Turizmde 'kırmızı kategori' endişesi
Sağlık Bakanlığı'nın 81 ilin risk durumunu gösteren haritada 68 ilin çok 'yüksek riskli' iller kategorisinde kırmızı renge dönüşmesi, turizm sektöründe endişeyle karşılandı. Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, "AB ülkelerinin başı çektiği aşı pasaportu dayatmasını aşmak zaten başlı başına zor bir konu iken, bir de vaka sayılarımızın yüksekliği Türkiye'yi devre dışı bırakmak için ilave bir neden olacaktır" dedi.
DHASağlık Bakanlığı'nın 81 ilin risk durumunu gösteren ve 'çok yüksek riskli', 'yüksek riskli', 'riskli' ve 'az riskli' kategorilerine ayırdığı haritada, 68 ilin rengi 'kırmızı' oldu. Şubat ayı ortasında turuncu renkle yüksek riskli iller arasındaki Antalya'da da vaka sayıları sürekli artıyor. Bir önceki hafta 100 bin kişide 143.88 olan vaka sayısı, 27 Mart-2 Nisan arasında 190,44'e yükseldi.
KORKUTAN TABLO
Haritada 68 ilin çok 'yüksek riskli' iller kategorisinde kırmızı renge dönüşmesi, turizm sektöründe endişeyle karşılandı. Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı ve NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz, son günlerde artan vaka sayılarının sadece insanların hayatını tehdit etmediğini belirterek, “Aynı zamanda dünya gündeminde önemli haber olarak geçiyor ve Türkiye'nin kırmızı haritası hafızalara kazınıyor. Önceki gün günlük vaka sayımız 42 bin 308 idi. Oysa bir ay önce 2 Mart 2021 günü vaka sayımız 11 bin 837 idi. Bir ayda neredeyse dört katı artan korkutucu bir tablo ile karşı karşıyayız. Geçen sene 2 Nisan'da 2 bin 786 vaka vardı" dedi.
UMUTLAR HAVALARIN ISINMASI
Bunca kapanmaya, tedbire, önleme rağmen salgının bir türlü önünün kesilemediğini kaydeden Yavuz, sadece Türkiye için değil tüm dünyada kapanmalar ve tedbirlere rağmen salgının önünün kesilemediğini kaydetti. Yavuz, “Üstünden 1 yıl geçmesine ve olabilecek bütün önlemler neredeyse alınmasına rağmen dünyada henüz refaha ermiş bir ülke yok. Önümüzdeki günlere dair tek teselli havaların düzelmesi ile salgının hız kesmesi olacak" diye konuştu.
İNSANLAR TATİL HAYALİ KURUYOR
Nisanın ilk günleriyle birlikte insanların yüzünü güneşe döndüğü ve ilk fırsatta gidebileceği ilk tatilin hayalini kurduğunu belirten Yavuz, “Bunu çok iyi bilen ve durumun kontrolden çıkmasından endişe eden devletler bunun önüne set çekmek için birtakım çağrılar, o da yetmedi yaptırımları ardı ardına sıralıyor. Eldeki en büyük caydırıcı koz PCR testi ve karantina. Belirlenen kriterlere uymayan ülkelere gidenleri maddi ve manevi maliyeti olan bu iki şart ile sınırlıyorlar" dedi.
TURİZM İLLERİ KIRMIZI
Kriterler ülkeden ülkeye değişirken, ana hatlarıyla tatil ülkelerinin 7 günlük vakaları trafik lambası misali sarı, kırmızı, yeşil olarak belirlediğini anlatan Yavuz, “AB 100 bin kişiye 50 vakanın üzerini riskli görüyor ve o bölgelere PCR test ve karantina şartı getirerek, oralarda tatil yapmayı büyük ölçüde engelliyor. Bu kriterlere bakarak tatil planlanması durumunda Antalya 190, İstanbul 591, İzmir 218, Muğla 146, Nevşehir 209 vaka sayılarıyla portföyden çıkacaktır" diye uyardı.
TÜRKİYE'Yİ DEVRE DIŞI BIRAKMA TEHLİKESİ
Avrupa'nın Portekiz ve Mayorka'nın önünü açtığını, ilk etapta bu bölgelerin dolmasını hedeflediğini anlatan Yavuz, ardından Yunanistan ve İtalya'nın geleceğini söyledi. Bu keskin tutumun yaz ortasına doğru gevşemesini beklediğini aktaran Yavuz, “Ancak bununla birlikte AB ülkelerinin başı çektiği aşı pasaportu dayatmasını aşmak zaten başlı başına zor bir konu iken, bir de vaka sayılarımızın yüksekliği Türkiye'yi devre dışı bırakmak için ilave bir neden olacaktır" dedi.
ARTIK SORUMLULUK VATANDAŞTA
Pandeminin başından beri Güvenli Turizm Sertifikası ile en hızlı ve etkin tedbirleri alıp, 300'e yakın maddeyi hayata geçirerek bir adım öne geçmiş Türkiye'nin, bütün tatil birimlerindeki avantajlarla rakip ülkeleri tedirgin ettiğine dikkati çeken Yavuz, şu çağrıda bulundu:
“Eğer haritanın rengi değişmezse bütün bu emekler boşa gidecek ve vaka sayıları nedeni ile Türkiye'yi mümkün olduğunca yaz sonuna itekleyecekler. Artık sorumluluk biz vatandaşlarda. İyi kötü herkes nasıl korunabileceğini öğrendi ve aslında sadece buna dikkat etmesi gerekiyor. Zira aramızda yaklaşık her 20 kişiden biri virüs bulaştırma riski taşıyor. Turizm ikinci bir kriz yılını kaldıramaz. Eğer bu yılın ikinci bir kabus yılı olmasını istemiyor ve turizmin nefes almasını önemsiyorsak üzerimize düşeni yapmak durumundayız. Yoksa sadece sağlığımız değil, efsanevi turizmin yıkımı da kaçınılmaz. Haritanın rengi değişmeden bizimle görüşmeye sıcak bakacaklarını düşünmüyorum."