Turhan Selçuk ve siyasetin değişmeyenleri! Zeynep Oral'ın yazısı...

Turhan Selçuk çizgilerinin tek amacı vardı: Dünyayı değiştirmek! Daha güzel, daha eşit, daha demokratik bir dünya; savaşsız, sömürüsüz bir dünya yaratma çabası… Desen Yayınları, Turhan Selçuk’un nasıl da zaman ötesi bir usta olduğunu göstermek ve genç kuşaklara tanıtmak için üç kitaplık bir Turhan Selçuk Seçkisi tasarladı. Selçuk’un 1950-1995 yılları arasında çizdiği ve seçkinin ilk kitabı Siyasetin Göbeği’nde bir araya gelen 80 siyah beyaz karikatür, koltuk sevdalısı siyasileri ele alıyor. Bunu yaparken de sistemin genel bir portresini; 1950’lerden günümüze uzanan, gerçeklerin çarpıtıldığı bir siyasal düzeni yansıtıyor. Siyasetin Göbeği’ni, Manzara-i Umumiye ve İnsan Denen Garip Hayvan izleyecek.

Zeynep Oral

Fotoğraf: ŞAHİN KAYGUN

Hayatta kimi şeyler hiç ama hiç değişmiyor. Örneğin kimi politikacıların maceraları… “Kimi politikacıların maceraları” dediğim anda karşı karşıya geldiğimiz özellikleri bir sıralasam, dünden bugüne neler değişmediğini anında göreceksiniz. Bu sıralamanın yol açtığı ve damağımızda bıraktığı acı tadı daha sonraya bırakıp, bunu bana yeniden düşündüren, bana sunan, çizgilerin ustası Turhan Selçuk’a odaklanmalıyım…

Desen Yayınları, Turhan Selçuk’un nasıl da zaman ötesi bir usta olduğunu göstermek ve genç kuşaklara tanıtmak için üç kitaplık bir Turhan Selçuk Seçkisi tasarladı. Seçkinin ilk kitabı Siyasetin Göbeği, geçen hafta yayınlandı. Siyasetin Göbeği’ni, Manzara-i Umumiye ve İnsan Denen Garip Hayvan izleyecek.

YAŞAMINI ÇİZGİYE VE İNSANA ADADI

Söz konusu Turhan Selçuk olduğunda benim aklıma ve yüreğime ilk düşen cümleler şunlar: Çizgiye adanmış, insan haklarına, insan onuruna adanmış tüm bir yaşam... O çizgilerde sonsuz bir derinlik, düşünceye, emeğe, çalışmaya verilen önem… O çizgilerde sömürüye, eşitsizliğe, yalana, talana, şiddete, kaba kuvvete, hoyratlığa karşı duruş ve direniş…

“Karikatür” sözcüğünden çok daha geniş alanlara ve anlamlara uzanan bir çizgi sanatı: Doğunun mistik çizgileriyle, Batının düşünce biçimlerini harmanlayan bir biçem...

Gözlem ve düşünceye dayanan, ayrıntıların, çeşitliliğin zenginliğini, en ekonomik biçimde, en yalın, en açık seçik iletme tutkusu... Gözlemleri tartışmaya, tartışmayı eleştiriye, eleştiriyi dirence, direnci başkaldırıya dönüştüren bir tutum... İnsana ilişkin her konuda sınırsız bir özgürlük…

Bence Turhan Selçuk çizgilerinin tek amacı vardı: Dünyayı değiştirmek! Daha güzel, daha eşit, daha demokratik bir dünya; savaşsız, sömürüsüz bir dünya yaratma çabası…

Artık bu yeni albüme dönebilirim:

POLİTİKACILARIN MACERALARI

Turhan Selçuk’un 1950-1995 yılları arasında çizdiği siyah beyaz karikatürler, bu seçkide tematik düzenlemeyle ele alınıyor. Birinci kitapta bir araya gelen 80 karikatür, bizde ve dünyada koltuk sevdalısı, koltuk tutkunu, koltuğundan vazgeçemeyen, geçmek istemeyen siyasileri ele alıyor. Bunu yaparken de sistemin genel bir portresini yansıtıyor.

