Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı 11 Ekim 2015 tarihinde Balıkesir, Hatay ve Siirt’i de kapsayan eşzamanlı operasyonda hakkında yakalama kararı çıkarılan 4 kişinin üst araması sırasında aralarında Hasan Cemal’in “Delila Bir genç kadın gerillanın dağ günlükleri” ve “Çözüm sürecinde Kürdistan günlükleri” ile Tuğçe Tatari’nin “Anneanne ben aslında Diyarbakır’a değildim” kitaplarına el konulmuştu. Gaziantep Cumhuriret Başsavcılığı’nın talebi ile Gaziantep 3. Sulh Ceza Hakimliği el konulan kitaplarda “terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasının yapıldığı, suç işlemek için alenen tahrikte bulunduğu, suçun ve suçlunun övüldüğü” kanaatine varıldığını belirterek kitaplar hakkında toplatma kararı vermişti.
Roboski ve Paris katliamları örgüt propagandası sayıldı
Cemal ve Tatari’nin karara ilişkin itirazını değerlendiren Gaziantep 1. Sulh Ceza Hakimliği kararında kitaplarla ilgili “bulundukları an ve aşama itibariyle dağıtımlarının ve satışa sunulmalarının yasaklanmasına” karar verdi. Kararda, Cemal’in “Çözüm sürecinde Kürdistan günlükleri” kitabında yer alan Roboski katliamı ile Tatari’nin Paris suikastında hayatını kaybeden Sakine Cansız, Leyla Söylemez ve Fidan Doğan’ın fotoğraflarının Diyarbakır Nevroz’unda sahnenin yanına asılı olmalarına ilişkin bölümleriyle örgüt propagandası yapıldığı iddia edildi.
Lehte kararlar aleyhte yorumlandı
Hakim Abdullah Gök, ifade özgürlüğü ve yayın yasağına ilişkin lehte kararlar olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Sunday Times, The Observer, Guardian ve The Handyside kararlarını aleyhte yorumladı. Kararda, basın özgürlüğü ve kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına almasının düşünülemeceği, bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiğini belirtildi.
Gecikmesinde sakınca var
Kararda, süreli veya süresiz yayınların kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturulmasına geçilmiş olması hallerinde hakim kararı ile devletin ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün milli güvenliğin, kamu düzeninin ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde toplatılabileceği kaydedildi.