Türk bilim insanı Burcu Özsoy'un Antarktika'daki bilim yolculuğu
Antarktika'daki bilimsel çalışmalarıyla tanınan TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Burcu Özsoy, 2006'dan bu yana 6 kez gittiği beyaz kıtadaki bilim yolculuğunda.
AAAntarktika'daki bilimsel çalışmalarıyla tanınan TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Burcu Özsoy, 2006'dan bu yana 6 kez gittiği beyaz kıtadaki bilim yolculuğunda.
Bilimsel çalışmalar için 6 kez gittiği Antarktika'da deniz buzları üzerine incelemeler yapan İTÜ Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Kutup Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Burcu Özsoy, beyaz kıtadaki çalışmaların hem küresel iklim değişikliği hem de dünyanın geçmişine ışık tutması açısından önemli olduğunu belirtti.
Türkiye Bilimler Akademisi'nce kutup çalışmaları alanında ödüle layık görülen ve Türkiye'nin Antarktika'ya gerçekleştirdiği 4 ulusal bilim seferinde görev alan Doç. Dr. Burcu Özsoy, "11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü" kapsamında, kutuplardaki bilim çalışmalarını anlattı.
Master çalışmasında deniz üzerindeki petrol kirliliğini ele aldığını, 2005'te doktora eğitimi için ABD'deki Teksas Üniversitesi'ne giderek uzaktan algılama konusunda çalışmaya başladığını ifade eden Özsoy, NASA'nın uyduları üzerinden Antarktika'yı incelediğini kaydetti.
Özsoy, NASA'daki görüntüsünü kullandığı uyduyu fırlatan bilim insanına "Sizin uydunuzda sıkıntılar var, şu çalışmaları yaptım sonuca ulaşamadım" demesinin ardından davet üzerine NASA'ya gittiğini belirterek, "Dönünce de doktora hocamın sağladığı imkanlarla 2006'da Amerika'nın Antarktika'daki üssüne gittim. Bu benim için güzel bir altlık oldu. 2010'da Türkiye'ye döndüm. Beyin göçünün Türkiye'ye olmasını istedim. Ciddi anlamda birikime, hafızaya sahip oldum ve bunu ülkeme götürüp bir girişim başlatmak istedim" ifadelerini kullandı.
Özsoy, 2006'da Antarktika'ya gittiğinde ülkelerin üstlerini ve bayraklarını görünce Türkiye'nin de burada bir üssü olmasını arzu ettiğini dile getirerek, 2015'te Türkiye'de ilk kutup araştırmaları merkezi olan İTÜ Kutup Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'ni (İTÜ PolReC) kurduklarını söyledi.
48 BİLİMSEL MAKALE YAYIMLANDI
Doç. Dr. Burcu Özsoy, Antarktika'daki çalışmalarını şöyle anlattı:
"Antarktika'da yaklaşık Türkiye'nin 17 kat büyüklüğünde deniz buzu var. Uydu görüntüleriyle aynı zamanda yersel verileri toplayarak deniz buzlarını inceledim. Bu kadar geniş bir alanda buzu yersel olarak incelemek mümkün değil. Oraya gidip yerinde çalışmanın önemini bildiğim ve bilim insanları için platform oluşturabilmek amacıyla 2015'te İTÜ PolReC'i kurduk. 2017'de de Antarktika projesi olarak Cumhurbaşkanlığının himayelerine girdik. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının sorumluluğunda Antarktika'ya 3 ulusal sefer gerçekleştirdik. Sonrasında TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Kutup Araştırmaları Enstitüsüne evrildik. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluğunda TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü olarak dördüncü ulusal seferimizi yaptık. 1800'lü yılların sonundan beri Antarktika'ya gelen ülkelerle artık aynı platformdasınız. Biraz çıtayı yükseltmek ulusal çatıyı oluşturmak gerekiyordu. Antarktika barışa ve bilime adanmış bir kıta olması nedeniyle Türkiye olarak biz de kendi seferlerimizde diğer ülkelerden bilim insanlarının katılmasını sağladık."
Antarktika'ya yapılan seferlerle Türkiye'den 70'in üzerinde araştırmacı, bilim insanı, öğretmen veya uzmana bilimsel çalışma yapmaları için kutuplarda bulunma imkanı sunulduğunu belirten Özsoy, çalışmalar sonunda 48 bilimsel makale yayınlandığını dile getirdi.
PROJENİN TEMEL HEDEFİ ANTARKTİKA'DA TÜRK BİLİM ÜSSÜNÜ KURMAK
Türkiye'nin Antarktika seferinde kendi gemisini kiraladığını ve lojistiği sağladığını ifade eden Özsoy, projenin temel hedefinin danışman ülke statüsüne geçerek Antarktika'da Türk bilim üssünün kurulması olduğunu anlattı.
