Tuncay Özkan açlık grevine başlıyor
İkinci Ergenekon davasında bağırarak konuşan gazeteci Tuncay Özkan, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün tarafından salondan çıkarıldı. Özkan, 'Bugünden itibaren açlık grevine başlıyorum' dedi.
cumhuriyet.com.trİkinci Ergenekon davasının 71. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, gazeteci Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın da aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık katıldı.
Tutuklu yargılanan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Ersin Gönenci ve İbrahim Özcan ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada tutuksuz yargılanan Emin Şirin, İlyas Çınar, Sinan Aygün, Hüseyin Keskin ve Muhterem Bağcı hazır bulundu.
Duruşmada söz isteyen ve bağırarak, konuşan gazeteci Tuncay Özkan, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün tarafından uyarıldı. Bu uyarıya rağmen yüksek sesle konuşmaya devam eden Özkan, Başkan Şengün'ün talimatıyla askerler tarafından duruşma salonundan çıkartıldı.
Özkan, duruşma salonundan çıkartılırken ''Bağırırım, adalet istiyorum'' dedi.
"Kurbanlık koyun değilim"
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davaya, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız ile Kazım Genç, müdahil olarak katıldı. Balkız, ''Bir yandan Aleviler sanıklar arasında, bir yandan da biz hedef durumundayız. Bu çelişkiyi mahkemenin açığa çıkarmasını bekliyoruz'' dedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanıklardan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın reddi hakim talebinin reddedildiğini ve bu nedenle bir üst mahkeme olan 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiğini söyledi.
Şengün, 3 Haziran'da tutuklu sanık Levent Ersöz'ün, tedavi gördüğü hastaneden yapılan çapraz sorgusuna ara verildiğini hatırlatarak, sorguya kaldığı yerden devam edileceğini söyledi. Ersöz'ün tedavi gördüğü hastane ile mahkeme salonu arasında konferans bağlantısı yapıldığı görüldü. Ersöz'ün avukatı Filiz Esen ile üye hakim Hüsnü Çalmuk da Ersöz'ün yanında hastanede hazır bulundu.
Duruşmada söz alan Tuncay Özkan, Balkız ve Genç'e duruşmaya katıldıkları için teşekkür ederek, ''Bu davayla ilgili gerçeklerin toplum tarafından görülebilmesi için sizin burada olmanız çok önemlidir'' dedi.
Mahkeme heyetine, ''Bu davayı böyle sürdüremezsiniz'' diyen Özkan, ''Niçin beni burada tutuyorsunuz? Hangi darbeyi yapmışım ben? Hangi general benden emir almış? Ben kime talimat vermişim. Arkamda ordu yok. Bağırmayın demeyin, bağırmak zorundayım. Benim suçum nedir? Neden, 'Balyoz' davasında böyle tutuklama yapılmaz diye insanlar salıveriliyor? Orada mı hukuk yok burada mı? Böyle yargılama olmaz. Yeter artık. Ya bana suçumu gösterin ya da bu yargılamayı bitirin. Kurbanlık koyun değilim'' şeklinde yüksek sesle konuştu.
"Açlık grevine başlıyorum"
2 yıldır cezaevinde zulüm altında olduğunu ileri süren Özkan, ''Yatabiliyorsanız gelin koğuşta yatın. Kalem kitap gelmez. Ramazan geldi, gelin iftar yapalım var mısınız? Başkanım burada hukuk mu var? Hangi yasal gerekçeyle ben burada duruyorum. Burada faşizm var, insan hakları ihlali var. Bugünden itibaren açlık grevine başlıyorum. Cuma gününe kadar devam edeceğim. Adalet istiyorum. Gerekirse ölüm orucuna giderim. Ben sizin siyasi duruşunuza göre mi yargılanacağım? Ne ceza verirseniz verin. İdam verseniz de yine kabul etmeyeceğim. Bana 'darbeci' diyene, 'şerefsiz' derim. 'Faşist' diyene 'köpek' derim'' diyerek bağırdı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün'ün bağırmaması konusunda uyardığı Özkan, ''Bağırırım, adalet istiyorum'' dedi.
Bunun üzerine Şengün, salondaki jandarmalara talimat vererek Özkan'ı dışarı çıkarttı.
Daha sonra söz alan gazeteci Mustafa Balbay da yargılamanın ikinci yılına girdiğini belirterek, yargılama yükünün de arttığını ifade etti.
"Bizim dışarıda yasımızı tutanlar kimseyle pazarlık etmediği için mi burada tutukluyuz?"
Balbay, ''Balyoz Planı'' davasının sanıkları için yakalama kararının İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırılması ile ilgili olarak ''Bu devletin ordusunun komutanları, darbeye eksik teşebbüs ederken, Balbay ve teğmenler tam teşebbüste mi bulunacak? Bizim dışarıda yasımızı tutanlar kimseyle pazarlık etmediği için mi burada tutukluyuz?'' diye konuştu.
