Toplumsal Dönüşüm...

Daha sürdürülebilir bir ekonomiye doğru bugüne kadar "büyüme temelli bir ekonomi" düzeni oluşturuldu. Ekonomistler yoksulluk, eşitsizlik gibi toplumsal sorunları ortadan kaldırmanın yolunun büyümekten ileri geçtiğini söyleyip durdular.Ama gelinen noktada en gelişmiş ülkelerde bile eşitsizlik 20 yıl öncekinden çok daha fazla.

Özlem Yüzak/Cumhuriyet

Küresel ısınma gerçeği ve alınması gereken uluslararası önlemler ilk kez bundan yaklaşık 20 yıl önce Rio Konferansı'nda masaya yatırıldı. Sürdürülebilir Kalkınma için ilk kez hedefler orada tespit edildi. Ancak geçen 20 yılda gerek çevresel gerekse toplumsal değişim yanlış yönde gelişti. Karbon emisyonları arttı, bioçeşitlilik azaldı, kaynaklar daha hızlı tükenmeye başladı. OECD ülkeleri içinde bile eşitsizlikler 20 yıl öncekinden çok daha derin. . Küresel finans cephesinde de işler iyi değil. Finansal sistem bir türlü krizlerden belini doğrultamıyor. Sürdürülebilir kalkınmayı "iyi yaşam; güçlü, sağlıklı ve adil toplumlar yaratmak; gelecek nesilleri de düşünerek gezegenin sınırlı kaynakları içinde kalabilmek.." olarak tanımlarsak eğer, bunu "sürdürülebilir bir ekonomi" odaklı gerçekleştirmemiz mümkün değil... Peki "sürdürülebilir ekonomiden" kasdedilen ne?

Bugüne kadar "büyüme temelli bir ekonomi" düzeni oluşturuldu. Ekonomistler yoksulluk, eşitsizlik gibi toplumsal sorunları ortadan kaldırmanın yolunun büyümekten ileri geçtiğini söyleyip durdular. Ama gelinen noktada en gelişmiş ülkelerde bile eşitsizlik 20 yıl öncekinden çok daha fazla. Dünya nüfusunun en yoksul yüzde 20'si küresel gelirin sadece yüzde 2'sini kazanırken en zengin yüzde 20 aynı pastanın yüzde 74'ünü kazanıyor. Büyüme temelli ekonomi gezegenin ekolojik sınırlarını da hayli zorluyor. Eğer ekonomi son 50 yıldaki artış hızıyla büyümeyi sürdürürse 2100 yılında 1950 yılında olduğundan 80 misli daha büyük olacağı söyleniyor. (Tim Jackson-Naturel Resources Forum) . 80 misli daha büyük bir ekonominin gereksinim duyacağı doğal kaynakları ve ortaya çıkartacağı karbon dioksit salınımını siz düşünün...

Şimdi tüm bu sıraladıklarımızdan sonra gelelim "Daha Sürdürülebilir Bir Ekonomi" için nelen yapılabileceğine.. Bu konuda İngiltere'de University Of Surrey'de Çevresel Stratejiler Merkezi Başkanı Prof. Tim Jackson'ın son derece hoş bir çalışması var. "Yaşadığımız finansal kriz ekonomilerimizi yeniden inşa etmek için bir fırsat" diyen Jackson stratejilerin 3 ana tema üzerinden oluşturulması gerektiğinin altını çiziyor: Ekonomik aktivitelerinin çevresel limitlerini belirlemek ve kullanılacak kaynakları sınırlamak; sürdürülebilirlik temelli daha güçlü bir makro-ekonomi oluşturmak; tüketimin tahrip edici ve sürdürülebilir olmayan sosyal mantığını yeniden kurgulamak. Aşağıdaki küçük tabloda alt açılımlarını bulacaksınız ama ben kısa şekilde tüketimin sosyal mantığını değiştirmekten bahsetmek istiyorum. Tim Jackson bu konudaki önerisini "insanların yaşamdan aldıkları zevk ve anlamı daha az materyalistik yoldan sağlamaları için yeni yapılanmalar oluşturulması ve üretici olmayan rekabetçiliğe verilen teşviklerin ortadan kaldırılması" olarak açıklıyor.

Sonuçta yeni bir ekonomik modelin oluşturulması gerektiği ortada. İş dünyası kendi cephesinden bakarak küresel bir yeni yapılanmanın temellerini atıyor. Ancak bunu yaparken sosyal boyutu gündemin tam ortasına oturtmak ise başkalarına düşüyor...

Sürdürülebilir bir ekonomi için adımlar;

Sınırları belirlemek

1- Kaynakların kullanımı, emisyon indirim hedefleri

2-Sürdürülebilirlik için mali reform

3-Teknoloji transferini ve ekosistemin korunmasını teşvik etmek

Ekonomik Modeli yeniden tasarlamak

4-Makroekonomik kapasiteyi geliştirmek

5-İstihdama, değerlere ve altyapıya yatırım yapmak

6-Risklere karşı mali ve finansal yedekleri arttırmak

Tüketimin sosyal mantığını değiştirmek

7- İş-Yaşam dengesini geliştirmek

8- Sistemik eşitsizlikle mücadele etmek

9-Refahı ölçmek

10-İnsani ve sosyal sermayeyi güçlendirmek

11-Tüketim mantığını tersine çevirmek