Turizmde krizin en büyüğü
Turizmde 2016’da had safhaya ulaşan kan kaybı bu yıl da devam ediyor. Türkiye’ye gelen turist sayısı İstanbul otellerini bile doldurmaya yetmezken gelirde de yüzde 40’a varan düşüşler söz konusu. 600 bin sigortalı çalışanın işini kaybettiği turizm sektöründe bu yıl için de sektör temsilcileri umutlu konuşmadı. Referandum sürecinde AB ile gerilen ilişkiler ve OHAL süreci, turistin Türkiye’den ayağını kesmesine ve başka ülkelere yönelmesine neden oldu.
Şehriban KıraçUzmanlara göre Türkiye’de turizmin eski günlerine dönmesi için en az 3 yıl gerekiyor. Turistin gelmemesinin tek nedeni terör saldırıları değil. Turist Türkiye’ye geldiğinde her anlamda güvence istiyor. Yasalarla tüm haklarının kornmasını, demokrasiye, insan haklarına, çevreye, yaşam tarzlarına yönelik yasal teminat istiyor. Sektör uzmanlarına göre Türkiye’de şu anda bu konularda ciddi eksikler var. Bu da turisti kaçırtıyor.
Suriye savaşı, Rusya uçağının düşürülmesi, Ankara, Atatürk Havalimanı, Sultanahmet’teki terör saldırıları, 15 Temmuz darbe girişimi ve ardından başlayan OHAL uygulamaları Türk turizminde kısa zamanda onarılmayacak derin yaralar açtı. 2016’da gelen turist sayısı bir önceki yıla göre yüzde 30’luk düşüşle 41 milyon kişiden 31 milyon kişiye geriledi. Turizm gelirleri de daha dramatik şekilde yüzde 42 düşerek 31 milyar dolardan 22 milyar dolara kadar indi.
Yüzde 4.5’lik düşüş
Turist gelmeyince birçok otel ya iflas bayrağını çekti ya da sezonda kapalı kaldı. Turistin gelmemesi ve otellerin neredeyse yarısının boş kalması bu işten ekmek yiyen binlerce emekçiyi işinden etti. Resmi rakamlara göre sadece 2016’da konaklama sektöründe 600 bin civarında sigortalı çalışan işini kaybetti. Ancak sigortasız çalıştırılmanın çok yaygın olduğu sektörde işini kaybedenlerin 1 milyonu aştığı belirtiliyor. Bu yılın ilk çeyreğinde Türkiye’ye gelen turist sayısında ise geçen yıla göre yüzde 4.5’lik düşüş yaşandı. Yılın ilk üç aylık döneminde otel dolulukları ise yüzde 2.3 artışla yüzde 50.1’den yüzde 52.3’e yükseldi. Buna karşılık 2017 yılının ilk üç ayında oda gelirlerinde en büyük kaybı yaşayan ülke Türkiye oldu. Ortalama günlük satılan oda bedeli üç ayda 74.2 Avro’dan 57.2 Avro’ya, toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler ise 37.2 Avro’dan 29.3 Avro’ya geriledi.
Oteller boşalıyor
İstanbul’un Mart 2016’da yüzde 52.2 olan doluluk oranı, Mart 2017’de yüzde 7.5 artarak, yüzde 56.1 olarak ölçüldü. Mart 2016’da bu oran yüzde 52.2 olmuştu. İstanbul’da gelirlerdeki kayıp ise büyüyerek devam ediyor. Ortalama günlük satılan oda bedeli 69.8 Avro ile 2016’ya göre yüzde 22.8 düşüş gösterdi. Mart 2016’da bu rakam 90.4 Avro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden oda başı elde edilen gelirlerde ise (RevPAR) geçen yıla oranla düşüş 17 düşüş yaşandı ve 39.1 Avro oldu. Mart 2016’da bu rakam 47.1 Avro olmuştu. Gelirdeki bu düşüş ile İstanbul, en büyük gelir kaybı yaşayan Avrupa destinasyonu oldu. 2017 yılbaşından mart sonuna kadar geçen sürede ise ortalama günlük satılan oda bedeli ise 90.9 Avro’dan 68.4 Avro’ya, oda başı elde edilen gelir 45.1 Avro’dan 34.0 Avro’ya geriledi.
Antalya’da fiyat düşüyor
Antalya Bölgesi Mart 2017 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 10.5 artarak, yüzde 55.1 olarak gerçekleşti. Mart 2016’da bu oran yüzde 49.8 olmuştu. Ortalama günlük satılan oda bedeli 54.4 Avro ile, 2016’ya göre yüzde 7.1 düşüş gösterdi. Mart 2016’da bu rakam 58.6 Avro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden oda başı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 2.7’lik bir artış yaşandı ve 29.9 Avro olarak ölçüldü. Mart 2016’da bu rakam yüzde 29.2 Avro olmuştu. 2017 yılbaşından mart sonuna kadar geçen sürede ise ortalama günlük satılan oda bedeli 59.5 Avro’dan 49.3 Avro’ya, oda başı elde edilen gelir ise 27.6 Avro’dan 26.0 Avro’ya geriledi.
