Tuna Kiremitçi: 'Küllerin İçinden'
Tuna Kiremitçi, "Küllerin İçinden" başlıklı ilk yazısı ile Cumhuriyet okurlarıyla buluştu.
cumhuriyet.com.trKaderde Cumhuriyet okuruyla kül bulutlarının ardından tanışmak varmış... Avrupa’nın mühendislik harikası havaalanlarında günlerce birbirine sarılarak ısınmaya çalışmış insanoğlu, “durmadan kurulup dağılan şu âlemde” ne kadar küçük olduğunu bir kez daha anlamışken...
Kulağımda, çaktırmadan tek harfini değiştirdiğim bir eski şarkı: “Küllerin içinden canım, koşarak gel bana gel.”
Aklımdaysa yıllar önce duyduğum, yaşanmış öykü: Anadolu’daki otogarda bekleyen yolcunun yanına, tanımadığı biri yaklaşır.
“Beyefendi...” der: “Belli ki İstanbul’a gidiyorsun. Rica etsem şu zarfı götürür müsün? İçinde biraz para var. Vardığın yerde oğlum gelip alacak.”
Yolcu bir zarfa bir de adama şaşkınlıkla bakıp “Tabii götürürüm” der:
“Ama tanışmıyoruz, etmiyoruz. Oğlunun rızkını tanımadığın birine nasıl emanet edersin?”
“Sana güvenebileceğimi düşündüm” der adam: “Çünkü gördüm, demin Cumhuriyet okuyordun.”
***
Tam böyle değildir belki. Belki dilden dile akarken biraz değişime uğramıştır. Belki bana anlatan kişi öyküyü kendince süslemiştir. Belki ben de şu anda süslüyorumdur...
Ama bunların hiçbiri, öykünün çekirdeğindeki özü değiştirmez: Cumhuriyet gazetesinin aynamızdaki yansıması, ışığını, güven duygusundan alır.
Bu duygu, insanın velinimetidir. Evrimimizi biraz olsun tamamlayıp kendimizi güvende hissettiğimiz zaman başladık uygarlaşmaya.
O zaman elimizden geldi, yazmak ve okumak. Gelişmek ve geliştirmek. O gün bugündür, aynı güven duygusunun arayışındayız, hem birey hem de toplum olarak.
Bakın işte Cumhuriyet okurlarıyla tanışıyorum, memleket semaları kuzeyden gelen kül bulutlarıyla tanışırken...
TEKEL işçileri hakları için umutla beklerken... Ahmet Türk ve Taner Yıldız’ın burunları sızlar, Heathrow Havaalanı’nda sabahlamış çift evlerine kazasız belasız varabildiği için dua ederken...
Bir Anadolu otogarındaki yolcu, hiç tanımadığı birinin, sırf Cumhuriyet okuru olduğu için verdiği emaneti yerine ulaştırmaya çalışırken...
***
Çünkü evet, o yolcu hâlâ yolda...
Küçük hesapların ve çakallıkların, karanlıkların ve tuzakların kaldırdığı toz-dumanın arasından geçip ışığa varmak istiyor.
Biz Türkiye’de yaşayanlar, birbirimize güvenimizi henüz büsbütün kaybetmedik. Hâlâ birbirimize emanet edebileceğimiz öyküler, şarkılar, düşünceler ve duygular var.
Çünkü her şeye rağmen tamamen yitirmedik birbirimizi. Cumhuriyet’teki ilk yazımı buna güvenerek yazıyor ve tüm dostlara merhaba diyorum:
Küllerin ve umutların içinden.
tuna@tunakiremitci.com
Fotoğraf : Selen Özer