Turizmde saygı şart... Demokrasi yoksa turist de gelmez

Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, Türkiye’ye turist gelmemesini sadece teröre bağlanmanın yanlış olduğunu belirterek “Tarihe, geçmişe, insana ve demokrasiye, farklılıklara saygının şart” olduğunu söyledi.

Şehriban Kıraç

Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, Türkiye’ye turistin gelmemesinin sadece teröre bağlamanın yanlış olduğunu belirterek, Türkiye’nin dış politikada ve içeride uyguladığı tutumun bunun ana nedeni olduğunu söyledi. Türkiye’nin turizmde ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Yücel’in değerlendirmeleri ve kurtuluş reçetesi için önerileri şöyle:

* Türkiye, turizm politikasını hep deniz, güneş, kum ekseninde hazırladı ve sadece tur operatörleri profiline bağlı kaldı. Son dönemde çıkan sayısal kurallar, teknolojik gelişmeleri Türkiye ıskaladı. Daha birey odaklı turizme geçiliyor. İyi ürünler hazırlanabilirdi. Türkiye’nin turizm için altyapısı yeterli. Ama diğer gelişmelerde treni kaçırdı. Ciddi bir akıl tutulması var.

* Türkiye’nin Ortadoğu politikası, terör örgütleri destekleniyor algısı, referandum sürecinde başta Almanya ve Hollanda olmak üzere Avrupa ülkeleriyle yaşanan ilişkiler ve bu ülkelere karşı takındığı tutum nedeniyle ciddi kayıplar yaşanıyor.

Yüzde 85’i siyasi

* Rus uçağının düşürülmesi ve Türkiye hükümetinin takındığı tavır nedeniyle geçen yıl Rusya pazarı kaybedildi. Kaybın parasal değeri çok daha fazla.

* Turizm Türkiye’de birçok sektörü etkiliyor. THY başta olmak üzere havayolu şirketleri 2016’da zarar açıkladı. Türkiye bir anlamda kapasitesini kaybediyor. Yerli havayolu şirketleri uçakları dolduramadığı için ya iade ediyor ya da kiralıyor.

* 1.5 milyon yatak kapasitemiz var. Büyük yatırımlar söz konusu.

* Turizmdeki kayıpların yüzde 10’u teknik nedenlerden kaynaklanıyor ama yüzde 80-85’i siyasal nedenlerden kaynaklanıyor.

* Sanki Türkiye yeteri kadar tanıtılmış gibi çalışmalar yapılıyor. Fuarlara gitme furyası var. Elektroniğin bu kadar geliştiği bir çağda fuarlar artık eski bir yöntem. Mesela Rusya Türkiye’yi iyi tanıyor, oraya fuarlara, festivallere gidip tanıtım yapmanın bir katkısı yok. Meslek örgütleri soyut söylemlerle ortaya çıkıyor. Tanıtım gezileri, fuarlar... Yazık parayı sokağa atıyorlar.

Borçlar yönetilemez

* Sektördeki işletmelerin mali yapılarını güçlendirmek gerekiyor. Yoksa batarlar. Bu gidişle sektör borçlarını yönetemez.

* Turizm sektöründe meslek kuruluşlarından siyasi iktidara doğru bilgi gitmiyor kanısındayım. Sektörün sahiplerinin farklı bir yöntemle artık ortaya çıkması gerekiyor. Arama konferansları yapması lazım. Türkiye çok iyi, dünyanın her noktasında terör saldırısı oluyor, demekle buraya turist gelmez.

* Türkiye’ye turist çekmek için artık bilimle, tarihle, sanatla, sporla gündeme gelecek aktiviteler yapmak gerekiyor. Önemli sanatçılar getirip konserler düzenlenmeli.

* Antalya, Dalaman ve Bodrum Bunlar turizmle ilgili hava limanları. Ama buralara tarifeli uçuş yok. Bu kentlere tarifeli uçuş koymak gerekiyor ve buralarda yaşam standartlarını artırmak lazım. Artık herkes ışık hızında gitmek istediği yerlerle ilgili bilgileri internetten indiriyor. 2015’te seyahatlerin yüzde 15’i mobilden yapılmış, 2 yıl sonra bu yüzde 20’yi aşacak. Türkiye hâlâ tur operatörleri üzerinden gidiyor.

