'Tüm seçenekler masada'

ABD'de, 1 hafta içinde Beyaz Saray'a geçmeye hazırlanan Barack Obama yönetiminin dışişleri bakanlığına aday gösterilen New York Senatörü Hillary Clinton, İran'a karşı tüm seçeneklerin masada olduğu, ancak ''yeni ve farklı bir yaklaşım izleyecekleri'' söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Dışişleri bakanı olabilmesi için ABD Senatosu'nun onayını alması gereken Hillary Clinton, senatonun dış ilişkiler komitesinde yaptığı konuşmada, 20 Ocak'ta göreve gelecek Barack Obama yönetiminin, İran'ın nükleer programıyla ilgili olarak hiçbir seçeneği masadan kaldırmayacağını, ancak İran ile nasıl başa çıkılması gerektiği konusunda siyasal bir değerlendirme yapılması gerektiğini bildirdi. Clinton, ''Hiçbir seçenek masadan kalkmış değil. Ancak yeni ve farklı bir yaklaşım izleyeceğiz. Bugüne dek denediğimiz yöntem işlemedi'' dedi.

Clinton, senato oturumunda, Ortadoğu'da, İsrail-Filistin çatışmasının ötesine geçen yeni bir ''akıllı güç'' stratejisi izlenmesi düşüncesini de ortaya attı. ''Benim eşim (Bill Clinton) dahil birçok ABD Başkanı, Ortadoğu'da barış için yıllarını harcadı. Barıştan vazgeçemeyiz'' diyen Clinton, Obama'nın, ABD'nin dünyadaki liderlik pozisyonunu yenileyeceğini ve ABD diplomasisini güçlendireceğini kaydetti.

Obama ve kendisinin, İsrail'in kendini savunma hakkını anladığını ve Hamas'ın roket saldırılarının durması gerektiğini belirten Clinton, ''Ancak Ortadoğu'daki çatışmanın trajik insani bedelini unutmamalıyız. Bu da İsrail'e gerçek güvenlik getirecek, komşularıyla olumlu, normal ilişkiler kurmasını sağlayacak, Filistinliler'e bağımsız ve ekonomik gelişme, güvenlik içinde bir devlet sağlayacak adil ve kalıcı bir barış anlaşması yönünde kararlılığımızı artırmalı'' dedi.

Komitenin kıdemli Cumhuriyetçi Partili üyesi Richard Lugar, Clinton'ın bu görev için çok uygun bir isim olduğunu ve ABD diplomasisi ve ABD'nin dünyadaki imajı için yeni fırsatlar yaratabileceğini söyledi. Lugar, aynı zamanda, Hillary'nin eşi Bill Clinton'ın, ABD basınında çok tartışılan yardım faaliyetlerinin durumunu sordu. Lugar, ABD'nin dış politika çıkarlarının etkilenmemesi için, Clinton'ın yardım kuruluşunun yabancı ülkelerden yardım almamak gibi bir ilke benimseyebileceği önerisinde bulundu.

 

'Zorlu konulara yakından bakıyor olacağız'

Hillary Clinton, Ermeni sorunu ve Kıbrıs için, ''bunlar ve diğer zorlu konulara çok yakından bakıyor olacağız'' dedi. Ermeni sorununun ABD Kongresi'ndeki destekçileri arasında yer alan Demokrat Parti New Jersey Senatörü Robert Menendez, Clinton'a, 1915 Ermeni olayları ve Kıbrıs sorununun çözümü konularına ilgi gösterilmesini umduğunu söyledi. Menendez oturumda, ''Umarım bu konulara yakından bakacaksınız ve senatör olarak kayıtlara geçen tutumunuz bakan olunca belirgin biçimde değişmeyecek'' dedi. Clinton, ''Bu ve diğer zorlu konulara, bir gözümüz, ilerleme sağlamakta ve bu çok meşru kaygılara etkili yanıt bulmakta olacak biçimde çok yakından bakıyor olacağız'' diye konuştu.

Clinton, ABD Kongresi'nde, 1915 Ermeni olaylarını ''soykırım'' olarak tanıyan karar tasarılarına desteğiyle biliniyor. İran ile ilgili bir soruyu yanıtlarken de Clinton, İsrail'in varlığını reddeden bir İran ile Obama yönetiminin müzakereye oturmayacağını söyledi.

Öte yandan oturuma öğle arası verilmeden önce protestocular ellerinde, ''Gazze'de ateşkes'' yazılı pankartlarla slogan attılar. Protestocuların, ''Hillary, ayağa kalk. Sesini yükseltmen gerek'' dedikleri duyuldu.

 

'Obama Küba'ya yolculuk yasağını kaldırmak istiyor'

Hillary Clinton, Barack Obama yönetiminin, Küba'ya yolculuk yasağını kaldırmak istediğini söyledi ve Küba'yı da buna karşı bazı ödünler vermeye çağırdı. Hillary Clinton, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nin oturumunda yaptığı konuşmada, Obama'nın, Amerikalılar'ın Küba'daki aile bireylerini ziyaret etmek için yapacakları yolculukları ve onlara para göndermelerine konan yasakları kaldırmaya kararlı olduğunu söyledi.
Clinton, Obama'nın, ''Küba kökenli Amerikalılar'ın demokrasi, özgürlük ve serbest pazar ekonomisinin en iyi elçileri olduğuna inandığını'' bildirdi.

Obama da daha önceki konuşmalarında, yolculuk kısıtlamaları ve para gönderme yasaklarını gevşetmek istediğini söylemişti.