TOKİ, gazilere ve şehit yakınlarına bağışlanan daireleri geri istedi

TOKİ, 18 Haziran 2001'de Bursa'da göçmen konutlarının inşası sırasında hayırsever müteahhitler tarafından yaptırıldıktan sonra şehit yakınları ve gazilere tahsis edilen 20 dairelik binayı geri istedi.

cumhuriyet.com.tr

Dönemin Devlet Bakanı Abdülhaluk Mehmet Çay'ın da katılımıyla düzenlenen törenle şehit yakınları ve gazilere tahsis edilen Şehit ve Gazi Apartmanı sakinlerine resmi bir yazı gönderen TOKİ, "Yaşadığınız evi ya taksitle satın alın, ya da bir ay içerisinde daireyi boşaltın, anahtkarı teslim etmezseniz yasal işlem yaparız" açıklamasında bulundu. TOKİ'nin bu çıkışına tepki gösteren şehit yakınları ve gaziler ise bir hayli sitemkar. Polis gazisi Mustafa Kan, "Sayın Başbakanımız geçtiğimiz günlerde Bursa'ya geldi, 'Ahde vefa' dedi. Acaba bu insanların, bu arkadaşlarımıza gösterilen vefa bu mudur? Yapılanların karşılığı bu mudur? Tek amacımız siyasi polemik konusu yapılmadan sorunumuzun giderilmesi." dedi.

Bursa'nın Nilüfer ilçesi Görükle Mahallesi'nde göçmen konutlarının yapımı sırasında 13 yıl önce yapılan, şehit yakını ve gazilere tahsis edilen 20 dairelik binaya TOKİ, talip oldu. TOKİ Başkan Yardımcısı Orhan Yüce ismiyle apartman sakinlerine gönderilen yazıda, ilginç ifadeler yer aldı. Şehit yakınları ve gazilerin belirtilen süre içerisinde müracaat etmemeleri durumunda satın alma önceliği haklarının iptal edileceği vurgusu yapıldı.

"ANAHTARI TESLİM ETMEZSENİZ YASAL İŞLEM YAPACAĞIZ"

Geçtiğimiz hafta apartman sakinlerine TOKİ tarafından gönderilen yazıda şu ifadelere yer verildi: "Bulgaristan'dan zorunlu göçe tabi tutulan soydaşlarımızın iskanı amacıyla Devlet Bakanlığı döneminde yaptırılan daire adınıza tahsis edilmiştir. Ancak mülkiyet sorunu nedeniyle borçlandırmaları bugüne kadar yapılamamıştır. Konutun hali hazırdaki durumu ile güncel değeri 47 bin 600 liradır. Buna göre; ikamet ettiğiniz söz konusu konutta satın alma önceliğinin tarafınıza verilmesi uygun görülmüştür. Konutlar satış bedelinin yüzde 10'u peşin, kalan bakiye 240 ay vadeli olmak üzere sabit taksit ödemeli olacak. Belirtilen koşullarda satın almak istememeniz veya örnek dilekçeyle verilen süre içinde idaremize intikal ettirmemeniz halinde ise satın alma önceliğiniz iptal edilecek olup, konutun 30 gün içerisinde tahliye edilerek kapı anahtarlarının idaremize teslim edilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde hakkınızda yasal işlem başlatılacaktır."

AKÜLÜ SANDALYEMİ ALAMAYAN DEVLET ŞİMDİ ELİMİZDEKİ EVİ ALACAK

TOKİ'nin bu yazısı Şehit ve Gazi Apartmanı sakinlerini çılgına çevirdi. 1995 yılında Şırnak'ta vatani görevini yaptığı sırada Erzurum-Erzincan arası Keklik deresi bölgesinde operasyona giderken meydana gelen trafik kazası sonucunda omurilik felci teşhisi konulan ve 19 yıldır tekerlekli sandalye ile hayatını sürdürmek zorunda kalan Yunus Arslan, "18 kişiydik, üç arkadaşımız şehit olmuştu. Ben de ağır yaralanmıştım. Omurilik zedelenmesine bağlı felç geçirdim. 2011 yılında dönemin Devlet Bakanı Prof. Dr. Abdulhaluk Mehmet Çay tarafından düzenlenen törenle bize daire verildi. Tapular verilmedi, daha sonra verileceği söylenmişti. Şimdi TOKİ'den böyle bir yazı geldi bize, bu paraları ödeyemeyeceğiz. Devletimizden yardım bekliyoruz. Vatanımız için elimizden geleni yapmaya çalıştık. Böyle bir muamele görmeyi gerçekten hiç beklemiyorduk. Düzeltilmesini rica ediyoruz. Kaza sonrası yürüme engelli olarak yaşıyorum. Akülü sandalye almak için birkaç kez müracaat ettim, bana 'Silahlı yaralama olmadığı için alamayacağız' denildi. Kendi imkanlarımla, bankadan kredi çekerek bu akülü sandalyeyi aldım. Yıllarca bunu ödedim. Defalarca müracaat ettim, bana kesinlikle yardımcı olunmadı. Üzerine de bu ev şokunu yaşadık. Bir an önce düzeltilmesini bekliyoruz. Devletimizin karşılaması gerektiği konularda biz böyle mağdur oluyoruz." diye konuştu.