O genel portrede yoksulluğun, adaletsizliğin ve yozlaşmanın hüküm sürdüğü, gerçeklerin çarpıtıldığı bir siyasal düzen ortaya çıkıyor. 1950’lerden günümüze uzanan bir düzen…

Hani o sonraya bıraktığım sıralama var ya: Artık onu yapabilirim:

Doymazlık. Açgözlülük. Yetinmemek. Daha çok, daha çok güç istemek. İştahı gemleyememek. Göbeği büyütmek. Kibri büyütmek. İddiayı büyütmek. Kendine güveni büyütmek. Halkı küçümsemek. Adaleti küçümsemek. Demokrasiyi küçümsemek. Emeği küçümsemek. Öğrencileri insan yerine koymamak. Yasayı yok saymak. Yoksulluğu görmezden gelmek. Şiddetten medet ummak…

Listeyi daha uzatabiliriz ama gerek yok… İlk kitabın sayfalarını çevirdikçe siyasetçinin çıkar odaklı kişiliği de ortaya çıkıyor. Halka temastan, kalkınmaya; oy istemekten, nutuk atmaya; dış güçlere meydan okumaktan iç güçleri pohpohlamaya; gardırop Atatürkçülüğünden, emperyalizmle flört etmeye… Varsa yoksa kendi çıkarları…

Gerçekten de “politikacının maceralarında” pek değişen bir şey yok.

SIRADAKİLER …

Siyasetin Göbeği’nden sonra yayımlanacak olan Manzara-i Umumiye’de tema patronlar, emekçiler, işçiler, çalışanlar ve ekonomik sistem. O ekonomik sistemde insan hakları, düşünce özgürlüğü, medya ilişkileri ve direniş noktaları yer alacak.

Üçüncü kitap ise İnsan Denen Garip Hayvan başlığını taşıyacak. Kadın-erkek ilişkileri, insan doğası, kültür ve sanat, bilim ve teknoloji gibi konular çerçevesinden genel olarak insana odaklanacak…

Doğrusu ben seçkinin bundan sonraki iki kitabını da merakla bekliyorum. Bakalım nelerin değişip nelerin değişmediğini görebilmek için değil sadece… Taa en başta belirttiğim çizgi ustalığının tadına yeniden ve yeniden varabilmek için de…

ZAMAN ÖTESİ

Hiç unutmuyorum, Yaşar Kemal, Turhan Selçuk’un çizimleri için şöyle demişti:

“Turhan Selçuk, bir edebiyat adamı, bir ozan bir roman ve öykü yazarıdır. Bu tanımlama garip gelebilir. Ancak bence Turhan Selçuk’un özelliklerini belirleyicidir. Sakın karikatür sanatını küçümsüyorum sanılmasın. Tam aksine inanıyorum ki, karikatür sanatı Çehov’un Katherine Mansfield’in ya da Sait Faik’in düzeyine ulaşabileceği gibi destan sanatıyla da yarışabilir. Turhan Selçuk bu hedefe ulaşmıştır…”

Bir de unutamadığım Ferruh Doğan’ın şu tanımlaması vardır: “Orhan Veli’nin şiirde yaptığını, Turhan karikatürde yaptı”.

Turhan Selçuk Seçkisi’nin bu ilk kitabını incelerken, bunları düşünmeden edemedim. Turhan Selçuk bir anlatıcı. Onun çizimleri, karikatürleri komik değil dramatik…

50’lerden beri ayna tutuyor bize. Yakınlara ve uzaklara. Dünü anlatırken mutlak bugünü düşündürüyor bize… Bugünü çizerken yarına işaret ediyor. Yerel olanı anlatırken öyle derinlere iniyor ki, evrenselleşiyor.

Eşsiz Turhan Selçuk, kendi zamanını aşıyor… Kendi uzamını aşıyor… Yeryüzüne ve her zamana ait oluyor…

Turhan Selçuk Seçkisi / Desen Yayınları / 88 s. / 2020.