Gazeteci Mustafa Balbay, şöyle devam etti:
''70 yıl önce Nazım Hikmet'e cezaevinde daktilo verilmiş. Ancak bize verilmiyor. Yazı yazmaktan sağ elimi kullanamaz hale geldim. Ancak bu imkansızlıklar nedeniyle sol elimi de kullanmaya başladım. Cezaevinde tecrit altındayız. Diğer koğuşlarla görüşümüze de izin verilmiyor. Şu anda beni ne kadar ciddiye alacaksınız bilemem. Biz kurbanlık koyun değiliz. Adnan Menderes 9 ay 20 günde yargılandı. Deniz Gezmiş 15 ayda yargılandı.''
Duruşmaya verilen kısa aranın ardından, Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, Tuncay Özkan'a, duruşmadaki tavırları nedeniyle 5 duruşmadan men edilmesine karar verildiğini söyledi.
İtiraz reddedildi
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı gazeteci Tuncay Özkan'ın 5 celse duruşmalara katılmama cezasının kaldırılmasına ilişkin talep reddedildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde yapılan duruşmada avukat Celal Ülgen, müvekkili Tuncay Özkan'ın cezasının kaldırılmasıyla ilgili iki sayfalık dilekçeyi mahkemeye sundu.
Dilekçede ''Özkan'ın duruşma sırasında ifade ettiği hususların heyete karşı açık veya örtülü hakaret içermediği ve konuşma biçiminin mahkemeye saygısızlık olarak algılanmasının mümkün olmadığı'' belirtildi.
Özkan'ın, duruşmanın düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacak ısrarı veya direnci olmadığı kaydedilen dilekçede, duruşmalardan men cezasının usule aykırı olduğu ve celse cezasının Özkan'ın savunma hakkını kısıtlayacağı ifade edildi.
Dilekçede ''CMK'nın 204. maddesine aykırı verilen 5 celse duruşmaya katılmama cezasının kaldırılmasına, mahkemece kararda ısrarlı olunması durumunda verilen cezanın tek celseye indirilmesine, verilecek cezanın bundan sonraki oturumlarda geçerli olmasına karar verilmesi'' istendi.
Levent Ersöz
Hastanede tedavi altında bulunan ve duruşmada video konferans yöntemiyle ek savunmasını yapan tutuklu sanık emekli tuğgeneral Levent Ersöz, arama ve el koyma tutanaklarında mülkiyetleri açıkça belirtilmesine rağmen inceleme raporlarında disket ve 25 CD'nin kendisine ait olarak gösterilmesinin, görevlendirilen grubun niyet ve maksadını ortaya koyduğunu ileri sürdü.
Ersöz, Cem Uzan'la 21 Ocak 2004'te yaptıkları görüşmeye ilişkin de ''Cem Uzan ne maksatla randevu aldı, esas konu neydi bilmiyordum ve hala da bilmiyorum. Cem Uzan da bu konuyu bizimle paylaşmadı'' diye konuştu.
Şener Eruygur'dan ele geçirilen belgeler içerisinde yer alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun soy ağacıyla ilgili bilgilerin Jandarma Genel Komutanlığında hazırlanmadığının inceleme raporlarından anlaşıldığını ifade eden Ersöz, bu konuda 3 ayrı belge olduğunu söyledi.
Ersöz, Eruygur'la yaptığı telefon görüşmelerinin iddianamede ''örgütsel irtibat'' olarak yer aldığını ifade ederek, ''Eski komutanımla görüşmemizin örgütsel hiçbir yönü yoktur'' dedi.
Dosyadaki her şeyin gerçek dışı ihbarlara ve gizli tanık yalanlarına dayandırıldığını ileri süren Ersöz, şöyle konuştu:
''Ancak 2 yıldır bu konu araştırılmıyor, sonuca ulaşılmıyor. Niçin? Çünkü yapan ve yaptıran belli. Farz edelim ki kişiler gerçek. İftira, yalan olma olasılığı olamaz mı? İhbar bir konuda şüphe duyulmasına neden olabilir ancak sadece o konunun araştırılmasına sebep olur, esas olan araştırıp maddi delile ulaşmaktır. Bu konuda maddi delil veya deliller nedir, nerededir? Benim arşivim olduğu, benim tarafımdan gönderildiğine ilişkin maddi deliller nedir? Arz ettiğim konularda hiçbir maddi delille desteklenmeyen, araştırılmayan, düzmece ihbarlar ve iftiralar, tutuklamaya ve iddianamelerde çarşaf çarşaf yazılmasına yetiyorsa güvenlik kuvvetine, savcılık makamına ve yargılamaya, hukuka ne gerek var.''
Ersöz'ün ek savunmasını tamamlamasının ardından avukatı Zeki Aksoy savunma yapmaya başladı. Bu sırada, duruşma salonundaki ekranda yansıtılan görüntüde hastanedeki Ersöz'ün bir anda bayıldığı görüldü. Ersöz'ün yanında bulunan naip hakim Hüsnü Çalmuk da sanığın rahatsızlandığını söyledi. Bunun üzerine video konferansa son verildi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanık Tuncay Özkan'ın avukatlarının talebini değerlendirdiklerini ifade ederek, Özkan hakkında verilen 5 celse men cezasında usulsüzlük görülmediğini, bu nedenle talebin reddedildiğini ancak Ersöz'ün çapraz sorgusu sırasında Özkan'ın duruşmada bulunması gerektiğini kaydetti.
Duruşma, 12 Ağustos Perşembe gününe ertelendi.