1 milyonu aşkın işsiz
Türkiye’de 2.5 milyon emekçi turizmden ekmek yiyor. Bunların sadece 860 bini sigortalı. Yine bu 2.5 milyon işçinin 600 bini Antalya’da çalışıyor. Uzmanlara göre 2016’da bu kadar yara alan turizm sektörünün 2017’de toparlanması zor görünüyor. Türkiye’nin en önemli turizm pazarı Rusya’dan geçen yıl Türkiye’ye gelen turist sayısı neredeyse sıfırlandı. Türkiye ve Rusya arasındaki uçak düşürme krizinin ardından 2016’da Rusya’dan gelen ziyaretçi sayısı yüzde 76 düşüşle 866 bin 256 kişiye gerilemişti. Rus ziyaretçi sayısı 2014’te 4.48 milyon, 2015’te ise 3.65 milyon kişi olmuştu. Bu yıl ise Rusya ile olumlu ilişkilerin etkisiyle en fazla 2 milyon turistin gelmesi bekleniyor. Türkiye’nin en önemli turizm pazarı Almanya ve Avrupa ülkeleriyle referandum öncesi yaşanan gerilimler nedeniyle bu yıl ciddi kayıp yaşanacak. Ön rezervasyonlarda Avrupa ülkelerinin neredeyse esamisi okunmuyor. Birçok uluslararası tur operatörü Türkiye’yi tatil rotasından ya çıkardı ya da Türkiye turlarını azalttı. Sezonun başlamasına kısa süre kala Türkiye’de Bookingcom yasağı ve Antalya’daki içki yasakları da Türkiye algısına darbe vurdu.
TURİZM BÖLGELERİNDEN NOTLAR
Didim: Mayıs ayı itibariyle bölgedeki küçük oteller hâlâ kapalı. Doluluklar ise yüzde 30- 35 civarında. İç turizmde geçen yılki yoğun ilgi henüz yok. Referandum sonucu beklendi. Şimdi de ramazan ayının geçmesine odaklanıldı.
Kemer: Şu anda Rus turistlerin en çok tercih ettiği bölgelerden biri. Rus turist ağırlıklı olarak ekonomik otelleri seçmeye başladı. Gelir anlamında ise aynı olumlu tablodan bahsetmek şu an için mümkün değil. Geçen yıl otelciler ciddi şekilde fiyat kırdı. Bunu acenteler de yabancı misafirler de gördü. O yüzden talep arttı diye bir anda fiyatları yükseltilemeyecek.
Alanya: Mayıs ayı itibarıyla bölgedeki tesislerinin neredeyse tamamı işletmeye açıldı. Ön rezervasyon anlamında Rusya pazarı tarihinin en yüksek oranlarını yakalamakla beraber, Avrupa pazarı 2016 seviyesinin yüzde 30-40 altında seyrediyor.
Fetihe: Genel anlamda bölgedeki doluluklar 2015’e göre yüzde 40 geride. Mayıs ayının gerçekleşen rakamları ve uygulanan fiyat sektörü mutlu etmedi. İç pazar özellikle erken rezervasyon döneminde bir durağanlık geçirdi. Oteller 2017 kontratlarını 2016 fiyatlarıyla yaptı. Hatta 2018 kontratlarını da mevcut fiyatlarla yapanlar var.
Ege iç pazara odaklandı
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği’nce (ETİK) yayımlanan nisan ayı yönetim raporuna göre, 2015’te 150 bin 638, 2016’da 110 bin 465 yabancı ziyaretçi ağırlayan İzmir turizmi, 2017’nin dört ayında 9 bin 636 kayıpla 100 bin 829 kişi ağırladı. Raporda, İzmir’in kriz öncesi dönemde, 2015’in ilk dört ayında 150 bin ziyaretçi çektiği hatırlatıldı. Ege Bölgesi’nde turizm sezonu kısaldı. Bölgedeki tesisler de planlamalarını ağırlıklı olarak iç pazara göre yaptılar. Yurtdışından gelen erken rezervasyonlar geçen yıla kıyasla yüzde 23 geride. Bir önceki yılda da yüzde 35’lik kayıp var. Avrupa ile ilişkiler düzelmediği sürece Ege’nin dış pazara ilişkin beklentileri düşüyor ve buna paralel olarak sezon da giderek kısalıyor. Dolulukların düşmesi ve sezonun kısalması bir yandan işsizliği tetikliyor bir yandan da kullanılan tedarik ürünlerini azaltıyor. Bu da ekonomiyi etkiliyor. 50-100 milyon lira yatırımla yapılan tesislerin yılın sadece 3 ayı faaliyet göstermesi ekonomik anlamda kayıpları beraberinde getiriyor.
Kapadokya: Turist profilinde ciddi değişiklik
2015 ile kıyaslandığında bölgede turist profilinde ciddi bir kabuk değişimi var. Artık Kapadokya’da alışık olduğumuz Kuzey Amerikalı, Güney Amerikalı ve Avrupalı turistler neredeyse parmakla sayılacak kadar az. Bölgede şu an yerli turist dışında sadece Çinli ve Tayvanlı turistler var. 2017’yi 2015 ile kıyaslamak hayalcilik olur. Bölgede yüzde 65- 70’e yakın ciro kaybı oldu. 2017 ise 2016’ya göre çok az ileride gidiyor, güvenli ülke imajını çizebilirsek ve son birkaç aydır devam eden sükûnet devam ederse 2018 iyi bir yıl olacak gibi duruyor.