Tüp bebek tedavisinde çığır açacak yöntem
ABD’nin önde gelen eğitim ve araştırma kurumlarından birisi olan Yale Üniversitesi’nde görev yapan Türk Doktor Bahar Uslu, adını uluslararası tıp literatürüne yazdırdı. Kadın-doğum, tüp bebek ve kısırlık çalışmalarında 40 yıldır uygulanmakta olan tedavi yöntemleri ile ortaya çıkan tedavi sonuçlarını araştıran Bahar Uslu, uygulanan yöntemin eksik ve sakıncalı yönlerini bularak, daha pratik ve doğru sonuçlar alınmasını sağlayan yeni bir yöntem geliştirdi.
cumhuriyet.com.trMarmara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu, Tıbbi Histoloji ve Embriyoloji Uzmanı Bahar Uslu, üremede yeni yöntemler konusundaki başarıları nedeni ile ABD’deki Yale Üniversitesine davet edildi. Kısırlık ve tüp bebek tedavisi ile ilgili çalışmalarını burada sürdüren Uslu, kadın-doğum ve kısırlık araştırmalarında 40 yıldır kullanılan; uygulanacak tedavilerin yararlarının test edildiği, tedavi sonrası üremeye yatkın ve ölü yumurtaları sayma ile ilgili klasik yöntemin yanlış sonuçlar verdiğini saptadı.
Uslu’nun, daha kullanılabilir ve daha doğru sonuçların alınmasını sağlayacak yönteme ilişkin çalışması ‘Journal of Ovarian Research’ dergisinde yayımlandı.
Yale Üniversitesi’nde DHA’ya konuşan Bahar Uslu, son iki üç yıldır yaptıkları deneylerin sonuçlarını eski yöntemle yaptıklarında alışık olunmayan farklı sonuçlar aldıklarını söyledi. Uslu, ‘Yöntemler hakkında kafamızda soru işaretleri oluştu, nasıl daha iyiyi, daha doğruyu yapabiliriz diye. Kırk yıldır kullanılan tüp bebek tedavilerinde bir yöntem vardır. Verdiğiniz ilacın tedaviye olumlu ya da olumsuz katkısını dokusal olarak boyadığınız kesitlerde ölü ve canlı hücrelerin sayısını karşılaştırırsınız’ dedi.
"YENİ YÖNTEMLER OLUŞTURUYORUZ"
Tedavinin olumlu çıkması durumunda canlı hücre sayısının çok, olumsuzsa ölü hücre sayısının çok olduğunu belirten Uslu, ‘Daha önce kullanılan yöntemde ölü hücreler sayılırdı. Son iki yıldır yaptığım çalışmalarda özellikle tüp bebek histolojik çalışmalarında, fareler üzerinde yapılan deneylerde yeni yöntemler oluşturuyoruz, hayvanların yumurtalıklarındaki hücreleri sayıyoruz. Eski metodla alışık olmadığımız sonuçları alınca, üzerinde kafa yormaya başladım. Nasıl daha doğru sonuç alırız diye ve bir yöntem geliştirdim’ dedi.
"ÜST DÜZEY HOCALARIN KABULÜNÜ ALARAK LİTERATÜRE SOKMAYA BAŞARDIM"
Tıp dünyasında yıllarca geçmişi bulunan bir yöntemi değiştirmenin çok zor ve riskli olduğuna değinen Uslu, ‘Önce bölümdeki arkadaşlarla paylaştım, Yale’in ilgili bölümüyle paylaştım ve kabul gördü. Daha sonra Barselona’da, bu konunun üst düzey hocalarının buluştuğu bir etkinliğe davet aldım, yöntemi orada sundum. Çok büyük ilgiyle karşılandı. Sonra Las Vegas’ta sundum. Bilim dünyasının üst düzey hocalarının kabulünü alarak literatüre sokmayı başardım’ diye konuştu.
Geliştirdiği yöntemin kendi adıyla anılmasının kendisi için çok büyük bir gurur olduğunu belirten Bahar Uslu, ‘Sektörde çok büyük tecrübelerim olmamasına karşın bunu erken atılmış bir adım olarak görüyorum’ dedi.
Bulduğu yöntemin şimdiye dek kullanılan tarihsel yöntemim yeniden sorgulanmasına yol açacağını ve bunun büyük bir önem arz ettiğini belirten Uslu, ‘Sonuçları karşılaştırdığımızda, yeni tedavi protokollerinin gelişmesinde, umudumuzun tekrar artmasında, belki de menapoz kavramının yok olmasında literatürde büyük bir yardımı olacağını düşünüyorum. Eski yöntem yalnızca tedavi sonrası ölü hücreleri sayarak tedavi sonuçlarını karşılaştırırdı. Nasıl ki insan vücudunda, bazı hücreler ölüp, bazı hücreler çoğalıyorken işlevimizi yitirmiyorsak, aynı yumurtalık da böyle. Yani canlı hücreler üzerine konsantre olmak ölü hücreler yerine’ diye konuştu. Uslu, yöntem sayesinde yeni üretilen ilaçların ne kadar ve ne süre etkili olduğunu direk gösterebileceğini belirtti.
Geliştirdiği yöntemin geçtiğimiz günlerde alandaki en büyük bilimsel dergi olan ‘Journal of Ovarian Research’ yayınlandığını belirten Uslu, yönteme kendi adının verilmesine sevindiğini ancak bunun bir ekip çalışması olduğunu söyledi. Uslu, ‘Yardımcı olan bütün arkadaşlarımın ayrı ayrı emeği var. Biz bir ekibiz, fikir bana ait olmuş olabilir ama Ulusal Sağlık Enstitüsü’nden, Yale Üniversitesi’nden, birlikte çalıştığım arkadaşlarımdan, bu hepimizin emeği. Uygulamada birinci isim olduğu için benim adımla anılıyor, ama herkesten çok şey öğrendim’ diye konuştu.
Yaptığı çalışmaların Türkiye’de de yankı gösterdiğini belirten Uslu, Türkiye ile bağlarını koparmadığını ve yakında bazı üniversitelerde öğrencilerle bir araya geleceğini söyledi.
Van’da yaptığı mecburi hizmeti sırasında “Kısırlık ve Androloji Laboratuvarı”nı kuran, 50’den fazla yurt dışı semineri sunan Uslu, 20’den fazla derginin de uluslararası hakemlik ve editörlüğünü yapıyor.
Tıbbi Histoloji ve Embriyoloji Uzman Hekimleri Derneği (HEMUD) kurucusu ve başkan yardımcısı olan Uslu, öğrenci ve asistan eğitimleri ile yayıncılık konusunda da çalışmalar yürütüyor