Tiyatronun yıldızına veda

Usta sanatçı Yıldız Kenter, son yolculuğuna kendi kurduğu tiyatro sahnesinden ailesi, öğrencileri, sanatçı dostları, sanat ve siyaset dünyasının katıldığı kalabalık bir törenle uğurlandı.

Orhun Atmış

Tedavi gördüğü hastanede pazar günü 91 yaşında hayatını kaybeden Yıldız Kenter için ilk tören Kenter Tiyatrosu’nda yapıldı. Salona sığmayan dostları töreni ayakta izledi. Sanatçının naaşı, Levent Afet Yolal Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildi. Yıldız Kenter, 2008 yılında, öldükten sonra yakılmak istediğini açıklamıştı.

Kenter Tiyatrosu töreninde duygulu anlar sanatçının naaşının sahnede son kez görünmesiyle yaşandı ve dakikalarca alkışlandı. Torunu Müşfik Uzun’un “O bizi, biz de onu çok sevdik. Bizden desteğini hiç esirgemedi. Hep güçlü olmamızı istedi. Ben de bugün son kez huzurunda, senin mücadeleci ruhunu, kendini ve işine olan saygını, çalışkanlığını, zorluklar karşısındaki azmini, hayatta her daim güçlü duruşunu ömrüm boyunca kendime örnek alarak seni onurlandıracağıma söz veriyorum. Hayatımın her anında sana daha çok layık bir torun olmaya çalışacağım. Her zaman çok özleyeceğim” diyerek ilk konuşmayı yapmasının ardından sözü sanatçı Tilbe Saran aldı. Tilbe gözyaşlarıyla yaptığı konuşmasında “Hocam, siz tiyatronun kendisi oldunuz. Emanetiniz bizde” dedi.

Yazarlarımızdan Zeynep Oral ise “Sevgili Yıldız Kenter, tiyatroyu da yaşamdan hiç ayırmadı. Eleştiriye açıktı, bütün eleştirmenleri de kucaklayan bir insandı. 12 Eylül faşizmi üzerimizden silindir gibi geçtiği sıralarda birçok arkadaşımız Şehir Tiyatroları’ndan kovuluyordu. Buna karşı çıkan cesur yürek Yıldız Kenter oldu. Bir gün Şehir Tiyatroları’nın başına müfettiş olarak atanan Vasfi Rıza Zorlu’yu evinde ziyaret ettik, Şükran Güngör, Yıldız Hanım ve ben. Orada Yıldız Hanım, o yumuşak, ince, narin, zarif insan bir kaplana dönüştü. Vasfi Rıza Zorlu’ya yalnız tiyatro, yaşam dersi değil, özgürlük, bağımsızlık, eşitlik, insan hakları ve adalet dersleri verdi. Onun o kaplan halini hiç unutmayacağım. Bütün protestolarda, yürüyüşlerde yanımızdaydı. Eğer modern ve çağdaş bir ülkede yaşıyor olsaydık, Yıldız Hanım’ın 81 yaşında nasıl amuda kalktığıyla ya da bacaklarının kaçta kaçının göründüğüyle ilgilenen değil de bu tiyatroyu bunca yıl ayakta tutmak için verdiği çabayı daha yakından izleyen bir toplum olsaydık, bugün Türkiye çok başka bir yerde olurdu. Yıldız Hanım asla pes etmemizi istemezdi. Bu Kenter Tiyatrosu’nu yaşatmamız için, ne pahasına olursa olsun bize yukarıdan hâlâ hocalık yapardı” ifadelerini kullandı.

Gazetemiz yazarı tiyatro eleştirmeni Dikmen Gürün de Yıldız Kenter’in tiyatrosunu yaşatma konusuna vurgu yaparak “Tiyatroya adanmış bir yaşam... Sürekli parlayan bir yıldız. Güçlü bir sanatçı, Yıldız Kenter... Sanatçı olmak, hatta Yıldız Kenter gibi bir sanatçı olmak ayrıcalıktır. O Kenter Tiyatrosu’nu inşa etmek için 1960’larda elini taşın altına koyan kişidir. Elbette tüm bu uğraşlarında destekçisi Müşfik Kenter olmuştur, Şükran Güngör ve Kamran İnce bu sacayağını tamamlayan isimlerdir. Ama kabul etmek gerekir ki Kenter Tiyatrosu’nun temelini atan kişi Yıldız Kenter’dir. Bir Cumhuriyet kadınıydı Yıldız Kenter” dedi. “O benim Kutup yıldızım” diyen tiyatro yönetmeni Mehmet Birkiye ise “48 sene birlikte çalıştım. Çok fırtınalı günler yaşadık. Ama her seferinde eli omzumdaydı. Son gördüğümde de sana çok eziyet ettim mi dedi, ben de ona asıl ben size çok eziyet ettim mi dedim” şeklinde konuştu.

‘KENTER TİYATROSU İSTANBULLULARA ARMAĞAN...’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, törende konuşan sanatçıların taleplerine yanıt olarak Kenter Tiyatrosu’na belediye olarak sahip çıkılacağını açıkladı. “Yüzyılın bir abidesini kaybettik, ama onlar kaybolmaz, zihinlerde yıldız olarak kalırlar. Yıldız Kenter de Anadolu’nun yetiştirdiği en saygın, en özel kadınlar arasında yerini almıştır, bir simgedir. Bu güzel toprakların ruhunu yansıtan, hayatını tiyatroya adamış, bu tiyatronun varlığını bize emanet etmiş bir insandır. Kenter Tiyatrosu’nu yaşatmak sorumluluğumuzdur, vazifemizdir. Ailesiyle başlattığımız sürecin sağlığında yetişmesini çok arzu ederdik. Ama en hızlı şekilde, alkışlarınızın dinmeyeceği bir salonu İstanbul şehrine, özgün ve ilelebet var olacak şekilde hediye etmek istiyoruz. Yıldız Kenter’i buradan milletin kalplerindeki özel yere yolcu ediyoruz. Biliyoruz ki kalplerimizdeki o özel yer sonsuza kadar ona ait olacak.”

KÜLTÜR BAKANI’NA TEPKİ

Törene katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise bu taleplerin üzerine “Tiyatro dendiğinde Yıldız Kenter’in ve onun sahne performansının ilk akla geliyor olması Yıldız Kenter hocamızın farklılığı. Tabii ki biz onun emanetine sahip çıkmaya, emanetini yaşatmaya devam edeceğiz. Her ne kadar Belediye Başkanımız da söylediyse de biz de Devlet Tiyatroları’nın sahne sayısının artırılmasıyla ilgili çalışmalar yapmış, ailesiyle de paylaşmıştık, onların uygun gördüğü bir projeyi Devlet Tiyatroları olarak hayata geçirebileceğimizi kendilerine iletmiştik. Ama önemli olan Kenter Tiyatrosu’nun eskiden olduğu gibi tekrar hayata geçmesidir” diye konuştu. Salondaki bazı katılımcıların bu açıklamaya “Bugüne kadar neredeydiniz?” tepkilerini ise Mehmet Birkiye sakinleştirdi.