Törenin kurbanı bu kez bir erkek

Türkiye aylardır töre ve namus adı altında kadına yönelik şiddeti konuşurken, bu kez kurban bir erkek oldu. Yargıtay, kız kardeşlerini hamile bıraktıklarını iddia ettikleri adamı öldüren iki erkek kardeşin davasında cinayetin "töre" kisvesi altında işlenip işlenmediğine karar verecek.

cumhuriyet.com.tr

Cinayet davasının töre olup olmadığı konusunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında yaşanan uyuşmazlık dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun gündemine kadar getirdi.  Yerel mahkemenin töre olarak kabul etmediği cinayeti Yargıtay töre kullarının sadece kadınlar için uygulanmadığına erkeklere de uygulanabileceğine hükmetti. Yaşanan uyuşmazlığı çözmek ise Ceza Genel Kurulu'na kaldı. Kurulun gündemine kadar yansıyan töre konulu davada olaylar şöyle gelişti: Ağrı'nın Tutak İlçesinde yaşayan G.B., akrabası E.B.'den hamile kaldı. Ancak, G.B., kendisine İsmet K.'nin tecavüz ettiğini söyledi. Aile gerçeği bilmesine karşın, çevreye durumu açıklamamak, aile içi ilişkiyi saklamak ve namuslarını temizlemek için İsmet'in öldürülmesine karar verdi.

Töre kadına uygulanır

İstanbul'da inşaatlarda işçi olarak çalışan İsmet K.'nın öldürülmesi için G.B.'nin ağabeyi Abdullah ve 18 yaşından küçük kardeşi Ercan, aile kararıyla harekete geçirildi. Aradıkları kişiye İstanbul'da ulaşan iki kardeşten küçük olanı inşaatta çalışan ve öğle yemeğinden dönen İsmet K.'yı öldürdü. İsmet K.'nın vücuduna 7 kurşun isabet etti. Tanık anlatımlarına göre olaydan sonra Abdullah B. yakını C.'yi arayarak "iş tamam Ağrı'ya dönüyorum" dedi.

2006 yılında işlenen cinayetten sonra küçük kardeş Ercan yakalanamamasına karşın yargılama başladı. G.B.'nin akrabası E.B.'den hamile kaldığı yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu raporuyla belgelendi. Sanıklardan küçük kardeş bulunamayınca dosyası ayrıldı, ağabeyi Abdullah hakkında karar verildi.

Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Abdullah B., "tasarlayarak adam öldürmeye azmettirmek" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapse ardından da duruşmalardaki iyi hali gözetilerek, müebbet hapse çarptırıldı. Yerel Mahkeme, cinayeti töre olarak kabul etmediği kararında, "töre"nin yalnızca kadınlara karşı uygulandığına işaret etti.

Mahkeme kararında "Bu olayda töre saikinden çok cezalandırma söz konusudur. Sanığın kendi kız kardeşine karşı suç işlemesi durumunda töre saiki düşünülebilir. Kaldı ki amacın da daha çok ilkel şekilde namus temizleme olduğu ancak G.B. ile maktul İsmet K.'nın bir ilgisi bulunmadığı, töre saiki ile işlenen suçlarda daha çok kadınların yakınları tarafından hedef alındığı görülmüş ve bu madde (töre amacıyla öldürme) sanık hakkında uygulanmamıştır" denildi.

Töre sadece kadınlara uygulanmaz

Karara itiraz edilince dosya Yargıtay'ın gündemine geldi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, suçun töre saikiyle işlendiğini bu nedenle eylemin "tasarlayarak ve töre saikiyle cinayet" olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Cezanın töre kapsamında değerlendirilmesi durumunda verilen ceza değişmeyeceği için karara "töre" ibaresi eklendi.

Törenin yalnızca kadınlara değil, erkeklere de uygulanabileceğine dikkat çeken Yargıtay, kararında, töre saikiyle işlenen suçlarda öldürülenin kadın olması zorunluluğunun bulunmadığına işaret etti. Daire, "Abdullah'ın eylemi hem tasarlayarak hem de töre saikiyle öldürmeye azmettirmedir" dedi. Daire'nin kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan itiraz gelince dosya Ceza Genel Kurulu'nun gündemine geldi. Adli tatilin sona ermesinin ardından Yargıtay Ceza Genel Kurulu, cinayetin töre cinayeti mi yoksa basit bir "tasarlayarak öldürme" mi olduğuna karar verecek.