bir konuma yükselmesindeki katkısını düşünmek yeterlidir" değerlendirmesini yaptı.
Arap dünyasında büyük beğeniyle izlenen Türk dizilerinin "bölge kültüründe devrim" yarattığı belirtilen yazıda, şu cümleler de yer aldı: "Türk televizyonlarında yayımlanan dizilerin (Filistin dahil) komşu ülkelerin tümünde gösterilmesini kastediyorum. Bu diziler bölge kültüründe devrim yaratıyor. Kimi ülkelerin düne kadar ekrana getirme cüreti dahi gösteremedikleri, hayal bile edemedikleri giyim kuşam ve davranış tarzları içerisindeki kadınların rol aldığı dizileri yayımladıklarını görüyoruz. 2008-2009'da Gümüş, en popüler dizi konumundaydı. Şimdilerde Aşk-ı Memnu, sınırları daha da zorluyor. Muhtemelen Arap kamuoyunu incitmeme adına kırpılmaya da maruz kalacaktır. Reyting son derece yüksek. Gümüş, Suud televizyonu MBC tarafından yayımlandığında, Suudi dini otoritelerin aleyhteki fetvasına, üreticiler ve dağıtımcılar hakkında ölüm dileğinde bulunmasına karşın 85 milyon Arap tarafından izlenmişti. Modernite mi İslam'a uyum sağlıyor yoksa tam tersi mi oluyor, bunun üzerine düşünmek gerekiyor".
İslam dünyasında modernleşmeyi elitler aracılığıyla sağlama girişiminden sonuç alınamadığına, modernleşmenin mutlaka Batılılaşma biçiminde algılanmasının yanlışlığına değinen Silj, son yıllarda bölgede kadınlar öncülüğünde modernliğin yaygınlaştığına tanık olunduğunu kaydetti.
Silj, 2008'de Kuveyt'te kadınların ilk kez milletvekili seçilmesi, 2009'da Fas'ın Marakeş kentinde bir kadının ilk kez belediye başkanı olması gibi örnekleri hatırlattığı yazısında, "Türkiye'de 200'ü aşkın kadın camilerde başka kadınlara vaaz veriyor. Vaizeler dediğimiz bu olgu yeni olmamakla birlikte son dönemde teşvik edilmiştir. Yakın gelecekte sadece kadınların imamlık da yapabileceklerini ve erkek müminlere vaaz verebileceklerini, üstelik bunun Türkiye'yle sınırlı kalmayacağını öngörebiliriz" ifadelerine de yer verdi.