BU MU AHDE VEFA?

1991 yılında Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şubesi'nde göreviyken Nurhak ilçesinde teröristlerce açılan ateş sonucu ağır yaralanan ve sol tarafı kısmi felç teşhisi konulan Mustafa Kan ise şunları söyledi: "Bu vatan, bu millet için yaralandım. Vatan, millet için canım feda olsun. Vatan her şeyden önce gelir, ancak şu var ki; bu vatanı karşılık beklemeden sevdik. Her şeye rağmen mücadele ettik, bugünlere geldik. Öncelikle sorunumuzun giderilmesi için hiçbir şekilde siyasi propaganda yapmıyoruz. Şunu söylemek istiyorum; Sayın Başbakanımız geçtiğimiz günlerde Bursa'ya geldi, 'Ahde vefa' dedi. Acaba bu insanların, bu arkadaşlarımıza gösterilen vefa bu mudur? Yapılanların karşılığı bu mudur? Tek amacımız siyasi polemik konusu yapılmadan sorunumuzun giderilmesi."

ESKİDEN ZİYARETE GELİRLERDİ ARTIK ONU DA YAPMIYORLAR; GİT GİDE UNUTULUYORUZ

Fikret Dönmez de 1995'te Şırnak'a teröristlerle girilen silahlı çatışma sonucu gazi olduğunu belirterek, "Şu anda 20 aile mağduruz. Bunun bir an önce düzeltilmesini talep ediyorum. Eskiden her ay ziyaretimize geliyorlardı, şu an ziyaret de kesildi. Elimizdeki daireyi de almak istiyorlar. Eskiden her ay ziyaretimize geliyorlardı, şimdi bayramdan bayrama 10 dakika uğruyorlar. Git gide bizi unutuyorlar." diye konuştu. Terörle mücadele kapsamında 1993 yılında gazi olduğunu belirten Ali Kulalar ise şunları kaydetti: "Bu daireyi devlet büyüklerimiz bize 2011 yılında bize verdiler. Şimdi TOKİ bir yazı göndererek, 'Bir ay içerisinde ya boşaltın ya da 46 ile 55 bin lira arasında değişen ücretlerle satın almamız gerekir' dedi. Buradaki insanlar büyük sıkıntı yaşıyor. Bu insanların ekonomi gücü olsa dış cephesini yapar binanın. TOKİ'nin bu davranışına sitem ettik. Bu yazıyı yanlışlıkla gönderdiğini düşünüyoruz."

TOKİ'NİN KATKISI YOK Kİ ALSIN

1986 yılında askerliği sırasında atılan el bombası sonucu gazi olan Adem Harput, "Hayırseverler o zaman bu binayı yapmışlar, ismi belirlenen şehit yakınları ve gazilere verdiler. 13 yıl sonra nedense TOKİ bizden bu dairelerin parasını istiyor. TOKİ'nin burada 25 kuruş katkısı yoktur. Devletimize veririz, canımızı bile veririz, verdik zaten. Verecek maddi gücümüz yok. Vatanımıza yeteri kadar verdik, ben 25 yıldır bu vurulan ayağımla yaşıyorum. İki ayağı, kolu olmayan arkadaşlarımız var. Bunları devletimizin görüp bize vicdanen sahip çıkmasını istiyoruz. O dönem bu göçmen konutları yapılırken bu binayı hayır amacıyla yapmıştı. Şimdi para isteniliyor. TOKİ'nin burada hiçbir katkısı yoktur. Evlerimiz 66 metre kare. O zaman oturabilmek için bugünün parasıyla 20 bin lira para harcamıştık. Doğalgaz tesisatı yoktu." şeklinde konuştu.

1981 yılında Batman'da polis olarak çalışan eşinin silahlı saldırı sonucu şehit düştüğünü belirten Hamide Aybek ise "Evimiz bize tahsis ettiler. Şimdi geri istiyorlar. Bir ay içerisinde evi boşaltmamızı istiyorlar." dedi. Bulgaristan'dan göç ettikten sonra oğlu askere giden oğlu Mümin Mutlu'nun 1995 yılında Şırnak Silopi'de teröristlerce döşenen mayına basması sonucu şehit düştüğünü belirten Safiye Mutlu da şunları söyledi: "Babası da daire önünde kalp krizi geçirip, öldü. Kanser tedavisi görüyorum. Ben bu dairenin parasını nasıl ödeyeceğim. Oğlum da şehit oldu. Bu daireler bize verilirken TOKİ ortada yoktu. Baştan keşke söyleselerdi. 15 sene geçti başımıza bu geçti."

Mayına basması sonucu gazi olan Gazi Erdal Burhan da "Hibe olarak verilen evimizi zarfla istediler. TOKİ'nin yanlışlık sonucu böyle bir yazı gönderdiğini düşünüyorum. Bu yanlışlık bir an önce düzeltilmeli." açıklamasında bulundu. (Zaman)