TÜBİTAK bu duruma nasıl getirildi?

cumhuriyet.com.tr

Bir bilim kurumu TÜBİTAKta ortaçağ bağnazlığında görülen; bilime, akla aykırı bir uygulama oldu. 2009, UNESCO için doğumunun 200. yılı nedeniyle Darwin yılı, TÜBİTAK için ise Darwini sansürleme yılı oldu. Kurumun çıkardığı Bilim ve Teknik dergisi kapağı Darwin olduğu için değiştirildi, ilgili yazılar çıkartıldı. Bu düzenlemeyi yapan dergi yayın yönetmeni Dr. Çiğdem Atakuman, başkan yardımcısı Prof. Ömer Cebeci tarafından görevden alındı. Bu skandal basında duyulunca haklı tepkilere yol açtı.

Ancak kısa adı TÜBİTAK olan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu nasıl bu duruma getirildi ona bakmak gerekir. AKP 2002 yılında iktidara geldiğinden bu yana bu kurumu ele geçirmek için inatla uğraştı. Bunun için bilim kurulunun kendi içerisinde yaptığı seçimleri, Sayın Cumhurbaşkanının geri gönderme yazılarını, anayasa ve mahkeme kararlarını dinlemedi, yasayı, hukuku çiğnedi.

En son 31 Temmuz 2008 tarihinde kabul edilen bir yasayla, TÜBİTAKın özerkliğine son verildi. Yeni düzenlemeye göre bilim kurulu üyelerini kurulun gösterdiği iki kat adaylar arasından başbakan seçmektedir. 1963 yılından bu yana bilimsel özerkliğe sahip TÜBİTAK, bu yasa ile iktidarın eline geçti. Nitekim 12 kişilik kurul üyesinin 10u AKP döneminde atandı. (1)

AKP iktidarından bu yana hukuk devleti çok zaman askıya alınarak ele geçirilen kurumlarda Başbakanın, hükümet üyelerinin dediği oluyor. Onların da nasıl düşündükleri belli...

Bilindiği gibi Başbakan, 15 Kasım 2005te AİHMnin türbanla ilgili kararını beğenmeyince Mahkemenin bu konuda söz söyleme hakkı yoktur. Söz söyleme hakkı din ulemasınındır dedi.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 23 Aralık 2006 tarihinde bakanlığının bütçesi görüşülürken TBMM kürsüsünden şunları söyleyebildi:

Bakın ben size bir şey söyleyeyim. Darwin teorisi söz konusu olduğu zaman, başta Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarım, bu düşüncede olan insanlar Darwin teorisinin mutlaka okul kitaplarında olması gerektiğini söylüyorlar. Öyle midir? Darwinin Türklerle ilgili ne söylediğini biliyor musunuz? Türklerle ilgili olarak Darwin diyor ki: Gelişimini tamamlayamamış adi bir ırk. Ne diyeceksiniz şimdi siz buna?” (2)

İktidarın bilim karşıtlığı için daha birçok örnek sıralamak olanaklı:

Adnan Hoca diye bilinen Harun Yahyanın Yaratılış Atlası okullara hatta TBMMde milletvekillerine dağıtıldı. Bu kişi, yöneticilerin izniyle okullara götürülüp konferanslar verdi. Öğrenciler bu kişinin açtığı yaratılış müzesine götürüldü. Mersinde (2005) ve başka illerde evrim kuramını okutan öğretmenler çeşitli cezalara çarptırıldı. Yaratılış inancını anlatan biyoloji kitabı Talim Terbiye Kurulu tarafından onaylandı. Bunun üzerine 2006 yılında 700 akademisyen Milli Eğitim Bakanına dilekçe yazdı. (3)

TÜBİTAK, 15-16 Haziran 2006da bazı kuruluşlarca Ankarada düzenlenen 1. İslami İlimlerde Terminoloji Sorunu adlı toplantıya 10 bin YTL destek verdi.

Bu örnekler arttırılabilir. Rüzgâr ekenlerin fırtına biçmesi doğaldır. Önemli olan bu olanlar karşısında ne yapılacağıdır.

29 Mart 2009 tarihinde yapılacak yerel seçimler belki iktidara demokratik bir ders verme fırsatı olabilir. Yoksa okullarda, TÜBİTAK gibi ele geçirilen kurumlarda daha birçok akla, bilime aykırı şeyler olabilir.

(1) Cumhuriyet, 24 Ağustos 2008, TÜBİTAK Örneğinde Hukuk Nerede?

(2) Kuşatılan Cumhuriyet Eğitimi, Mustafa Gazalcı, Eğit-Der Yayınları, s: 52, 2007.

(3) Eğitime Dinci Çember, Mustafa Gazalcı, Bilgi Yayınevi, 2008.

Mustafa GAZALCI Eski CHP Denizli Milletvekili