"Tombul tombul bilmem nereye kadar"
Vardar Ovası türküsü için söylediği 'içinde rakı kelimesi geçiyor' sözleriyle ilgili tartışmalara yanıt veren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Yüzde 100 espriydi. Espriyi bu kadarla anlayan, bu kadarını bile hoş görmeyen bir zihniyet var karşımızda, bu onların seviyesini gösterir' dedi.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Yardımcısı Arınç, çok neşeli, espiritüel bir ortamda türkülerin söylendiğini, Vardar Ovası türküsüne sıra gelince "Onun içinde rakı falan geçiyor" dediğini ve herkesin güldüğünü, kimsede olağanüstülük olmadığını ifade ederek, şunları söyledi.
"Niye Vardar Ovası olmadı diye o akşam bütün televizyon kanalları olayı verdi. Bereket ki her şeyi verdiler, yoksa kesip biçip verselerdi, 'adam rakıya çok fena taktı' derlerdi. Yüzde 100 espriydi. Espriyi bu kadarla anlayan, bu kadarını bile hoş görmeyen bir zihniyet var karşımızda, bu onların seviyesini gösterir. Orada rakı parası geçiyor, aynı zamanda sıla parası da başlık parası da geçiyor.
İki sene öncesini bulmuşlar Atatürk Araştırma Merkezi'nin Atatürk ile bir toplantısına başkanlık etmiştim Üsküp'te. Orada da sanatçılar pek çok türküler söylediler. Ben de tweetimde bunlardan ne kadar çok hoşlandığımı yazmışım, ama orada hoşlandığım şarkıyı, türküyü yazmamışlar. Belki orada sıla parası vardı, belki başlık parası, belki de rakı parası vardı. Öyle bir tweet atmanın 2 sene sonra böyle karşılanacağını hiç tahmin etmemiştim.
Diyelim ki bu bir espri değildi, ciddi olarak söyledim, buna da kimsenin gücenmemesi lazım, kızmaması lazım. Her şarkıyı, türküyü beğenecek halimiz yok."
'BIRAKIN DA BAZI TÜRKÜLERİ DİNLEMEYEYİM'
Bülent Arınç, MHP İzmir Milletvekili Kenan Tanrıkulu'nun ülkücüleri ziyaretinde açılan "Türküyü sevmeyen, Türk'ü de sevmez" pankartına üzüldüğünü belirterek, "Öyle türküler, şarkılar var ki içinde ringo ringo şişelerden, tombul tombul bilmen nereye kadar, sana tapıyorumdan bilmem neye kadar.
Ankaralı Namık'tan veya Turgut'tan birşey dinleyen insan coşup bunları tekrarlayabilir, bazılarından kadınlar, bazılarından erkekler çok hoşlanabilir, ama bırakın ben de bazılarından hoşlanmayayım, dinlemek istemeyeyim. Bazılarını beğenmemek benim için de hak olmalı" diye konuştu.
'RAKI DEYİNCE AKLINA ATATÜRK GELİYOR'
Medyayı da eleştiren Bülent Arınç, şöyle devam etti:
"Medyamız bunun üzerine din bilginlerine bile sordular, 'içinde rakı geçerse şarkı türkü dinlemek caiz midir' diye. Soracak başka bir şey bulamamışlar. Sosyal bilimcilere, siyasetçilere soruyorlar, işin ön kötüsü de o.
Yalova'da malum meşhur birisi var, hemen Atatürk ile bağlantı yapmış. Adam, Atatürk deyince rakı geliyor aklına, rakı denince Atatürk aklına geliyor, Atatürk'ün ne devrimleri ne bu ülkeye yaptıkları, komutanlığı, siyaset, devlet adamlığı değil. Ağzınızdan rakı çıktı mı? Hele nahoş bir şekilde çıktıysa ona göre, bu rakıyı Atatürk sevdiği için sevmeyenlerden filan diye yakıştırma yapıyor.
Zaman zaman bazı şeyler söylesem, insanlar bunları tartışsa diye fakat hükümet sözcülüğü vazifesi omuzlarımdan beni çökertiyor, rahat hareket edemiyorum."
'ERGENEKON İÇİN KESİN KARARI BEKLEYECEĞİZ'
“Ergenekon” davasıyla ilgili yorumlarda bulunan Arınç, mahkemenin terör örgütünün varlığını kabul ettiğini dile getirdi.
“Keşke daha kısa sürede bitebilseydi, keşke tutuksuz yargılamalar mümkün olabilseydi. Milletvekilleri açısından da bütün sanıklar açısından da özellikle İlker Başbuğ açısından da" ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kendisinin daha önce açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Arınç, “Demek bağımsız mahkemeler Başbakanın sözüyle, Başbakan Yardımcısının sözüyle veya ana muhalefet parti liderinin sözüyle hareket etmiyor veya onların gösterdiği doğrultu da karar almıyor” diye konuştu.
Arınç, meseleye sadece eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ açısından bakmamak gerektiğini vurgulayarak, “Sadece İlker Başbuğ orgeneraldi ve genelkurmay başkanıydı, terörle mücadeleden sorumluydu ve terörle mücadele de yapıyordu. Nasıl oluyor da böyle bir suçlamayla mahkum ediliyor, mahkemenin kabulüne bakmak lazım. Sadece mahkemeyi suçlarsanız, Kılıçdaroğlu gibi gayrimeşru ilan etmeye kalkarsanız veya Bahçeli gibi mahkeme hakkında ağza alınmayacak sözler söylerseniz kolaycılık yaparsınız ve meseleyi çarpıtırsınız, ama mahkemeyi yok sayamazsınız" dedi.
Temyiz kararını bekleyeceklerini ifade eden Arınç, şöyle konuştu: "Burada mahkemelerin kararları Yargıtay'a gidiyor. Yargıtay, bu mahkeme kararını onaylarsa kimi kime şikayet edeceksiniz? Ondan sonra da bireysel başvuru hakkı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var. Gideceğiniz 10 tane yol var, niye bu 10 yolu tüketmektense şimdiden bağırıp çağırıp mahkemeyi yok sayacak, Türkiye'de böyle bir örgütün savunmasını yapacak veya bu örgütün işlediği suçlara hamilik yaparak bir noktaya geliyorsunuz.
Temyizin kararını bekleyeceğiz. Bu arada tahliye olanlar yine olabilir, süresi itibarıyla onların da ülkede söyleyeceklerini karşılayacağız."