Doğu’ya kültür turları bitti

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 7 Haziran seçimlerinden sonra başlayan gerginlikler, 2016’daki sokağa çıkma yasakları nedeniyle neredeyse turistin rotasından çıkarıldı. Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi illere yapılan birçok kültür turu iptal edildi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Diyarbakır Bölge Başkanı Mehmet Akyıl: 2016’da Diyarbakır ve Hevsel Bahçeleri UNESCO kültür mirası listesine girdi. Ama sokağa çıkma yasakları nedeniyle heyecanımız kursağımızda kaldı.

Geçen yıl Diyarbakır’a neredeyse turist gelmedi. GAP turları listesinden çıkarıldık. Bu yıl tekrar başvurduk. Şimdi yine başlayacak. Buralara turist gelmesi, cazibe merkezleri projesinden daha iyi bir yatırım olur. Diyarbakır’ın hak ettiği turist sayısı 1.5 milyon. Turist siyaseti sevmiyor, siyaseti istemiyor.

İnsana saygı şart

* Standartları yükseltmek, imar ve çevre konusunda çok dikkatli olmak gerekiyor.

* İnsan haklarına dikkat etmek gerekiyor. Tarihe, geçmişe, insana, demokrasiye, farklılıklara saygı şart. Bunlar olmazsa bir ilerleme olmaz. Hukuk var mı trafik kurallarına uyuluyor mu? Turist için bunlar önemli. Turiste kendi kültürünüzü dayatamazsınız. Uluslararası kuralları herkese uygulamanız gerekiyor. İnsan hakları şart.

* Meslek grupları krizi fırsata çevirmek için sayısal devrime uymak zorunda. Yoksa Türkiye treni kaçırır.

* Bu yıl turist sayısında ve gelirlerde 2016’yı yakalayamayız. Resmi rakamlara göre 10 milyon turist kaybetmişiz. Yetişmiş eleman gidiyor. Bunlar başka işlere yönelecek. Oteller bu yıl zaten referandum, ramazan derken sadece 2.5 ay açık kalacak.

* Fiyatlar çok düştü. Bu fiyatlarla kâr etmek mümkün değil. Hâlâ erken rezervasyonlar devam ediyor.ü

Kongreler iptal

Geçen yıl Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısındaki düşüş yüzde 32’yi, gelir kaybı ise yıl sonunda 10 milyar doları buldu. Artan terör olayları Türkiye turizmine darbe vururken, asıl büyük kayıp ise kongreler ve fuarlar tarafında yaşadı. Önceki yıllarda uluslararası kongre ve toplantı turizminde büyük sıçrama yapan Türkiye, bu alanda 2015’te ülke bazında 18’inci, İstanbul ise şehir bazında 8’inci sırada yer almıştı. Ancak Türkiye’de yaşanan sıkıntılar kongrelerde ardı ardına iptaller getirdi. 2016 ve sonraki üç dört yıl için onaylanmış birçok kongre organizasyon iptal edildi. Sektör temsilcilerine göre 2019’u kadar Türkiye birçok kongre ve fuar takviminden çıkarıldı.

2016 sıralamasında Türkiye uluslararası kongreler açısından ilk 50’de bile kendine yer bulamadı. Yapılan analizlere göre Türkiye’de 2016 içerisinde 39 bin 440 katılımcılı 40 adet kongre iptal edilirken, 3 bin 200 katılımcılı en az 9 kongre de ertelendi. Bu yıl ve 2018 yılları için de şimdiden yaklaşık 12 bin katılımcılı 9 kongre iptal edildi.

2020 yılında gerçekleşecek bir kongreye şimdiden teklifler alınıyor, kongre yapılacak merkez açıklanıyor. Bu süreçte İstanbul başta olmak üzere maalesef Türkiye uzun vadeli kongre tekliflerinde değerlendirmeye giremiyor. Sektör temsilcilerine göre 2-3 yılı atlatabilmemiz için birtakım pazarlama politikaları geliştirilmeliyiz. Kongre turizmi için ülkemize gelmesi talep edilen dernek/ şirket veya kurumların, kongre merkezi, konaklama, aracılık hizmetleri kongre harcamalarının KDV’den muaf olması tercih sebebi olabilir. Türkiye bu yönde yaşanan daralmayı 2017-2019 dönemi için KDV muafiyeti uygulaması ile aşabilir.