Turizm sektörünün ekonomideki payı giderek artıyor

Turizm gelirlerinin son 10 yılda ekonomiye toplam 129 milyar dolarlık girdi sağladığı bildirildi.

cumhuriyet.com.tr

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz, ''Turizm Arama Konferansı''na katılmak üzere geldiği Adana'da, turizmin en hızlı gelişen sektörlerinden biri olduğunu söyledi. Küresel krizin etkisinin turizm alanında da hissedildiğini belirten Yılmaz, turist sayısında dünyada ortalama yüzde 7, Avrupa kıtasında yüzde 8 oranında düşüş yaşandığına dikkati çekti. Yılmaz, olumsuzluklara karşın Türkiye'nin ziyaretçi sayısını artırmayı ve gelirini de makul seviyede tutmayı başardığını vurgulayarak, ''Alınan önlemler ve çabalar sonucunda turist sayısında bir önceki yıla göre yüzde 2.81 oranında artış oldu. Turizmin sektörünün önemi ve yerinin anlaşılması bakımından geçen yıl tüm dünya için dikkat çekici bir yıl oldu'' dedi.

Turizmin, özellikle gelişen ekonomilere katkısının öneminin yaşanılan süreçte daha iyi anlaşıldığını ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu: ''Turizm gelirlerinin son 10 yılda ekonomiye toplam katkısı 129 milyar dolar oldu. Büyüme hızı, dünya turizminin üzerinde seyreden ülkemizde, sektörün ekonomideki payının giderek arttığını ve bu hedefin katlanarak arttırılabilmesinin imkan dahilinde olduğunu görüyoruz. Dünya turizm örgütünün tespitlerine göre, Türkiye, dünyadaki en önemli destinasyonlar arasında yer almaktadır. Ülkemizin daha da üst sıralarda yer alması, turizm sektöründe rekabet avantajını değerlendirmesine bağlı. Hiç şüphesiz rekabet avantajı öncelikle yeni turizm yatırım alanlarının açılabilmesi, teşvik imkanlarının artırılması ve destinasyon kalitesinin yükseltilmesini gerektirir. Bunun için öncelikle mevcut yatak kapasitesi daha iyi yönetilmeli, ziyaretçilere, tatilleri süresince kaldıkları sosyal çevrenin etkilerini, halkla buluşturulmasını, alışveriş, eğlence, gezi gibi çeşitlendirilmiş sunumlar organize etmek zorundayız.''

Yeni yatak kapasitesi

Yılmaz, yatak kapasitesini artırmak, deniz-güneş-kum üçlüsünün yanı sıra farklı seyahat motiflerini de dikkate alan turizm planlamasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığının, Türkiye genelinde sektörün planlı gelişiminden ve yatırımların teşvik edilmesinden sorumlu olduğunu anımsatan İsmet Yılmaz, şöyle devam etti: ''Bu sorumluluk kapsamında bakanlık, turizm destinasyonlarının belirlenmesi ve geliştirilmesi için fiziksel planlamanın yapılması, altyapı hizmetlerinin sağlanması, yatırımların yönlendirilmesi ve yatırımcıların teşvik edilmesi görevlerini yürütüyor. Bu kapsamda, alternatif turizm türlerini ve yeni tüketici tercihlerine dayalı sürdürülebilir turizm çevrelerinin geliştirilmesi öngörüldü. Hedefimiz, yabancı sermayenin sektöre girişinin artırılması ve desteklenmesi, birden fazla turizm türünü içeren tatil kentlerinin oluşturulması, kongre-fuar turizmi, kültür turizmi, ekoturizm, spor turizmi, temalı parklar, eğlence merkezleri, termal ve sağlık turizmi, kış turizmi, yat ve kruvaziyer turizm gibi alternatiflerin geliştirilmesini sağlamaktır. Bunları gerçekleştirirken çevreye duyarlı bir yaklaşım ve yeterli altyapı ana çıkış noktalarımız. Bu amaçla tarihi ve kültürel değerlerin yoğun olarak yer aldığı ve potansiyeli yüksek yerler turizm merkezi veya kültür ve turizm koruma ve geliştirme bölgesi olarak ilan ediliyor. Bu bölgelerde destinasyon planlaması ve sürdürülebilir çevrelerin oluşturulmasına imkan sağlanıyor.''

Yılmaz, bu bağlamda, birçok ülkeyle vize uygulamasının kaldırılmasının yaratacağı gelişmeleri de dikkate alarak, çekim merkezi oluşturup Doğu Akdeniz'in turizm potansiyelinin harekete geçirilmesini amaçladıklarını, Mersin'in Tarsus ilçesinde 8 bin yatak kapasitesi oluşturulmasının yanında Adana ve Hatay'ın öncelikler arasında yer aldığını sözlerine ekledi.