Tüm Yerel Sen'den barolara destek
Baroların, çoklu baro sistemine karşı çeşitli illerden Ankara’ya yaptığı yürüyüşe yapılan müdahale ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun tavrına ilişkin olarak Tüm Yerel Sen açıklama yaptı. Tüm Yerel Sen Genel Başkanı Tamer Yiğit Güler yayımladığı açıklamada, avukatlara yapılan müdahele kınanarak, "Avukatlık mesleğinin onuruna, cumhuriyet değerlerine sahip çıkan tüm baroların ve avukatların haklı direnişlerini selamlıyoruz. Savunma susturulamaz" denildi.
cumhuriyet.com.trTüm Yerel Sen adına yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"19 Haziran 2020 tarihinde, çoklu baro sistemine karşı "Savunma Yürüyüşü" başlatarak çeşitli illerden Ankara’ya giden baro başkanlarının 22.06.2020 tarihinde Ankara’nın girişinden sürdürmek istedikleri yürüyüş polis tarafından engellendi. Eskişehir Yolu'nda toplanan avukatların temsili yürüyüşü engellenirken, polisle arbede yaşandı. Çok sayıda baro başkanına darp girişiminde bulunuldu ve bir kısmı da darp edildi ve gözaltına alınmak istendi. Ankara Barosu'nun şehir dışından gelen avukatlar için hazırladığı yemeklere ve güneşten korunmak için getirilen çadırlara el konuldu. Bunun üzerine baro başkanları oturma eylemine başladı ve yurdun birçok ilinde adliye önlerinde basın açıklaması yapıldı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise, tüm bunlar yaşanırken birkaç baro başkanıyla birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti. Ancak, Feyzioğlu ile birlikte Anıtkabir’e giden baro başkanları da olanları duyduktan sonra oturma eylemine katıldı.
Tüm baro başkanları, tüm avukatlar direnirken, mesleğe yapılacak müdahalenin karşısında durup ses çıkartırken, yürüyüş yaparken, "baroculuk’’ oynamaktan öteye geçmeyen, kendisini seçen avukatların ortak değerlerine, mesleğin sorunlarına tümden yabancı, tutuklu avukatları görmezlikten gelen, siyasal iktidara sırtını dayayan Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, Türkiye’de avukatlık yapan yüz bini aşkın avukatı temsil etmemektedir. Feyzioğlu, baroların olağanüstü genel kurul talebine kayıtsız kalmamalı, derhal genel kurulu toplayıp başkanlığı bırakmalıdır.
Akp İktidarının yapacağı çoklu baro düzenlemesinin hangi amaca hizmet ettiği açıkça ortada. Akp İktidarı, göreve başladığı günden beri Cumhuriyetin bütün kurumlarına saldırmış, hepsini tek tek tasfiye etmiş, kendine bağlamıştır. Bağımsız ve tarafsız olası gereken "yargı’’, siyasi iktidarın emrinde çalışan bir "parti bürosu’’na dönüşmüştür. Boyun eğmeyen ve Akp’nin talimatlarını yerine getirmeyen yürekli hakim ve savcılar ise ya sürülmüş, ya görevden alınmış, ya da mahkemesi kapatılmıştır.
Yargının üç ayağından sonuncusu olan ‘’savunma’’, yani avukatlar, barolar teslim olmadı Akp iktidarı’na. Avukatlar, tarih boyunca ne ‘’efendi’’ olmuşlardır, ne de ‘’köle’’. Unutulmasın, savunma, eski çağlarda dahi kutsal sayılmış, suçu sabit bile olsa herkese kendisini savunma/bir temsilci aracılığıyla savunma hakkı tanınmıştır. Dünyanın en eski mesleklerinden olan avukatlık mesleğinin kendisi, çok tehlikeli bir hal aldı Akp’nin gözünde. Çünkü barolar, yurttaşların özgürlük arayışında onlara ses verebilen yegane kurumlardır. Çünkü avukatlar; ezilenlerin, işçilerin, öğrencilerin, kadınların da avukatlığını yapıyor, insan haklarını savunup işkenceye karşı duruyor. Böyle baskılarla, saldırılarla, engellemelerle avukatları susturabileceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar.
Avukatlık mesleğinin onuruna, cumhuriyet değerlerine sahip çıkan tüm baroların ve avukatların haklı direnişlerini selamlıyoruz. Savunma susturulamaz."