Özsoy, "Ulusal seferlerimizle biz oraya operasyonlar, lojistik faaliyetler ve çok kıymetli bilimsel çalışmalar yapabildiğimizi gösterdik. Antarktika'da Türkiye'nin üssünün kurulumuyla ilgili Antarktika anlaşmalar sistemine detaylı bir çevresel etki değerlendirme raporu hazırlanıyor. Üst kurulumuyla ilgili çalışmalar hız kazandı, 2023 hedefleri içerisinde yer alıyor" diye konuştu.
"ZOR HAVA KOŞULLARINA HAZIRLIKLI OLMANIZ LAZIM"
Doç. Dr. Burcu Özsoy, 2006'dan itibaren bilimsel çalışmalar için Antarktika'ya 6 kere gittiğini belirterek, "Antarktika'nın yaz mevsiminde gidiyoruz ve 3-4 aylık dilim içerisinde maksimum verimi almaya çalışıyorsunuz. Türkiye'den seferlerimiz 40-50 günlük olarak yapıldı" dedi.
Antarktika'daki zor iklim koşullarında, hava sıcaklıkları -30/-40 derece hissedilirken çalışma yaptıklarını anlatan Özsoy, "Gemide ve karada çalıyorsunuz, hava koşulları o kadar değişiyor ki bir günde yazı, kışı, baharı bir arada şiddetli rüzgarlarla yaşayabiliyorsunuz. Türk ulusal seferimizde bulunduğumuz gemide helikopterimiz, vardı. Çok ciddi fırtınalar yaşanabiliyor. Her zaman hazırlıklı olmanız lazım. İlk 3 bilim seferinde lider, dördüncüsü seferde de koordinatör olarak görev yaptım. Bütün ekibin her şeyinden sorumlusunuz. Ekibi gitmeden önce sağlık kontrolünden geçiyorsunuz. Diş ve apandisit ciddi problem oluşturabiliyor. Acil bir yardım 3-5 günde ancak gelebiliyor" diye konuştu.
Özsoy, İstanbul'dan 14 bin kilometre uzaklıktaki bir yere malzeme göndermenin de zor olduğunu belirterek, Antarktika'ya bugüne kadar gönderilen bilimsel ekipman, gıda ve yaşam malzemelerinin 40 tona ulaştığını söyledi.
"ANTARKTİKA DÜNYANIN GEÇMİŞİ"
Doç. Dr. Burcu Özsoy, kutuplarda yapılan araştırmaların bilim açısından önemine değinerek, küresel iklim değişikliğinin Türkiye'de de etkilerinin görüldüğünü, mevsimlerde sapmalar yaşandığını, belirli bölgelerde ciddi ekstrem noktalara ulaşan iklimsel koşullar görüldüğünü anlattı.
İklim değişikliğinin izlenebileceği alanların kutuplar olduğunu belirten Özsoy, kutuplarda iklimi daha çok tetikleyen unsurlar olduğunu, o bölgede inceleme yapmanın bu açıdan önemini vurguladı.
Özsoy, yine dünyanın geçmişi hakkında bilgi edinilen gezegenin kara kutusu Antarktika'da 4 bin metre kalındığındaki buzda milyon yıl öncesine ait bilgilerin yer aldığını dile getirerek, "3 bin metreden örnek alıyorsunuz, bu sizi 800 bin yıl öncesine götürüyor. Dünyanın geçmişinin hafızası saklı. Oluşum, jeolojik yapılar, atmosferik yapılar. Ozon tabakasındaki en büyük delik Antarktika'da. 14 milyon kilometrekarelik yüzölçümüne sahip kara parçasında sadece bin kişilik bilim insanları var. Antarktika dünyanın geçmişi. Kutup bölgeleri hem iklimsel hem ekonomik hem de bilimsel anlamda çok kıymetli yerler" diye konuştu.
"BEN YAPAMAM DEMEKTEN VAZGEÇİN"
Özsoy son olarak, kadınların bilim dünyasındaki sayılarının az olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bunun için daha çok motive olmalıyız. Genç kızlarımız ben yapamam, bilim insanı olamam demekten vazgeçmeye, kendilerini araştırmaya, geliştirmeye, sormaya, bilim insanlarına ulaşmaya davet ediyorum. Öğrencilerle, çocuklarla kutup özelinde iklim konularında bilim insanı, bilim kadını olma adına farklı platformlarda bir araya gelip, neler yapabileceklerini aşılamaya çalışıyorum. Dünyaya ışık tutmalıyız. Gençlerimizin motive olması, genç kızlarımızın sorgulayarak bizlere, bilim insanlarına ulaşmasını istiyorum. Rol model alırlarsa bizden de daha iyi noktalara geleceklerine şüphem yok."